20. Hukuk Dairesi 2017/5002 E. , 2019/6110 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili ve davalı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekilin 04/03/2014 havale tarihli dilekçesinde özetle; müvekkilinin .... mevkii, 107 ada, 55 sayılı parselin maliki iken .... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/442 Esas sayılı dosyasında verilen karar ile eylemli orman olduğu gerekçesiyle tapusu iptal edilerek Hazine adına tesciline karar verildiği, dava konusu taşınmaz müvekkiline ait iken .... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde verilen karar ile eylemli orman olduğu gerekçesi ile tapusu iptal edilerek Hazine adına tesciline karar verilen dava konusu taşınmazın tapusunun zararının dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, harca esas değer olarak ise 200.000,00.-TL göstermiştir.
Birleşen mahkemenin 2015/298 Esas sayılı dosyasında ise davacılar vekili 14/04/2015 tarihli dilekçesinde özetle; dava konusu.....mevkii, 107 ada 55 sayılı parselde kayıtlı taşınmazın orman sınırları içerisinde bulunduğu ileri sürülerek müvekkillerinin hissedarı bulunduğu tapunun iptali için .... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/442 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, yapılan yargılama sonucunda dava konusu .... 107 ada 55 sayılı parselin orman sınırları içerisinde bulunması gerekçe gösterilerek tapu kaydının iptal edildiğini, ve kararın kesinleştiğini, dava konusu taşınmazdaki bir kısım hissedar .... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/266 Esas sayılı dosyası ile iş bu davanın konusu aynı olmak üzere tazminat davası açmış olup iş bu davanın .... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/266 Esas sayılı davası ile birleştirilmesini talep ettiklerini, müvekkillerinin hisselerine düşen rayiç bedelinin fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla ve sonradan arttırılmak kaydıyla 10.000,00.-TL sinin davalıdan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline ve müvekkillere ödenmesine, ücreti vekalet ile yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucu; davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, 160.610,21.-TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece kurulan hüküm usul ve kanuna aykırıdır. Dosya kapsamından; tazminat istemine dayanak yapılan .... köyü 107 ada 55 parsel sayılı taşınmaz 1965 yılında arazi kadastrosu sırasında 4091,98 m2 yüzölçümü ve tarla vasfı ile 551 parsel numarasıyla ... ve arkadaşları adına tespit ve tescil edildiği, 1995 ve 1996 yıllarında taşınmazın tapu kaydına orman şerhleri konulduğu, Orman Yönetimi tarafından açılan dava sonucu .... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/442 E. - 2011/195 K. sayılı ilamı ile taşınmazın tapusunun iptali ile orman vasfıyla tesciline karar verildiği, bu ilamın 11/09/2012 tarihinde kesinleştiği, eldeki asıl davanın 04/03/2014 tarihinde, birleşen davanın ise 14/04/2015 tarihinde tapu maliklerinin mirasçıları tafaından açıldığı dosya kapsamından anlaşılmıştır.
4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması nedeniyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 05.03.2003 gün ve 2003/19-152 E. - 2003/125 K.; 29.09.2010 gün ve 2010/14-386 E. - 2010/427 K.; 15.12.2010 gün ve 2010/13-618 E. - 2010/668 K. sayılı kararı). Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir. 4721 sayılı TMK’nın 705/2. maddesi uyarınca tapu iptali ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzelkişilerin zararı oluşacaktır. Dolayısıyla mülkiyetin kaybedildiği tarih itibariyle de taşınmazların değerinin tespit edilmesi gerektiği kuşkusuzdur. Zararın meydana geldiği tarihe göre, tapusu iptal edilen gayrimenkulün niteliği ve değeri belirlenmelidir. Taşınmazın niteliği arazi ise gelir metodu yöntemi ile arsa vasfında ise değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması suretiyle gerçek değer belirlenmelidir.
Mahkemece tapu kaydınn iptali sebebiyle davacıların oluşan zararından Hazinenin sorumlu olduğunun kabulünde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak dava konusu taşınmaza, tapu iptal kararının kesinleştiği tarih olan 11/09/2012 tarihi verileri esas alınmak suretiyle değer biçilmesi gerekirken, dava tarihi itibariyle değer biçilmesi, taşınmazın 1/25000 ölçekli nazım imar planında kalmakla beraber, mücavir alan dışında ve belediye hizmetlerinden yararlanmadığı, bundan dolayı arazi niteliğinde olduğunun kabülü gerektiği halde, arsa olarak kabulü doğru görülmemiştir.
O halde mahkemece, çekişmeli taşınmaz arazi niteliğinde olduğundan değerlendirme tarihi olan 2012 yılına ait çevrede yetiştirilen ürünlerin münavebesi, dekar başına ortalama verim, toptan satış fiyatı ve üretim maliyeti resmî verileri ilçe tarım müdürlüğünden getirtildikten sonra konunun uzmanı bilirkişilerden yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu vasıtasıyla keşif yapılarak, çekişmeli taşınmazın sulu-kuru olup olmadığı, yerleşim alanına uzaklığı, iklim şartları, arazinin toprak ve topoğrafik yapısı ve bölgesindeki konumu gözetilerek, taşınmaz üzerinde meyve ağaçları varsa ağaçların cinsleri de dikkate alınmak suretiyle elde edilen verilere uygun biçimde değerlendirme yapılıp net gelir yöntemiyle değerlendirme tarihi olan tapu iptali ve tescil davasının kesinleştiği tarihteki gerçek değerinin hesaplattırılması, taşınmazın varsa mütemmim cüzleri, muhdesat ve sökülemeyen teferruatlarının değerleri bayındırlık birim fiyatları ve yıpranma oranları gözetilerek değerlendirme tarihine göre tespit ettirilmesi, bu şekilde tapusu iptal edilen taşınmazın zemin değeri var ise üzerindeki mütemmim cüz, muhdesat ve sökülemeyen teferruatlarının değerleri esas alınarak bu şekilde tapusu iptal edilen tapu sahiplerinin gerçek zararının saptanması, ölü tapu maliklerinin veraset ilamları dosyaya getirtilerek bilirkişilere, tüm davacıların paylarına düşen hisse miktarlarının ayrı ayrı hesaplattırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu yetersiz bilirkişi raporuna dayalı verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; taraf vekillerinin temyiz itirazalarının kabulü ile, hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 22/10/2019 günü oy birliği ile karar verildi.