13. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/42577 Karar No: 2018/5997 Karar Tarihi: 17.05.2018
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/42577 Esas 2018/5997 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2015/42577 E. , 2018/5997 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı yüklenici ... ile arsa sahibi olan diğer davalılar arasında 47 parsel sayıda kayıtlı taşınmaz üzerine yapılacak inşaat için ... Noterliği"nin 21.08.2000 tarih ve 4691 yevmiye sayılı düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi bulunduğunu, kendisinin de 26.09.2000 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile B2 Blok 3 nolu daireyi 16.000,00 TL bedelle ve D3 Blok 9 nolu daireyi 18.000,00 TL bedelle satın aldığını ve bedelleri nakden ödediğini, yüklenici ..."ın inşaatları belirli seviyeye getirdiğini, bu haliyle teslim aldığı taşınmaza kendisinin masraflar yaparak kullanılır hale getirdiğini ancak tapu devrinin verilmediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL"nin faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı arsa sahipleri ..., ..., ..., ..., ..., davanın reddini dilemiştir. Diğer davalı ..., davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde kanunda tanımlanan taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta taraflar arasında konut satışına ilişkin sözleşme bulunduğu, 4077 sayılı yasanın 3.maddesi kapsamında davacının alıcı (tüketici),davalının ise satıcı olduğu bu şekliyle taraflar arasındaki hukuki ilişkinin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır. Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 4077 sayılı yasanın 23.maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Bu durumda mahkemece yargı çevresinde ayrı bir tüketici mahkemesi bulunmadığı da gözetilerek ara kararıyla davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda birince bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, ikinci bent gereğince davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.