Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/18741 Esas 2017/4217 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/18741
Karar No: 2017/4217
Karar Tarihi: 25.05.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/18741 Esas 2017/4217 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2016/18741 E.  ,  2017/4217 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında oto gaz bayilik sözleşmesi imzalandığını, bayilik sözleşmesinin Rekabet Kurumu tebliğleri ve kararları çerçevesinde 18/09/2010 tarihi itibarıyla sonlandırıldığını, davalıya ariyet olarak verilmiş olan demirbaş menkullerin iade edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacı ile müvekkili arasında imzalanmış bir sözleşme bulunmadığını, bayilik sözleşmesinin dava dışı .......Şti ile davacı arasında imzalandığını, yalnızca benzinliğin maliki olan müvekkile karşı davanın açılmasının hatalı olduğunu ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, davalının imzaladığı sözleşme gereğince 1 adet 10 m3 LPG yer altı stok tankı, 1 adet kurumsal kimlik ve 1 set mekanik ve elektrik tesisatının teslim edildiği, davalının bayilik sözleşmesinin 23. maddesinde açıkça yazılı olduğu üzere bayi şirketin sözleşmeden doğmuş ve doğacak tüm borç ve mükellefiyetlerinin eksiksiz ve zamanında yerine getirileceğini garanti ve taahhüt ettiği, bayilik sözleşmesinin sona ermesi nedeniyle davalının dava konusu demirbaş malzeme ve teçhizatı davacı şirkete iade ve teslim etmekle yükümlü olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava konusu bayilik sözleşmesi davacı ile dava dışı ... ...Şti arasında düzenlenmiş davalı ile dava dışı Selim Selimoğlu ise bu sözleşmeyi kefil sıfatıyla imzalamışlardır. Kefiller sözleşmeden tahakkuk eden nakit borçtan dolayı kefalet limitleri dahilinde ve kendi temerrütlerinin sonuçlarından sorumludurlar. Kefilin ariyet olarak teslim edilen malların aynen iadesinden dolayı tazmin yükümlülüğü yoktur. Mahkemece asıl şirket aleyhine açılan dava sonucu beklenip açıklanan ilke gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 25/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.