7. Hukuk Dairesi 2021/332 E. , 2021/2183 K.
"İçtihat Metni"7. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 01/05/1990 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 10/12/1990 günlü kararın ve 14/05/2018 tarihli ek kararın Yargıtayca incelenmesi davalı ... mirasçısı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davacı, Ankara ili, Gölbaşı ilçesi,Tulumtaş Köyü hudutları içinde kain 306 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ortaklığın giderilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiş, 02.05.1991 tarihi itibariyle karar temyiz edilmeksizin kesinleştirilmiştir.
Davalılardan ... mirasçılarından ... vekili 11.05.2018 tarihinde temyiz başvurusunda bulunmuş, mahkemece 14.05.2018 tarihli ek kararla temyiz olunan kararın kesinleştiği, satış memurluğuna gönderildiği ve satıldığı, süresinde olmadığı gerekçesiyle temyiz talebinin reddine karar verilmiştir.
Ek kararı, davalı ... mirasçılarından ... vekili temyiz etmiştir.
1)Temyiz edene gerekçeli karar tebliğ edilmediği anlaşılmış olup kendisine hiç tebligat yapılmayan kişinin temyiz talebinin süresinde olduğunun kabulü gerekir.
Bu itibarla mahkemenin temyiz isteğinin reddine ilişkin 14.05.2018 tarihli ek kararı kaldırılarak işin esasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine geçilmiştir.
2)Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMK"nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
HMK"nın 27. maddesi hükmü uyarınca , davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi haklarıyla bağlı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. Hukuki dinlenilme hakkı, Anayasanın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılama hakkının en önemli unsurudur.
Somut olaya gelince; dava konusu taşınmazın paydaşlarından ... 02.02.1969 tarihinde öldüğü halde davalı olarak gösterildiği, dava dilekçesinin adına ilanen tebliğ edildiği, kararın da yine ilanen tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Mahkemece, adı geçen kayıt malikinin mirasçılarını gösterir mirasçılık belgesinin davacı tarafa ibraz ettirilmesi, mirasçılık belgesinde tespit edilen mirasçılarının davaya dahil edilmesi, yargılamaya bu şekilde devam edilmesi gerekirken ölü kişi aleyhinde yargılama yapılıp eksik taraf teşkiliyle karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) No"lu bentte açıklanan nedenlerle mahkemenin 14.05.2018 tarihli, 1990/147 Esas, 1990/355 Karar sayılı ek kararına yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile ek kararın KALDIRILMASINA; (2) No"lu bente açıklanan nedenlerle, mahkemenin asıl kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın iadesine, 21.10.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.