13. Hukuk Dairesi 2016/9538 E. , 2018/6016 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki asıl ve birleştirilen davaların davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, asıl davasında fesih ve cezai şart işleminin haksızlığının tespiti ile muarazanın önlenmesine, birleştirilen davasında ise davalı kurumun fesih işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı kurum vekili, davanın reddini dilemiştir.
Asıl ve birleştirilen davanın kabulü ile asıl dava yönünden 230.785,57 TL alacağın tahsiline, birleştirilen dava yönünden ise kurum işleminin iptaline dair verilen karar, Dairece, asıl dava bakımından talep, fesih ve cezai şart işleminin haksızlığının tespiti ile muarazanın meni olduğu halde, talep dışına çıkılmak suretiyle alacak hükmü kurulmuş olmasının doğru olmadığına değinilerek bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak asıl davanın kabulü ile fesih ve cezai şart işleminin uygulanmasına ilişkin işleminin haksız ve hukuka aykırı olduğunun tespitine, taraflar arasındaki muarazanın bu şekilde önlenmesine; birleştirilen dava bakımından ise Yargıtay incelemesinden geçmesi ve kesinleşmesi nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davalı kurum vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın aşağıdaki bent dışında kalan bölümleri yönünden bozmaya uygun olmasına göre, davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Asıl dava, tespit ve muarazanın önlenmesi isteğine; birleştirilen dava ise fesih işleminin iptaline ilişkindir. Mahkemece, bozmaya uyularak karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak asıl davada talep, tespit ve muarazanın önlenmesi isteğine ilişkin olduğuna ve talep doğrultusunda karar verildiğine göre, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 3/1.maddesindeki düzenleme ve Tarife"nin ikinci kısım ikinci bölümündeki maktu ücrete ilişkin miktarlar dikkate alınak, 1.800,00 avukatlık ücreti takdiri gerektiği halde, nisbi vekalete hükmedilmiş olması bozmayı gerektirir. Ne var ki, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması usulün 438/7 maddesi gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle; hüküm fıkrasının "ESAS DAVADA" başlıklı kısmının 5. bendinde yer alan “19.797,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine," söz ve rakamların karar yerinden çıkartılmasına yerine "1.800,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine," söz ve rakamlarının yazılmasına hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.