Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2006/13859 Esas 2007/1986 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2006/13859
Karar No: 2007/1986

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2006/13859 Esas 2007/1986 Karar Sayılı İlamı

2. Hukuk Dairesi         2006/13859 E.  ,  2007/1986 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ       :Sarıgöl  A.H. (Aile) Mahkemesi
    TARİHİ        : 24.11.2005
    NUMARASI                            :191-208
    DAVA TÜRÜ       :Boşanma
    TEMYİZ EDEN       :Davalı
       
    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
    Davacı kocanın eşi hakkında, sahte senet düzenleyerek tahsili için işleme giriştiği anlaşılmaktadır.Kadının kusurlu bir davaranışı karıtlanamamıştır.
            *Türk Medeni Kanununun 166.maddesi hükmünü  tamamen kusurlu eşin de dava açabileceği ve yararına boşanma hükmü elde edebileceği biçiminde yorumlamamak ve değerlendirmemek gerekmektedir.Çünkü  böyle bir düşünce, kimsenin kendi eylemine ve tamamen kendi kusuruna dayanarak bir hak elde edemeyeceği yönündeki temel hukuk ilkesine aykırı düşer.Diğer taraftan gene böyle bir düşünce tek taraflı irade ile sistemimize aykırı bir boşanma olgusunu ortaya çıkarır. Boşanmayı elde etmek isteyen kişi karşı tarafın hiçbir eylem ve davranışı söz konusu olmadan, evlilik birliğini, devamı beklenmeyecek derecede temelinden sarsar, sonrada  mademki birlik artık sarsılmış  diyerekten boşanma doğrultusunda hüküm kurulmasını talep edebilir.
          #Öyle ise Türk  Medeni  Kanununun 166.maddesine göre boşanmayı isteyebilmek için tamamen kusursuz yada az kusurlu olmaya gerek olmayıp daha fazla kusurlu bulunan tarafın dahi dava hakkı bulunmakla beraber, boşanmaya karar verilebilmesi için davalının az da olsa  kusurunun varlığı ve bunun belirlenmesi kaçınılmazdır.
         *Az kusurlu eş boşanmaya karşı çıkarsa bu halin tespiti dahi tek başına boşanma kararı verilebilmesi için yeterli olamaz. Az kusurlu eşin karşı çıkması hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olmalı, eş ve çocuklar için korunmaya değer bir yararın kalmadığı anlaşılmalıdır.(TMK.md.166/2)    
                                                                                                    
           #Mevcut olaylara göre evlilik birliğinin, devamı eşlerden  beklenmeyecek derecede, temelinden sarsıldığı kuşkusuzdur. Ne var ki bu sonuca ulaşılması tamamen davacının tutum ve davranışlarından kaynaklanmış olup, davalıya atfı mümkün hiçbir kusur gerçekleşmemiştir. Bu durumda açıklanan nedenle isteğin  reddi gerekirken yasa hükümlerinin yorumunda yanılgıya düşülerek boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.

         SONUÇ: Temyiz edilen kararın gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere   oybirliğiyle karar verildi. 15.02.2007 Prş.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.