6. Ceza Dairesi 2017/694 E. , 2018/6045 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tehdit, 6136 sayılı Kanuna aykırılık, mala zarar verme, suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yönetme, suç işlemek amacı ile kurulan örgüte üye olma, yalan tanıklık
HÜKÜM : Beraat, Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm sanık ... savunmanı tarafından duruşmalı olarak da temyiz edilmekle; Yargıtay 9.Ceza Dairesinin 27/03/2013 tarihli görevsizlik kararı ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcığının 26/12/2016 tarihli kenar yazısı ile Dairemize gönderilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Yasal süresinde ileri sürülmediği ve hükmedilen cezaların süresine göre de duruşmalı incelenmesi olanaklı bulunmadığı için sanık ... savunmanının duruşmalı inceleme isteminin 5320 sayılı Kanun"un 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 318. madddesi gereğince REDDİNE,
I-Sanık ... hakkında yakınan ..."a yönelik tehdit suçundan kurulan hükmün incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, kararın dayandığı gerekçeye ve takdire göre o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve yasaya uygun ve takdire dayalı bulunan hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA,
II-Sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında 6136 sayılı Kanun"a aykırılık, sanık ... hakkında yakınan ..."ya yönelik tehdit, sanık ... hakkında yakınan ..."ye yönelik tehdit ve mala zarar verme; sanıklar ... ve ... hakkında yalan tanıklık; sanık ... hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yönetme, sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında suç işlemek amacı ile kurulan örgüte üye olma suçlarından kurulan hükümlerin incelemesine gelince;
TCK"nın 58/9. maddesi infaz rejimi ile ilgili olup kazanılmış hak oluşturmayacağından örgüt faaliyeti çerçevesinde, yakınan ..."ye yönelik mala zarar verme ve tehdit suçlarından mahkumiyetine karar verilen sanık ... hakkında anılan maddenin; Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140-2015/85 sayılı iptal kararının TCK"nın 53. maddesinin uygulanması yönünden infaz aşamasında gözetilmesi olanaklı görülmekle yapılan incelemede;
Sanık ..."ın eyleminin hukuki alacağın tahsili amacıyla tehdit suçu kapsamında kalmasına rağmen, hüküm kısmında TCK"nın 150/1. maddesinin gösterilmemesi yerinde eklenmesi mümkün maddi hata kabul edilerek anılan husus sonuca etkili görülmediğinden; adli sicil kaydında hükümlülüğü bulunan sanık ... hakkında TCK"nın 58. maddesinin uygulanmaması karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamış,
Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-6136 sayılı Kanun"un 13/1. maddesinde tanımlanan suç yönünden; suç tarihi itibari ile sanıklar ... ve ... hakkında hapis cezası yanında tayin edilen adli para cezasının 5252 sayılı Kanun"un 5/2. madde ve fıkraları uyarınca 450 TL"den fazla olamayacağı gözetilmeden, suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanun ile değişik 6136 sayılı Kanun"un 13/1. maddesi uyarınca yazılı şekilde karar verilmesi,
2-Sanıklar ... ve ..."in yalan tanıklık suçunu örgüt adına işlediklerine dair delil bulunmadığının anlaşılması karşısında, bu suçlardan kurulan hükümlerde 5237 sayılı TCK’nın 58/9. maddesinin uygulanması,
3-28/06/2014 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 81. maddesi ile 5275 sayılı Kanun’un 106/3. maddesinde; "Hükümlü, tebliğ olunan ödeme emri üzerine belli süre içinde adli para cezasını ödemezse, Cumhuriyet Savcısının kararı ile ödenmeyen kısma karşılık gelen gün miktarı hapis cezasına çevrilerek, hükümlünün iki saat çalışması karşılığı bir gün olmak üzere kamuya yararlı bir işte çalıştırılmasına karar verilir. Günlük çalışma süresi, en az iki saat ve en fazla sekiz saat olacak şekilde Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce belirlenir. Hükümlünün hakkında hazırlanan programa ve denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve önerilerine uymaması hâlinde, çalıştığı günler hapis cezasından mahsup edilerek kalan kısmın tamamı açık ceza infaz kurumunda yerine getirilir" şeklinde düzenleme yapıldığı dikkate alındığında, sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında "6136 sayılı Kanun"a aykırılık" suçundan verilen adli para cezasının ödenmemesi durumunda, hapse çevrilemeyeceğinde yasal zorunluluk bulunması,
4-Sanıklardan neden oldukları yargılama giderlerinin, "ayrı ayrı" yerine "eşit olarak" alınmasına hükmedilmesi suretiyle, 5271 sayılı CMK’nın 326/2. maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve savunmanları, sanık ... savunmanı ile sanıklar ..., ..., ... ve ..."nun temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasında sanıklar ... ve ... hakkında 6136 sayılı Kanun"a aykırılık suçundan kurulan hükümde hapis cezası yanında tayin edilen "120 gün" yerine "450 TL" yazılması, sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında 6136 sayılı Kanun"a aykırılık suçundan kurulan hükümde "ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrilmesine" ibaresinin çıkarılması, sanıklar ... ve ... hakkında yalan tanıklık suçundan kurulan hükümde "TCK"nın 58/9. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısmın çıkarılması", yargılama giderleri ile ilgili bölümden "eşit olarak" ifadesi çıkarılarak yerine "Sanıkların sebebiyet verdikleri yargılama giderleri oranında ayrı ayrı sorumlu tutulmalarına" sözcüklerinin eklenmesi suretiyle, eleştiri dışında, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
III-Sanık ... hakkında 6136 sayılı Kanun"a aykırılık, sanık ... hakkında suç işlemek amacı ile kurulan örgüte üye olma suçlarından kurulan hükümlerin incelemesine gelince;
Sanık ..."a yüklenen ve 6136 sayılı Kanun"un 13/4. maddesinde tanımlanan, sanık ..."ye yüklenen ve TCK"nın 220/2-3 maddesinde tanımlanan suçların 5237 sayılı Kanun"un 66/1-e maddesinde öngörülen 8 yıllık olağan zamanaşımına bağlı olduğu ve sanıkların savunmalarının alındığı 11.06.2010 tarihinden incelemenin yapıldığı tarihe kadar 8 yıllık sürenin geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları ve tebliğnamedeki düşünce bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak sanıklar hakkında açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
IV-Sanıklar ..., ... ve ... hakkında yakınan ..."a yönelik tehdit, sanıklar ..., ... ve ... hakkında yakınan ..."ya yönelik tehdit, sanık ... hakkında yakınan ..."a yönelik tehdit suçlarından kurulan hükümlerin incelemesine gelince;
Adli sicil kaydında hükümlülüğü bulunan sanık ... hakkında TCK"nın 58. maddesinin uygulanmaması karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamış,
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Oluş ve dosya içeriğine göre, sanık ..."ın işlediği bir suçtan dolayı 28.01.2008 tarihinde tutuklandığı, bu dönem içerisinde sanık ..."e ait ... Kuruyemiş isimli iş yerini sanık ..."in işlettiği, beyanı alınmayan
... isimli kişinin 2008 yılı Nisan ayında sanık ..."i ... Kuruyemiş isimli iş yerine ait telefondan arayarak bir arkadaşının 15.000 TL"lik kredinin kefili olduğunu, borcun sahibi kadını bulup bu parayı 20.000 TL olarak tahsil etmesini istediği ve tahsilattan bir kısım parayı paylaşmak üzere konuştukları, ..."in tanık ..."ün isim, adres ve telefonunu verdiği, sanık ..."in, ..."ün evine telefon ettiği, ağabeyi yakınan ..."ın telefona çıktığı, sanık ..."nın yakınanın nerede çalıştığını öğrenip, bu kişinin çalıştığı taksi durağına sanık ... ile birlikte gidip ..."ü sorarak "Biz bu parayı tahsil etmeye geldik, parayı vermezseniz seni ve kardeşini öldürürüz" dedikleri, yakınan ..."ın ilk beyanlarına göre sanıklar Vedat ve Mustafa"yı teşhis ettiği, ... ve ..."ı kendisine gözdağı vermek için çalıştığı taksi durağının etrafında gördüğünü söylediği olayda,
Mevcut iddia, savunma ve deliller dikkate alındığında, öncelikle ... isimli kişinin olaya ilişkin beyanları tespit edilip, suça konu kredi borcunun neden kaynaklandığı, yakınan ..."ın bu borçtan bir sorumluluğunun bulunup bulunmadığı araştırılıp, sonucuna göre delillerin bir bütün halinde takdiri ile eylemin hukuki vasıflandırmasının yapılması gerektiği düşünülmeden, eksik inceleme ile yetinilip, yargılamaya devamla, yerinde yeterli olmayan gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Oluş ve dosya içeriğine göre, 13.10.2007 tarihinde sanık ..."ın alacağının tahsilini uzaktan akrabası sanık ..."dan istemesi üzerine, sanıklar ... ve ..."ın borçlu ..."nın işyerine gittikleri, burada bulunan ..."nın ortağı yakınan ..."ya ..."ın borcunu kimin ödeyeceğini sordukları, ..."nun da ... ile görüştükten sonra borcu ödeyebileceğini söylediği, sanıklar ..., ..., yakınan ... ile yakınanın yanında çalışan tanık ..."ın araçla ..."nın ikametine gittikleri, ... ile sanıkların tartıştıkları, sanıkların "Bundan sonra para bizim, parayı bize vereceksiniz, yoksa kötü olur." dedikleri, sanık ..."in belindeki silahı göstererek "Binin arabaya" demesi üzerine yakınan ... ve tanık ..."ın geldikleri araca bindikleri, sanık ..."in yakınanı yumrukladığı, suratına biber gazı sıktığı, "Bu parayı arabadan inmeden vereceksin" dediği, araç ışıklarda durduğunda yakınan ve tanığın araçtan atlayarak kaçtıkları, sonrasında ... ile buluştukları, sanıklar ..., ... ve ... "ın tekrar yakınan ve tanıkların yanlarına geldikleri, sanık ..."ın "... "ya yanlış yaptınız, istediği parayı verin sizi barıştırayım, bu konuyla ilgili davacı olmayın" dediği olayda, hukuki ilişkinin tarafı olmayan sanıklar ..., ... ve ..."ın eylemlerinin yağmaya kalkışma suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi,
3-Sanık ..."un 2009 yılı Ocak ayında yakınan ..."a yönelik tehdit eylemini suç örgütünün oluşturduğu korkutucu güçten yararlanarak veya bu örgüte menfaat sağlamak amacı ile gerçekleştirdiğine dair delillerin nelerden ibaret olduğu karar yerinde gösterilmeden TCK"nın 106/2. maddesinin (d) bendi ile hüküm kurulması,
4-24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 gün, 2014/140-2015/85 Esas ve Karar sayılı kararı ile TCK"nın 53. maddesinde değişiklik yapıldığından, bu hususun yeniden takdiri lüzumu,
5-Kabule göre de,
a-Sanıklar ... ve ..."in yakınan ..."a yönelik tehdit suçunu silahla işlemedikleri halde TCK"nın 106/2. maddesinin (a) bendi ile de uygulama yapılması,
b-Sanık ..."un eyleminin hukuki alacağın tahsili amacıyla tehdit suçu kapsamında kalmasına rağmen, hüküm kısmında TCK"nın 150/1. maddesinin gösterilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ..., ... ve savunmanları, sanık ... savunmanı, sanık ... ile o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, (1 nolu bozma sebebi yönünden sanıklar ... ve ..."ın, 2 nolu bozma sebebi yönünden sanıklar ..., ... ve ..."ın) 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış haklarının korunmasına, 08.10.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.