10. Hukuk Dairesi 2020/5876 E. , 2021/2460 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
...
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, (kapatılan) 21. Hukuk Dairesinin bozma kararına uyularak ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekili ile davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Mahkemece 01/04/2014 tarihli davanın reddine dair verilen ilk karar, (Kapatılan) 21. Hukuk Dairesinin 02.05.2016 tarih ve 2015/15921 E. - 2016/7754 K. sayılı ilamı ile; “Somut olayda, davacının kesintisiz çalışma iddiası bulunduğu, dolayısıyla çalışma kesintisiz ise, bildirimlerin sonradan yapılmış olması, hak düşürücü süreyi oluşturmayacağı hususları göz önünde bulundurulmadan, öte yandan davacının çalıştığını iddia ettiği ve adına bildirim yapılan işyeri dava dışı ... isimli şahsa ait olup, bu şahsı davada taraf haline getirmeden, yine uyuşmazlık konusu dönemi kapsayacak biçimde dönem bordrolarını getirtilip bordro tanıkları resen belirlenip beyanları alınmadan sonuca gidilmesi hatalı olmuştur. Yapılacak iş, öncelikle dava dışı ... isimli şahsı taraf haline getirilmesi için davacıya süre vermek, taraf teşkili sağlandıktan sonra, davacının talep ettiği dönemde çalışması bulunup bulunmadığı, varsa çalışmanın kesintisiz olup olmadığını tespite yönelik olarak, uyuşmazlık konusu dönemi kapsayacak şekilde Kurumdan dönem bordrolarını getirtmek, bordro tanıklarını resen tespit edip dinlemek, dinlenen tanıklardan ... ve ... isimli şahısların komşu işyeri sahibi olup olmadıklarını belirlemek, gerekirse Kurum, vergi idaresi, belediye ve emniyet müdürlüğü gibi kamu kurumları aracılığıyla tespit edilecek komşu işyerlerinin işverenleri veya bu işverenlerin resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlarının beyanlarına başvurmak, davacı adına bildirim yapılan ...,... sicil numaralı işyerleri arasında fiili veya hukuki bağlantı bulunup bulunmadığını araştırmak, tanık beyanları arasında oluşan çelişkileri gidermek ve davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği nazara alınıp araştırma genişletilerek tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre karar vermekten ibarettir” şeklindeki gerekçesiyle bozulmuştur.
09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında da açıkça vurgulandığı üzere, bir Mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda; Mahkeme yönünden o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine bozma kararında açıklanan hukuki esaslar çerçevesinde hüküm kurmak yükümlülüğü doğar.
Mahkemece bozmaya uyulmuş ise de bozma gereklerinin tam olarak yerine getirildiğinden bahsedilmesi mümkün değildir.
Eldeki davada, her ne kadar ... taraf haline getirilmiş ise de, davacının talep ettiği dönemde çalışması bulunup bulunmadığı, varsa çalışmanın kesintisiz olup olmadığının tespitine yönelik uyuşmazlık konusu dönemi kapsayacak şekilde Kurumdan dönem bordroları getirtilmeli, bordro tanıkları resen tespit edilerek beyanlarına başvurulmalı, tanık beyanları karşılaştırılmalı varsa çelişki giderilmeli, dinlenen tanıklardan ...’un komşu işyeri sahibi olup olmadığı belirlenmeli, bozma öncesi dinlenen davacı tanığı ... ve kamu tanığı sıfatıyla beyanı alınan ... ’ya ait işyeri bilgileri ile hizmet döküm cetvellerinin dosya arasına alınarak, deliller hep birlikte değerlendirilip, takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek, eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı vekili ve davalılardan Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 02/03/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.