22. Ceza Dairesi 2015/6714 E. , 2015/5119 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme, işyeri dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, kararların nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Suç tarihinde 15-18 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuk hakkında, 5395 sayılı Kanun"un 35/1-2. cümlesi ve TCK"nın 31/3. maddesi hükümleri gözetildiğinde, bu yaş grubunda olan çocuklar hakkında sosyal inceleme raporu alınması için yasal bir zorunluluk bulunmadığından, tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Dosya kapsamına göre diğer temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Suça sürüklenen çocuk hakkında tüm suçlardan kurulan hükümlerde, suça sürüklenen çocuk müdafiinin 08.03.2011 tarihli duruşmada lehe olan hükümlerin uygulanmasını talep etmesi karşısında, TCK"nın 62. maddesinde düzenlenen takdiri indirim hükümlerinin uygulanmama gerekçesinin kararlarda gösterilmemesi,
2-Suça sürüklenen çocuk ya da müdafiine ek savunma hakkı verilmeden TCK"nın 116/2 ve 119/1-c maddeleri uyarınca ceza verilmek suretiyle CMK"nın 226/2. maddesine aykırı davranılması,
3-Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 tarih ve 2008/11-250, 2009/13 sayılı kararında da kabul edildiği üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinde nazara alınacak zararın maddi zarar olduğu, manevi zararı kapsamadığı ve işyeri dokunulmazlığının ihlali suçunda da maddi zararın söz konusu olmadığı nazara alınmadan yazılı şekilde ""zararın tamamen giderilmediği"" biçimindeki yasal olmayan gerekçe ile suça sürüklenen çocuk hakkında 5271 sayılı CMK"nın 231/5.maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
4- Hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümler yönünden ise, CMK"nın 231/6. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanması için, suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesinin gerektiği belirtilse de, anılan maddenin 6/c fıkrasında belirtilen zarar kavramı, maddi (somut) zarara ilişkin olup, manevi nitelikteki zararı kapsamaması karşısında, 05.04.2010 tarihli teslim tutanağı içeriğine göre, suça konu eşyaların mağdura teslim edildiği, ancak 2 adet aliminyum kapının tutanakta belirtilmediği anlaşılmakla, mağdura tüm eşyaların teslim edilip edilmediği sorularak somut zarar miktarının belirlenmesi ve mağdurun talep ettiği 3.000 TL maddi zararının ne olduğu ayrıntılı olarak sorulup belirlenerek sonucuna göre CMK"nın 231 ve TCK"nın 168. maddelerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiği gözetilmeden, ""sanığın zararı tamamen gidermediği"" biçimindeki gerekçeyle CMK"nın 231. maddesi ile ""mağdurun kısmi iade nedeniyle rızası olmadığı "ndan söz edilerek TCK"nın 168. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
5-Suça sürüklenen çocuğa 5271 sayılı CMK"nın 150/2. maddesi uyarınca, mahkemesince Baroya yazı yazılarak suça sürüklenen çocuğu savunmak üzere bir avukatın görevlendirilmesi nedeniyle, soruşturma ve kovuşturma evresinde atanan zorunlu müdafii için ödenen avukatlık ücretinin, suça sürüklenen çocuğa, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesinde ki düzenlemeye açıkça aykırı olacak şekilde yargılama gideri olarak yükletilmesi, diğer yargılama giderleri toplamının ise 20.00 TL olması nedeniyle Devlet Hazinesi üzerinde bırakılması gerekirken, bu giderin de suça sürüklenen çocuğa yükletilmesine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 06.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.