19. Hukuk Dairesi 2018/2560 E. , 2020/71 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ordu 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülmekte olan ayıplı malın misli ile değişimi davasının ilk derece mahkemesinde yapılan yargılaması sonunda verilen kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi tarafından verilen davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, davacının ... plaka sayılı 2015 model aracı 12/08/2015 tarihinde davalıdan satın aldığını, aracın birçok kez arızalandığını, davalı tarafından araçta tespit edilen arızaların hiçbir şekilde giderilmediğini, 4077 sayılı yasa kapsamında davacının seçimlik haklarının bulunduğunu belirterek araçta bulunan gizli ayıpların giderilmemesi nedeniyle aracın yenisiyle değiştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davaya konu ... plaka sayılı 2015 model aracın İş Bankası tarafından rehinli olduğundan davacının bu davayı açabilmesi için bankadan yazılı muvafakat alması gerektiğini, davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddini talep ettiklerini, dava konusu araçta bulunduğu iddia edilen ayıptan üretici firmanın sorumluluğu olacağından husumet itirazında bulunduklarını, bu sebeple davanın aracın üretici firması olan ... Otomotiv San. A.Ş."ye ihbarını talep ettiklerini, araç üzerinde makine mühendisi bilirkişisi aracılığıyla teknik bilirkişi incelemesi sonucunda araçta tüketicinin bahsettiği gibi herhangi bir sorunun olmadığının görüleceğini, tüketicinin dava konusu araçtan beklenen faydayı artık göremeyecek olması gibi bir durumun söz konusu olmadığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, aracın arızalar nedeniyle üç kez yetkili servise götürülerek gerekli bakım ve onarımın yapıldığı, tespit edilen arızalardaki parçaların bedelsiz olarak değiştirildiği, bu değişimlerden sonra aracın tekrar aynı arızayı keşif gününe kadar yapmadığının servis kayıtlarından da anlaşıldığı, değiştirilen sistemin aracın tümden ayıplı olmasını gerektiren arızalardan olmadığını ve arızanın da tekrar etmediği tesbit edildiğinden aracın tümden ayıplı sayılmasının hakkaniyete uygun olmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince, taraf delillerinin usulüne uygun olarak toplandığı, değerlendirilerek tartışıldığı, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli ve denetime açık olduğu, tarafların basiretli tacir oldukları, bu durumda taraflar arasındaki ilişkide Tüketicinin Korunması Kanunu"nun uygulanmayacağı, Borçlar Kanunu"nun 227 ve devamı maddeleri gereğince alıcı olan davacının seçimlik hakları bulunduğu, aracın kullanım süresi, araçtaki arızanın giderilmesi bunun dışında bir iddianın bulunmaması karşısında davacının aracın yenisi ile değiştirilmesini talep etme hakkını kullanmasının hakkın kötüye kullanılmasını teşkil edeceği, mahkemece bu durumda arızanın bedelsiz giderilmesine de karar verebileceği ve böyle bir karar verilmeden araçtaki arızanın da giderildiği mahkemece verilen ret kararının yerinde olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle muhakeme hukukuna ve maddi hukuka uygun bulunan hükmün ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 27.01.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.