22. Hukuk Dairesi 2016/16541 E. , 2019/14080 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalıya ait işyerinde 07.12.2009-30.07.2013 tarihleri arasında kesintisiz şekilde traktör şoförü olarak çalıştığını, ancak fırın işçisi gibi gösterildiğini, Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilen gün sayısının eksik olduğunu, ücretinin de eksik gösterildiğini, yaz aylarında haftanın 6 günü günde 8 saat, kış aylarında haftanın 7 günü günde 12 saat çalıştığını, ayrıca kış döneminde 2 vardiya şeklinde 1 hafta gündüz, bir hafta gece çalıştığını, bu dönemdeki resmi tatil ve bayramlarda da çalıştığını, ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının 07.12.2009 tarihinde işe başladığını, çalıştığı sürece forklift kullandığını, fabrikanın kapalı olduğu dönemlerde davacının çalışması olmadığından kesintisiz çalışma iddiasının yerinde olmadığını, davacının fiili çalışmalarının Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları ile uyumlu olduğunu, mevsimlik çalışılan işlerde yıllık izin hakkının bulunmadığını, davacının banka hesabına bir miktar kıdem tazminatı yatırılmasına rağmen davacının ödemeyi kabul etmediğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının çalışma süresi uyuşmazlık konusudur.
Somut uyuşmazlıkta Mahkemece davacının tuğla fabrikasında mevsimlik işçi olarak çalıştığı, Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına da uygun olarak her yıl, yıl sonunda çıkışının yapıldığı, yılbaşında tekrar girişinin yapıldığı kabul edilerek davacının çalışma süresi belirlendiği ifade edilmiştir. Ne var ki, Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarında mahkemenin bu kabul şekline uymayan çalışılmamış görünen süreler bulunmaktadır. Buna göre davacının 27.08.2010 - 19.09.2010 tarihleri ile 09.01.2012 – 04.03.2012 tarihleri arasında Kurum kayıtlarına göre çalışmadığı tespit edilen sürelerin hangi gerekçe ile davacının çalışma süresine dahil edildiği belirtilmemiştir. Ayrıca davalı taraf, 2013 yılında çeşitli dönemlerde davacı adına isteğe bağlı sigorta primi ödendiğini bu dönemlerde şirket bünyesinde çalışması olmadığı halde, bu sürelerin çalışma süresine dahil edilmesinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür. Mahkemece “Dinlenen tanıkların ekseriyet beyanı, tüm dosya kapsamı ve Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarından davacının sezonluk çalıştığı, kışa rastlayan çalışma dönemlerinin hizmet döküm cetvelinde gösterildiği gibi olduğu, bunun dışında başkaca ara vermenin bulunmadığı, aksine beyan ve iddia olmaması, işin niteliği de dikkate alınarak ay içerisindeki çalışmaların 30 gün olduğu” gerekçesiyle davacının çalışma süresi belirlenmiş ise de, yargılama sırasında dinlenilen tanıkların Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarında görünmeyen dönemler ile ilgili somut bir beyanı yoktur. Hal böyle iken mahkemece belirtilen yönlerden araştırma yapılmak suretiyle, Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarının aksinin kabulünü gerektiren bir delil bulunup bulunmadığı açıklığa kavuşturularak, sonucuna göre davacının çalışma süresinin belirlenmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi yerinde değildir.
Ayrıca davacıya ait sigortalı hizmet döküm cetvelindeki eksik gün sebepleri belirlenerek, kıdem tazminatına esas çalışma süresinin belirlenmesinde çalışılmış sayılan ve sayılmayan süreler yönünden ayrı ayrı değerlendirme yapılması gerektiği gözden kaçırılmamalıdır.
3-Davalı vekili temyiz aşamasında davacının asgari geçim indirimi alacaklarının ödendiğine dair imzasız bordrolar ile banka ödeme listesi sunmuştur. Sunulan belgeler ödeme itirazına ilişkin olup temyiz incelemesi aşamasında dahi dikkate alınabileceğinden, kayıtlar incelendikten sonra davacının asgari geçim indirimi alacağı bulunup bulunmadığı yönünde bir sonuca varılması için kararın bozulması gerekmiştir.
4-Somut olayda, davacının tanık anlatımlarına göre yaz döneminde fazla çalışma yapmadığı, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışmadığı, kış döneminde ise haftada 7 gün iki vardiya halinde çalıştığı, her bir vardiyadaki çalışma süresinin 12 saat olduğu, böylece haftada 21 saat fazla çalışma yaptığı kabul edilmiştir. Dosya kapsamına göre davacının haftada bir vardiya değişimi yaptığı sabit olup, bu halde davacının vardiya değişimi gereği haftada bir gün aralıksız 24 saat dinlendiği kabul edilmelidir. Bu bakımdan davacının hafta tatili talebinin reddi gerekirken kabulü hatalı olmuştur. Ayrıca fazla çalışma süresinin hesabı bakımından da hafta tatili kullanılan günler dikkate alınarak yeniden hesaplama gerektiği gözden kaçırılmamalıdır.
5-Hükme esas alınan raporunda, mevsimlik çalışmanın niteliğine göre davacının 17/02/2011-18/02/2012 tarihleri arasında 11 ayı aşan çalışmasının bulunduğu gerekçesi ile 14 gün izne hak kazandığı kabul edilmiştir. Ne var ki, bozma kararının 2. bendindeki bozma sebebine göre davacının çalışma süresi belirlendikten sonra, 11 ayı geçen çalışmalar yönünden davacının yıllık izin ücretine hak kazanacağı kabul edilerek değerlendirme yapılması gerekmektedir.
Temyiz edilen kararın açıklanan sebeplerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 25.06.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.