Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/19812 Esas 2016/24698 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/19812
Karar No: 2016/24698
Karar Tarihi: 01.12.2016

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/19812 Esas 2016/24698 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2016/19812 E.  ,  2016/24698 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
    Şikayetçi borçlu tarafından kıymet takdiri ve satış ilanının usulsüz tebliğ edildiği ileri sürülerek, 29.04.2014 günü yapılan taşınmaz ihalesinin feshi istemiyle icra mahkemesine başvurulduğu, mahkemece yapılan yargılama sonunda istemin reddine karar verildiği görülmektedir.
    6100 sayılı HMK"nun 294. maddesi gereğince, hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Aynı Kanun"un 297/2. maddesine göre; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
    Yine aynı Kanun"un 298/2. maddesinde; gerekçeli kararın tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacağı düzenlenmiştir. Esasen kısa kararı yazıp, tefhim etmekle davadan elini çekmiş olan hakimin, artık bu kararını değiştirmesine yasal olanak da yoktur. Kısa kararla gerekçeli kararın birbirinden farklı olması, yargılamanın aleniyeti ve kararların alenen tefhim olunmasına ilişkin Anayasa"nın 141. maddesi ile HMK"nun yukarıda değinilen emredici nitelikteki maddelerine de aykırı bir durum yaratır. Ayrıca bu husus kamu düzeni ile ilgili olup, re"sen gözetilmesi yasa ile hakime yüklenmiş bir görevdir.
    Somut olayda; mahkemece yüze karşı verilen kısa kararda; “Davanın Reddine” karar verilmesine karşın, gerekçeli kararda, “Davanın Reddine” karar verildikten sonra kısa kararda yer almadığı halde borçlu aleyhine İİK"nun 134/2. maddesi gereğince feshi istenilen ihale bedelinin %10"u oranında tazminata (para cezası olması gerekirken) hükmedildiği, böylece kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki meydana getirildiği görülmektedir.
    10/04/1992 tarih ve 1991/7 Esas, 1992/4 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili olması bozma nedeni olup, bu durumda mahkemece, anılan İçtihadı Birleştirme Kararında da belirtildiği üzere, bozmadan önce verilen kararla bağlı olmaksızın aradaki çelişkiyi giderecek şekilde yeniden karar verilebilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir.
    Öte yandan, mahkemece, takip alacaklısı dışında, ihale alıcısına da şikayet dilekçesi ve duruşma gününün usulüne uygun olarak tebliğ edilerek taraf teşkilinin sağlanması, ihale alıcısına da savunma imkanı tanınıp varsa delilerinin toplanması ve anılan eksiklikler giderildikten sonra yargılama yapılıp işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yöntemine uygun taraf teşkili sağlanmadan yazılı şekilde hüküm tesisi de doğru görülmemiştir.
    SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre borçlunun sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.