Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/5009
Karar No: 2019/6109

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/5009 Esas 2019/6109 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, bir taşınmazın tapu kaydının iptal edildiği ve Hazine adına tescil edildiği gerekçesiyle maddi tazminat istemiyle dava açmıştır. İlk kararda, dava tarihi itibariyle hesaplanan tutarın faiziyle birlikte davalıdan tahsil edilmesine karar verilmiştir. Ancak Yargıtay'ın bozma kararına rağmen hakim, bozma gereklerini yerine getirmediği gibi yanlış bir şekilde faiz tarihinin tapu iptal kararının kesinleştiği tarih olarak belirlemiştir. Kanun maddesi olarak, Tapu Kaydının İptalinden Kaynaklı Tazminat Davaları için Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi gösterilmiştir.
20. Hukuk Dairesi         2017/5009 E.  ,  2019/6109 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı vekili, 13/09/2013 havale tarihli dava dilekçesi ile...... 121 ada 107 parsel sayılı 17462 m2 yüzölçümlü taşınmazın 13855 m2 bölümünün, Orman Yönetimi tarafından açılan ve kesinleşen ..... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/447 - 2012/87 sayılı kararı ile tapu kaydının iptaline ve orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verildiğini, Türk Medeni Kanununun 1007. maddesinde, tapu sicilinin tutulmasından doğan zararlardan Devletin sorumlu olduğunun düzenlendiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 500.000.-TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, daha sonra 04/06/2014 tarihli dilekçe ile harcını yatırmak suretiyle dava değerini 538.718,94.-TL olarak ıslah etmiş, arttırılan bedele de dava tarihinden itibaren faiz yükletilmesini istemiştir.
    Mahkemece, davanın kabulü ile 538.718,94.-TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Hazineden alınarak, davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyizi üzerine Dairenin 06/06/2016 gün ve 2015/2442 E. - 2016/6311 K. sayılı kararıyla bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma ilamında "Mahkemece, çekişmeli taşınmazın arazi niteliğinde olduğu kabul edilmek ve gelir esasına göre değer tespit edilmek suretiyle, tapunun iptal kararının kesinleştiği tarih itibarıyla hesaplanan değer üzerinden tazminat ödenmesine karar verilmiş ise de; hesaplanan toplam değere dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmiş olması dosya kapsamına ve yerleşik uygulamaya uygun değildir.
    4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi gereğince tapu kaydının iptalinden kaynaklı tazminat davalarında, zararın, mülkiyetin kaybedildiği tarih olan, tapu iptaline ilişkin mahkeme kararının kesinleştiği günde doğmuş olduğu, bu nedenle değer tespitinin bu tarih itibarıyla yapılacağı, faize de bu tarihten itibaren hükmedileceği, ıslah suretiyle arttırılan miktar yönünden ise ıslah tarihinin esas alınacağı kabul edilmektedir.
    O halde mahkemece, taşınmazın tarla olduğu kabul edilerek, gelir esası metoduna göre iptal kararının kesinleştiği tarih olan 10/09/2013 tarihi itibarıyla tespit edilen değerden; başlangıçta dava açılırken belirtilen kısma dava tarihinden; kalan kısma ise ıslah tarihinden itibaren faiz hesaplanması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
    Kabule göre de; davalı hazine harçtan muaf olduğu halde, davacı tarafça ödenen harçların, talep halinde davacılara iadesine karar verilmesi gerekirken, davalı hazineden alınmasına şeklinde hüküm kurulmuş olması ve davacı dışında tapuda malik olan diğer mirasçıların karar başlığında gösterilmemiş olması da doğru değildir.” hususlarına değinilmiştir.
    Bozma sonrası yapılan yargılama sonucu mahkemece davanın kabulü ile 500.000,00.-TL"nin tapu iptal tescil davasının kesinleştiği tarih olan 10/09/2013 tarihinden itibaren, 38.718,94.-TL"sinin ıslah tarihinden itibarn işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesine göre tazminat istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1947 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre kesinleşen orman kadastrosu, 03/03/1988 tarihinde ilan edilip kesinleşen 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B uygulaması ile 1971 yılında kesinleşen arazi kadastrosu vardır.
    Mahkemece bozma kararına uyulmuşsa da bozma gerekleri yerine getirilmemiştir. Şöyle ki; Dairemizin bozma kararında davacı ...dışındaki tapu maliklerinin karar başlığında gösterilmemiş olmasının hatalı olduğu belirtilmiştir.
    Mahkemece ise hükmün gerekçesinde tapu kayıt maliklerinden sadece ..... dava açmış olduğu ve .....de hissesine tekabül eden kısım hakkında davanın kabulüne karar verildiği açıklanmış, karar başlığında davacı olarak ... gösterilmiştir. Davacılar vekili tarafından sunulan dava dilekçesinden ..... dışında, diğer tapu malikleri.... . da davacı olarak gösterildiği ve davada tüm davacıların aynı vekille temsil edildikleri anlaşıldığı halde bozma gereği yerine getirilmemiş ve gerekçenin aksine taşınmazın tamamı için belirlenen taminat tutarının davacı ..."ye ödenmesine karar verildiği görülmüştür. Yine Dairenin bozma kararında, Hazine harçtan muaf olduğu halde Hazineden harç alınmasına şeklinde hüküm kurulmasının doğru olmadığı belirtişmişse de, mahkemece ıslah harcı ve vekalet harcının da yargılama giderlerine eklenerek davalı Hazineden tahsiline karar verilmiştir.
    Yargıtayın bozma kararlarına karşı direnme hakkı yasalarımıza göre mahkemeye verilmiş olup, mahkemece bozmaya uyulduktan sonra bozma gereklerinin yerine getirilmesi zorunludur. Bu bağlamda hakim, uyduğu bozma ilamının gereğinin eksiksiz yerine getirilip getirilmediğini denetlemekle görevlidir. Mahkemenin, Yargıtayın bozma kararına uyması ile, bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğar. Mahkeme yönünden ise uyulan bozma kararında gösterilen şekilde karar vermek mükellefiyeti meydana gelir. Mahkemece bozma ilamının gereğinin yerine getirilmemiş olması bozmayı gerektirmiştir.
    Ayrıca davacılar hem dava dilekçesinde, hem de ıslah dilekçesinde dava tarihinden itibaren faiz isteminde bulunduğu halde, mahkemece taleple bağlılık ilkesi aşılarak dava dilekçesiyle talep edilen tazminat tutarı yönünden tapu iptal kararının kesinleşme tarihinden itibaren faize hükmedilmiş olması da doğru değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 22/10/2019 günü oy birliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi