3. Ceza Dairesi 2019/2770 E. , 2019/11443 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Beraat, mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1) Sanık ... hakkında ....’ı yaralama eyleminden kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Tayin edilen cezanın tür ve miktarına göre; 6217 sayılı Kanun’un 26. maddesi ile yapılan değişiklik ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen ek geçici 2. maddesi ile “..hapis cezasından çevrilenler hariç olmak üzere, sonuç olarak belirlenen 3.000 TL (dahil) ve altındaki adli para cezalarına ilişkin mahkumiyet hükümleri kesindir" hükmü gereğince, sanığa verilen cezanın türü ve miktarı itibariyle hükmün temyiz edilemez olduğu anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ve CMUK"un 317. maddesi uyarınca, temyiz talebinin isteme uygun olarak REDDİNE,
2) Sanıklar...,...,...,hakkında kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre katılanlar vekilinin temyiz itirazının reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA,
3) Sanık ... hakkında...’yi yaralama eyleminden kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas-2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı hükümler iptal edilmiş ise de, bu husus infaz aşamasında dikkate alınabileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre katılan vekilinin temyiz itirazının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
4) Sanık ... hakkında ....’i yaralama, sanık ... hakkında ...’i yaralama suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
a) Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.10.2002 tarih ve 2002/4-238 Esas - 367 Karar sayılı Kararı ve bu kararla uyumlu Ceza Dairelerinin yerleşmiş ve süreklilik gösteren içtihatlarında benimsendiği üzere, ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığının şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenemediği hallerde, sanıklar lehine 5237 sayılı TCK"nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin asgari oranda (1/4) uygulanması gerektiği gözetilmeden (1/2) oranında indirim yapılarak, sanıklar hakkında eksik ceza tayini,
b) Sanık ... hakkında ...’i yaralama eylemi yönünden kurulan hükümde; sanığın eylemi neticesinde katılandaki yaralanmanın, yaşamını tehlikeye sokan, işlev zayıflamasına neden olan ve hayat fonksiyonlarını hafif (1.) derecede etkileyen kemik kırığına neden olduğu, birden fazla nitelikli hal ihlaline neden olan sanık hakkında TCK"nin 86/1 maddesince temel cezaya hükmedilirken meydana gelen zararın ağırlığı ve kastın yoğunluğu da dikkate alınarak TCK"nin 3. maddesinde orantılılık ilkesi gözetilerek TCK"nin 61. maddesi gereğince ölçütler gereğince sonuç cezaya etkili olacak şekilde alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi,
c) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas-2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden hukuki durumun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılanlar vekili ile sanık ...’nin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı BOZULMASINA, 23.05.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.