Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/16537
Karar No: 2019/14082
Karar Tarihi: 25.06.2019

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/16537 Esas 2019/14082 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2016/16537 E.  ,  2019/14082 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti
    Davacı vekili, davacının davalıya ait hastanede temizlik görevlisi olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haklı bir neden olmadan feshedildiğini ileri sürerek bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz Başvurusu:
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Davacı işçinin fazla çalışma ücretlerine hak kazanıp kazanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
    İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
    Somut uyuşmazlıkta davacı, işyerinde gece ve gündüz vardiyası şeklinde çalışılmasına rağmen uzun süre üst üste 2 vardiyaya ilaveten 10 saat olarak yasalara aykırı çalıştırıldığını, fazla mesai ücretleri ile çalıştığı hafta tatili günleri zamlı ücretlerinin ödenmediğini iddia etmiştir. Mahkemece davacı tanıklarının husumetli olması sebebiyle davalı tanıklarının anlatımına göre hesaplanan fazla çalışma ücreti hüküm altına alınmıştır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalı tanıklarının anlatımına itibar edilmiş ise de, davacının her gün ameliyatların uzaması sebebiyle normal mesai bitiminden sonra 1 saat daha çalıştığı benimsenmiş, böylece (01 Nisan-31 Ekim tarihleri arasındaki) yaz döneminde; 5 gün 08.00-18.30 saatleri arasında günlük 1 saat ara dinlenmesi kullanarak 9,5 saat, Cumartesi günü ise 6 saat olmak üzere toplam haftada 53,5 saat çalıştığı, böylece haftalık fazla çalışma süresinin 8,5 saat olduğu, (01 Kasım-31 Mart tarihleri arasındaki) kış döneminde ise; 5 gün 08.00-19.00 saatleri arasında 1,5 saat ara dinlenmesi kullanarak 9,5 saat, Cumartesi günü ise 6 saat olmak üzere toplam haftada 53,5 saat çalıştığı, böylece haftalık fazla çalışma süresinin 8,5 saat olduğu kabul edilmiştir.
    Ne var ki, davalı tanığı ..., “çalışma saatleri sabah 08.00, akşam kış dönemi 17:30, yaz dönemi 18.00 olarak çalışıyordu. Cumartesi daha önce 15.00’e kadardı, şu an 13.00’e kadardır, bir yıldır cumartesi günleri 13.00’e kadar çalışılır, hafta içi 17:30-18:00’den sonra çalıştığı olurdu, ameliyatlar uzun sürdüğü zaman yarım saat 1 saat mesai yapardı onun karşılığında izin veya ek ücret olarak alırdı ameliyatlar çok uzun sürmezdi çünkü hekimler de durmazdı..” şeklinde; diğer davalı tanığı... da, “sabah 08.00, akşam kış dönemi 17:30, yaz dönemi 18.00, cumartesi daha önce 15.00’e kadardı şu an 13.00’e kadardı, bir yıldır cumartesi günleri 13.00’e kadar çalışılır, pazar günleri tatildi, hafta içi 17:30-18:00’den sonra çalıştığı olurdu ameliyatlar uzun sürdüğü zaman bazen 1 saat bazen daha uzun süre ile mesai yapardı onun karşılığında izin veya ek ücret olarak alırdı , kişi isterse izin kullandırılırdı...” şeklinde beyanda bulunmuştur. Şu halde, davalı tanıkları “bazen ameliyatlar uzun sürdüğü zaman davacının yarım saat bir saat daha çalıştığı” yönündeki anlatımının davacının genel olarak her gün bir saat daha fazla çalışıldığı şeklinde değerlendirilmesi hatalıdır. Tanıkların, ameliyat dönemleri ve ameliyatların hangi dönemlerde ne kadar süre ile uzadığına ilişkin olarak somut bir beyanları bulunmadığına göre, davacının tanıklarca bildirilen (yaz döneminde 5 gün 08.00-17.00, cumartesi günü 08.00-15.00 saatleri arasında ve kış döneminde 5 gün 08.00-18.00, cumartesi günü 08.00-15.00 saatleri arasında) çalışma düzeninde çalıştığı kabul edilmeli, bu çalışma düzenine göre fazla çalışma ücretine hak kazanıp kazanmadığı noktasında yeniden değerlendirme yapılarak sonucuna göre karar verilmelidir. Hatalı hukuki değerlendirme yapılarak yazılı şekilde karar verilmesi yerinde olmayıp, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 25.06.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi