MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hakkı olmayan yere tecavüz
HÜKÜM : Hükümlülük

Gereği görüşülüp düşünüldü:

I- Dosya içine alınan ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/49 esas sayılı dosyasında mevcut bilirkişi raporlarında suça konu yerin mera sınırları içinde olmayıp orman arazisi olduğunun belirtildiği, işbu dosyada soruşturma aşamasında alınan ve yapılan keşfe istinaden düzenlenen fen bilirkişisi raporlarında ise suça konu yerin tamamının 673 sayılı mera parseli içinde olduğunun belirtildiği, sanıkların her iki davaya konu yerin aynı olduğunu iddia ettikleri anlaşılmakla, mahallinde yeniden keşif yapılarak Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/49 Esas sayılı dosyası içinde mevcut belgeler de gözetilerek suça konu yerle hukuk mahkemesinin mezkur dosyasına konu yerin aynı olup olmadığı ve suça konu yerin vasfının orman mı yoksa mera mı olduğu suça konu yerin hangi parsel içerisinde kaldığı hususlarında tereddüde yer vermeyecek şekilde yeniden bilirkişi raporu aldırılması orman sahası içerisinde kalması halinde orman idaresi davadan haberdar edilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayini gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,

II- Uygulamaya göre de;

1- Belirlenen 15 gün temel adli para cezasının, TCK.nun 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirilmesi sırasında 12 yerine 13 gün olarak fazla hesaplanması suretiyle fazla ceza tayini,

2- Hüküm tarihinden önce 01.03.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5739 sayılı Yasanın 5. maddesi ile yapılan değişiklikle 5237 sayılı tCK.nun 50/6. madde ve fıkrasında yer alan “yaptırım” ibaresinin “tedbir” olarak değiştirilip, 5275 sayılı CGTİK. nun 106. maddesinin 4 ve 9. fıkrasının yeniden düzenlenip 10. fıkrasının da yürürlükten kaldırılması karşısında hükümde, infazda yetkiyi kısıtlayacak şekilde kısa süreli hapis cezasının kısmen veya tamamen infaz edileceğinin sanığa ihtar edilmesine karar veril- mesi,

3- Yapılan keşifte sanıkların suça konu yere tecavüze devam ettiklerinin anlaşılması karşısında, gerekçeli karar başlığındaki suç tarihinin, sanık... yönünden hukuki kesintinin gerçekleştiği iddianame tarihi olan 15.10.2009; sanık ... yönünden hukuki kesintinin gerçekleştiği iddianame tarihi olan 15.04.2009 olduğunun gözetilmemesi,

Yasaya aykırı, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi gereğince (BOZULMASINA), 07.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.