7. Ceza Dairesi 2021/9368 E. , 2021/14291 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
1- Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10. madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu,
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla,
Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen, 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. maddeleri somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK"nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2-Davaya konu eylem sebebiyle sanıklar Cumali Davarcı, Hüseyin Demirtaş, Hüseyin Emen ve Oktay Ok hakkında Adana 18.Asliye Ceza Mahkemesinin E.2013/509-K.2013/555 sayılı Kararının Yargıtay 19. Ceza Dairesinin (kapatılan) 18.06.2019 tarihli ve E. 2019/2760-K.2019/9679 ilamı ile sanık Cumali Davacı yönünden onanmasına, diğer sanıklar yönünden ise bozulmasına karar verildiği gözetilerek, sanık hakkında bu dosyadaki diğer sanıklarla iştirak halinde kaçakçılık suçunu işlediğinden bahisle 5607 sayılı Kanun"un 4/2. maddesinden artırım yapılmış ise de aralarında hukuki ve fiili bağlantı bulunan her iki dosyanın birleştirilerek tüm delillerin birlikte değerlendirilmesinden sonra sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
3- Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 08.04.2014 tarihli, 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar ve 16.05.2017 tarih, 2015/398 Esas ve 2017/272 Karar sayılı kararlarında; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK"nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi gerektiğinin belirtildiği dikkate alınarak;
İncelemeye konu bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 08.05.2013, iddianame tarihinin 23.09.2013 olduğu,
Aynı gün incelenen Dairemizin 2021/10797 Esas numarasında kayıtlı Adana 18. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2013/992 Esas, 2014/651 Karar sayılı dosyasında suç tarihinin 04.06.2013, iddianame düzenleme tarihinin ise 23.09.2013 olduğu,
Dairemizin 29/09/2021 tarihli ve 2019/4413 Esas, 2021/11333 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilen Adana 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2013/771 Esas, 2015/706 Karar sayılı dosyasında suç tarihinin 02.04.2013, iddianame düzenleme tarihinin ise 23.09.2013 olduğu,
Yapılan UYAP sorgulamasında sanığa ait derdest olan Adana 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2019/616 Esas sayılı dosyasında suç tarihinin 23.04.2013, iddianame düzenleme tarihinin ise 23.09.2013 olduğu,
Yapılan UYAP sorgulamasında sanık hakkında Dairemizin 18.06.2018 tarih 2017/8603 E-2018/7003 K. sayılı ilamıyla düzeltilerek onanmak suretiyle kesinleşen Adana 18. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2013/1261 Esas-2014/1672 Karar sayılı dosyasında suç tarihinin 13.09.2013, iddianame düzenleme tarihinin ise 24.09.2013 olduğu,
Bu dosyalardaki eylemlerin benzer suç vasfına yönelik olduğu gözetilerek suç tarihine ve işlenen suçun niteliğine göre sanığın eylemlerinin TCK"nun 43. maddesi kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından dosyaların incelenmesi ve gerektiğinde birleştirilmesi, kesinleşen cezanın mahsubunun düşünülmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
4-Sanık hakkında takdiri indirim uygulama maddesinin 5237 sayılı TCK"nun 62/1. maddesi yerine TCK"nun 62. maddesinin yazılması suretiyle CMK"nun 232/6. maddesine aykırı davranılması,
5-24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle bir karar verilmesinin gerekmesi,
6- Gün adli para cezasının paraya çevrilmesi sırasında uygulama maddesinin 5237 sayılı TCK"nun 52/2. maddesi yerine TCK"nun 50/1. maddesinin yazılması suretiyle CMK"nun 232/6.maddesine aykırı davranılması,
7- Açılan davanın niteliğine göre, suçtan zarar görmeyen ve davaya katılma hakkı olmayan TAPDK hakkında kamu davasına katılma kararı verilerek lehine vekalet ücretine hükmedilmesi,
8- Sanığın sabıkasında görünen en ağır cezayı içeren Aksaray Ağır Ceza Mahkemesinin E.2006/125, K.2006/404 sayılı ilamının tekerrüre esas alınması gerekirken Kilis 1.Asliye Ceza Mahkemesinin E.2006/107, K.2007/137 sayılı ilamının tekerrüre esas alınması ve mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilen sanık hakkında cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın ve katılan ... İdaresi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03/11/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.