Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/7966
Karar No: 2019/4086
Karar Tarihi: 02.05.2019

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/7966 Esas 2019/4086 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2017/7966 E.  ,  2019/4086 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ


    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı, davalı şirket müdürünün ıslak imzası ve el yazısıyla düzenlediği talep dilekçesi, ihale şartnamesi ve diğer evraklar uyarınca taşınmazın davalı şirkete kiraya verildiğini, davalı şirketin taşınmazı fiilen tahliye ettiği 2009 yılına kadar kullandığını, kira bedellerinin ödenmemesi üzerine davalı şirket aleyhinde başlatılan takibe davalının kira sözleşmesinin tarafı olmadığından bahisle itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, davalının %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı, şirketin ortağı olan ... " nin dava konusu yer ile ilgili kira sözleşmesini şahsı adına yaptığını ve burayı şahsen kullandığını, kira sözleşmesinin davalı şirketle bir ilgisi olmadığını, ayrıca şirket adına kira sözleşmesinin imzalanması noktasında ..." nin tek başına imza yetkisinin bulunmadığını, şirket adına her türlü işlemin müşterek imza ile yapılacağını ileri sürerek davanın husumetten reddini dilemiştir.
    Mahkemece, her ne kadar davalı şirketin dava konusu yeri kiralamadığı ve davalı şirket yetkilisi ... tarafından kiralandığını söylenmiş ise de bu durum ispatlanamadığından davanın kabulüne, itirazın iptaline, icra takibinin kaldığı yerden devamına; asıl alacağın %20 oranı olan 1.956,12 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Uyuşmazlık, kira alacağının tahsiline yönelik icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir.
    Taraf sıfatı, bir başka deyişle husumet ehliyeti, dava konusu hak ile kişiler arasındaki ilişkiyi ifade eder. Sıfat, bir maddi hukuk ilişkisinde tarafların o hak ile ilişkisinin olup olmadığının belirlenmesi anlamına gelir. Davacı sıfatı, dava konusu hakkın sahibini, davalı sıfatı ise dava konusu hakkın yükümlüsünü belirler. Uygulamada davacı sıfatı, aktif husumeti, davalı sıfatı ise pasif husumeti karşılayacak şekilde değerlendirilmektedir. Dava konusu şey üzerinde kim ya da kimler hak sahibi ise, davayı bu kişi veya kişilerin açması ve kime karşı hukuki koruma isteniyor ise o kişi veya kişilere davanın yöneltilmesi gerekir. Bir kimsenin davacı veya davalı sıfatına sahip olup olmadığı tıpkı hakkın mevcut olup olmadığının tayininde olduğu gibi maddi hukuka göre belirlenir.
    Dava dilekçesinde davacı veya davalı olarak gösterilen kişiler, şekli taraf kavramına göre davanın tarafı iseler de, bu her zaman o kişilerin taraf sıfatına sahip oldukları anlamına gelmez. Zira az yukarıda da ifade edildiği üzere, taraf sıfatına sahip olmak için dava konusu hakkın sahibi olmak gerekir. Örneğin, alacak davasında davalı tarafta yer alabilme sıfatı o alacağın gerçek borçlusuna aittir.
    Taraf sıfatının bu anlamda önemli özelliği ise, def"i değil itiraz niteliğinde olması nedeniyle taraflarca süreye ve davanın aşamasına bakılmaksızın her zaman ileri sürülebileceği ve taraflar ileri sürmemiş olsalar bile mahkemece re"sen nazara alınmasıdır.
    Yukarıdaki açıklamalar karşısında somut olayın değerlendirilmesine gelince; davaya konu taşınmazın açık arttırma sureti ile kiralamaya konu edildiği, davalı şirket adına verilen ve dava dışı ... "nin imzasını taşıyan 10.10.2006 tarihli dilekçe ile davaya konu yerin kiralanmasına ilişkin talebin davacı Belediyeye arz edildiği, davalı ..."nin 10.10.2006 tarihli encümen kararı kira ihalesinin Tosbir A.Ş ile yapılmasına karar verildiği, yine kira şartnamesinin de davalı şirket adına düzenlendiği ve fakat yalnızca dava dışı ... "nin imzasını taşıdığı anlaşılmıştır. Davalı şirketin 04.07.2005 tarihli imza sirkülerine göre, şirketin temsil yetkisinin kullanım şeklinin 3 yıl süre ile müşterek iki imza ile olacağı belirlenmiş, bu durum ticaret siciline bildirilerek ilan edilmiştir. Bu durumda davalı şirket adına işlem yapılabilmesi için şirket yetkilileri olan ...,... "nin müştereken atacağı imzanın bulunması gerekmektedir. Her ne kadar davacı tarafça, kira sözleşmesinin şirket adına kiralandığı belirtilmiş ise de, ihaleye katılım dilekçesinde ve kira şartnamesinde sadece dava dışı ... "nin imzası olduğu, şirketin kaşesinin bulunmadığının karşısında davalı şirketin kira sözleşmesinin tarafı olarak kabulü mümkün değildir. Davada, kiracı olmadığı anlaşılan davalının pasif husumet ehliyeti bulunmamaktadır.
    Hal böyle olunca mahkemece, pasif taraf sıfatının (husumetin) davanın her aşamasında ve re"sen gözetilebileceğinden davalı şirketin davada pasif taraf sıfatının (husumetinin) bulunmadığının dikkate alınmak suretiyle, davalı yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    Kabule göre de, davanın Tosbir A.Ş. ye yöneltilmesi karşısında karar başlığında davalı tarafın Tosbir LTD. ŞTİ. olarak yer alması hususu eleştiri konusu yapılmakla yetinilmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK" un 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK" nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK" un 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 02.05.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi