Esas No: 2022/1116
Karar No: 2022/888
Karar Tarihi: 23.06.2022
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2022/1116 Esas 2022/888 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1116
KARAR NO: 2022/888
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/02/2022
NUMARASI: 2021/451E. 2022/160 K.
DAVANIN KONUSU: Şirketin İhyası
Taraflar arasındaki şirketin ihyası davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı, davacı ve tasfiye memuru vekili tarafında istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili davasında özetle; müvekkili kurumda alt işveren statüsünde hizmet alım sözleşmesi ile işçi çalıştıran ... Anonim Şirketi (Vergi No:..) (İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü Sicil No:..) (Mersis No:..) bünyesinde taşeron işçi olarak çalışan dava dışı işçinin işçilik alacaklarının ödenmesi sonucunda ... Anonim Şirketi adına ödenmesi gereken borcun, müştereken ve müteselsilen sorumluluk sonucu dava dışı işçiye müvekkili kurumca ödendiğini, bunun üzerine rücuen tazminat davası açtıklarını, Edirne 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/724 esas 2019/554 karar sayılı ilamı ile söz konusu tazminat davasının müvekkili lehine sonuçlandığını, Edirne İcra Dairesinin ... esas sayılı dosyası ile icra takibi aşamasına geçildiğini, ancak icra takibi yapılan borçlu şirketin 16.11.2020 tarih ve 10203 sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün ... ilan sıra numaralı ilanı ile 10.11.2020 tarihli şirket genel kurul kararı sonucu ticaret sicilinden terkin edildiğinin görüldüğünü, alacaklı olunan ticaret sicilinden terkin edilmiş şirketin yeniden ihyasının istenmesinde hukuki yararın olduğunu, ayrıca tüm bu işçilik alacaklarının söz konusu şirketin terkininden önce doğduğunu, beyanla ... Ticaret Anonim Şirketi'nin Edirne İcra Dairesinin ... esas sayılı icra takibinin devamı açısından ihyasına, şirkete ilişkin ihya kararının Ticaret Sicil Memurluğu'na kaydına ve Vergi Dairesine bildirilmesine, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin karşı taraflara yükletilmesine ve duruşma yapılmaksızın dosya üzerinden karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili savunmasında özetle; terkin işleminin mevzuata uygun yapıldığını ve müvekkilinin davanın açılmasına neden olmadığından yargılama giderleri ile sorumlu tutulamayacağından bahisle davanın reddini savunmuştur. Tasfiye memuru vekili savunmasında özetle: şirketin TTK hükümlerine uygun şekilde terkin edildiğini, davacının işbu davada hukuki yararının bulunmadığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "...Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, Edirne 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/724 esas 2019/554 karar sayılı kesinleşen karar örneği, Ticaret sicil kaydı, Edirne İcra Dairesinin 2020/1341 esas sayılı dosyası ve tüm dosya kapsamına binaen; davacı tarafından sicilden terkin edilen şirket aleyhine Edirne İcra Dairesinin ... esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığı, şirketin son tescilini 13/11/2020 tarihinde yaptırdığı, şirketin tasfiyesinin sona erdiği 13/11/2020 tarihinde tescil olunduğundan ticaret sicil kaydının kapatıldığı, oysaki sicilden terkin edilen şirket aleyhine açılmış icra dosyasının mevcut bulunduğu, bu hali ile tasfiyenin tamamlanmış olduğundan bahsedilemeceği ve bu ek işlemler sonuçlanıncaya kadar şirketin yeniden tescilinin gerektiği anlaşılmakla aşağıdaki şekilde davanın kabulüne karar verilmiş, davalı ticaret sicil müdürlüğünün iş bu davada yasal hasım olması karşısında davalı aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmemiştir. "gerekçesiyle, 1-Davanın kabulü ile sicilden resen terkin edilen İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün ... sicilinde kayıtlı Tasfiye Halinde ... Ticaret Anonim Şirketinin Edirne İcra Dairesinin ... esas sayılı icra dosyası ile sınırlı olmak kayıt ve şartıyla ihyasına, keyfiyetin masrafı davacı avansından alınarak tescil ve ilanına, önceki tasfiye memuru ...'in(-T.C... ) görevinin devamına, 2-Keyfiyetin tescil ve gazete ile ilanına, 3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL harcın davanın mahiyeti gereği davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına, 4-Davalı zorunlu yasal hasım olduğundan yapılan masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,5-Davalı zorunlu yasal hasım olduğundan davacı lehine vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı ve tasfiye memuru vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Önceki beyanlarını tekrarla, Açtıkları davada müvekkilinin harçtan muaf kurumlardan olması sebebiyle aleyhine harç tahsiline hükmedilmemesi gerekir iken davanın kabulü yoluna gidilmesine rağmen gerekçeli kararın 3 numaralı bendinde harç tahsili konusunda, müvekkilinin aleyhine verilen mahkeme kararı hukuka aykırı olup söz konusu kararın aleyhine olan kısımlarının düzeltilerek onanması gerektiğini, Yukarıda bahsi geçen sebeplerle, ilk derece mahkemesi kararının aleyhine olan kısımlarının kaldırılarak düzeltilmek suretiyle yeniden karar verilmesini talep etmiştir. Tasfiye Memuru vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Önceki beyanlarını tekrarla, Ticaret sicil kayıtlarından da açık bir şekilde görüleceği üzere şirketin TTK hükümlerine uygun şekilde terkin edildiğini, şirket borçlu ve alacaklılarının şirket merkezinde bulunmaları için 3 adet ilan yapıldığını, ticaret sicil gazetesinde 3 defa ilan yayınlandığını, gerekli tüm süreler beklendikten sonra da şirketin terkininin ilan edildiğini, davacı yanın , şirketin terkininden yaklaşık 2 yıl sonra iş bu davayı açmış olmasının da dava açılışında hukuki yararın bulunmadığının göstergesi olduğunu yine bu durumun şirketin kötü niyetini de somut bir şekilde ortaya koyduğunu, bu durumun yerel mahkeme tarafından değerlendirilmediğini, Yukarıda bahsi geçen nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, TTK'nın 547. madde gereğince, tasfiye sonucu sicil kaydı terkin edilmiş olan şirketin ek tasfiye işlemleri için sicil kaydının ihyası talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekili ve tasfiye memuru vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Edirne 1.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/724 Esas 2019/554 Karar sayılı dosyasında; davacının Trakya Üniversitesi Rektörlüğü, ... Güvenlik Koruma..., Lider Güvenlik Koruma... ve tasfiye halinde .... Güvenlik Koruma... oldukları, davalının ise ... Koruma... olduğu, davalı aleyhine rücuen tazminat talebine dayalı olarak dava açıldığı, yapılan yargılama neticesi davanın kabulüne karar verildiği, kararın ise 10.02.2020 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. İstanbul Gelir İdaresi Başkanlığının müzekkere cevabında; ... Ltd. Şti 'nin 19.03.2014 tarihinde anonim şirkete dönüştüğü anlaşılmıştır. Edirne İcra Dairesinin ... Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; ödeme icra emri tarihinin 20.01.2020 olduğu, alacaklının Trakya Üniversite Rektörlüğü, borçlunun ... A.Ş, asıl alacağın 6.900,79 TL olduğu, toplam alacağın ise 9.027,02 TL olduğu, görülmüştür. Sicil kayıtlarının incelenmesinde; ... sicil nosunda kayıtlı Tasfiye Halinde ... Ticaret Limited Şirketi'nin tasfiyesinin sona erdiğinin 13.11.2020 tarihinde tescil edildiği anlaşılmıştır. Somut olayda, davacı tarafından şirket aleyhine tazminat davası açıldığı dava neticesi verilen kararın kesinleşmesinden sonra ilamın icraya konu edildiği anlaşılmaktadır. Ancak şirketin tasfiye sürecine sokularak terkin edildiği; tasfiye aşamasında derdest icra takibinin dikkate alınmayarak tasfiyenin eksik bırakıldığı sabittir. Bu nedenle derdest icra takibinini icrasının sağlanması bakımından tasfiye halindeki şirketin ihyasını talep etmekte davaca hukuki yararı bulunmaktadır. TTK'nın 547. maddesi uyarınca, tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olması halinde ilgililerin şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden bu ek işlemlerin sonuçlandırılıncaya kadar şirketin yeniden tescilini isteyebileceklerdir. Mahkemenin talebi yerinde görmesi halinde tasfiye memurları veya yeni bir veya birkaç tasfiye memuru atayarak tescil ve ilan ettirecektir. TTK'nın 547. maddesine göre, dava açma konusunda aktif dava ehliyetinin bulunduğu, mahkemece yapılan inceleme ve hükmün yerinde olduğu, davalı tasfiye memurunun derdest davayı dikkate almaması nedeniyle tasfiyenin eksik yapıldığı, aleyhine hüküm verilen tarafın HMK'nın 326. maddesi gereğince yargılama giderlerinden sorumlu tutulacağı, tasfiye memuru aleyhine hükmedilen yargılama giderlerinin ihya sonrası yapılacak tasfiye bilançosunda dikkate alınabileceği anlaşılmakla, mahkemece şirketin ihyasına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından, davalı tasfiye memuru vekilinin tüm istinaf başvuru nedenleri yerinde görülmemiştir. Davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü yasal hasım konumunda bulunduğundan ve kanuni görevini yapan Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün harç ve yargılama giderlerinden sorumlu tutulması mümkün değildir. Tasfiye işlemleri tamamlanıp ticaret sicilinde ilan edildiği tarihte, icra takibini bilebilecek durumda olan tasfiye memurunun yargılama giderlerinden sorumlu tutulması gerekir. Bu kapsamda ilk derece mahkemesinin 3- 4 ve 5 no'lu kararının kaldırılmasına; yargılama giderlerinden tasfiye memurunun sorumlu tutulmasına dair yeniden hüküm verilmesi gerekmektedir. Açıklanan bu gerekçelerle davalı tasfiye memuru vekilinin istinaf başvurusunun reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılarak HMK'nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca dairemizce aşağıdaki şekilde yeniden hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; HMK'nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca tasfiye memuru ... vekilinin istinaf başvurusunun reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK'nın 353/1.b.2 ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden düzeltilmek üzere kaldırılmasına, davanın esası hakkında Dairemizce yeniden hüküm kurulmasına, bu doğrultuda; 1-Davanın kabulü ile sicilden resen terkin edilen İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün ... sicilinde kayıtlı Tasfiye Halinde ... Ticaret Anonim Şirketinin Edirne İcra Dairesinin ... nesas sayılı icra dosyası ile sınırlı olmak kayıt ve şartıyla ihyasına, keyfiyetin masrafı davacı avansından alınarak tescil ve ilanına, önceki tasfiye memuru ...'in(-T.C... ) görevinin devamına 2-Keyfiyetin tescil ve gazete ile ilanına, 3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL harcın tasfiye memuru ...'den tahsili ile hazineye irad kaydına, 4-Davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü zorunlu yasal hasım olduğundan davacı lehine vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 5-Davacı tarafından yapılan 601,25 TL yargılama giderlerinin tasfiye memurundan tahsili ile davacıya verilmesine, 6-Davacı kendini vekil ile temsil ettiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 5.100 TL vekalet ücretinin tasfiye memuru ...'den tahsili ile davacıya ödenmesine, 7-İstinaf aşamasındaki harç ve yargılama giderleri yönünden; a-Davacı harçtan muaf olduğundan, harç alınmasına yer olmadığına, b-... tarafından yatırılan 220,70 TL istinaf başvuru harcının ve 80,70 karar harcının Hazineye gelir kaydına; c-... tarafından sarf edilen istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 6-Gerekçeli kararın, Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraf vekillerine tebliğine dair; HMK'nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 23.06.2022 tarihinde, oybirliğiyle ve temyizi kabil olmak üzere karar verildi.
KANUN YOLU: HMK'nın 361. maddesi uyarınca, iş bu gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğ tarihlerinden itibaren iki haftalık süreler içinde temyiz yolu açıktır.