13. Hukuk Dairesi 2015/38351 E. , 2018/6044 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, ... Yapı Sanayi ve Ticaret A.Ş."nin ... koru temsilcisi olduğunu, davalı ile temsilci sıfatıyla imzaladığı 27.09.2013 tarihli sözleşmenin ihlal edilmesi nedeniyle ... 18. İcra Müdürlüğü"nün 2014/2847 esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takip yaptığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, davalının imzaladığı sözleşmeye aykırı olarak evini sattığını, cezai şart bedelini ödemesi gerektiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile % 20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne, ... 18. İcra Müdürlüğü"nün 2014/2847 esas sayılı dosyasına vaki itirazın iptali ile takibin devamına, davalının takip konusu asıl alacak miktarı olan 24.780,00-TL’nin %20"si oranında icra inkar tazminatı ile mahkumiyetine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı, davalı ile aralarında komisyon sözleşmesi imzalandığını, davalının evini kendisinden habersiz olarak dava dışı 3. kişiye sattığını, sözleşmenin 3. maddesi gereği davalının ödemek zorunda olduğu cezai şartın tahsili için icra takibi başlattığını, takibe itirazın iptaline karar verilmesini istemiş, davalı ise davanın reddini dilemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu davada, davacının talebi % 6 + KDV cezai şartın istemi olup sözleşmede kararlaştırılan cezai şartın geçerli olduğunun kabulü gereklidir ve mahkemenin de kabulü bu yöndedir. Ancak davalı tacir olmadığından, TBK"nun 182/son (eski BK 161/son) maddesine göre hakim fahiş gördüğü cezai şartları tenkis ile mükelleftir. Bu hükmü hakimin resen gözetmesi gerekir. Ceza koşulunun fahiş olup olmadığı tarafların iktisadi durumu, özel olarak borçlunun ödeme kabiliyeti ile beraber, borçlunun borcunu yerine getirmemiş olması nedeniyle sağladığı menfaat, kusur derecesi ve borca aykırı davranışın ağırlığı ölçü alınarak tayin edilmeli ve hüküm altına alınan ceza miktarı, hak, adalet ve nesafet kurallarına uygun olarak tespit edilmelidir. Dava konusu olayda, tüm bu olgular dikkate alındığında, cezai şartın fahiş olduğunun kabulü gerekir. O halde, davacı komisyoncuyu devre dışı bırakarak taşınmazın satılması nedeniyle sözleşmede öngörülen ve dava konusu yapılan satış bedelinin % 6 + KDV oranındaki cezai şarttan TBK"nun 182/son maddesi gereğince indirim yapılarak davalının sorumlu tutulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.