18. Hukuk Dairesi 2014/6705 E. , 2016/3993 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Kanununun 17.maddesi gereğince tapu iptali ve tescil istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün temyiz incelemesi bir kısım davalıların mirasçıları vekillerince, incelemenin duruşmalı olarak yapılması ise bir kısım davalıların mirasçıları ... vd. vekili Av.... tarafından yasal süresi içinde verilen temyiz dilekçesi ile istenilmekle taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan 08.03.2016 gününde temyiz edenlerden davalı ... vd. vekili Av.... ile davalı ... vd. vekili Av.... ve aleyhine temyiz olunan davacı ... vekili Av.... ile davalı .... mirasçıları vekili Av..... geldiler. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dava dilekçesinde, davaya konu 28 parça taşınmazın 1973 yılında kamulaştırıldığını, kamulaştırma işleminin kesinleştiğini ve bedelin ödendiğini ileri sürerek davaya konu taşınmazların Kamulaştırma Kanununun 17.maddesi gereğince davacı idare adına tescilini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, özellikle nüfus kayıtları ve mirasçılık belgelerinden tapu malikleri olan davalılardan ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... ile bunların mirasçılarının büyük çoğunluğunun dava tarihinden önce, diğer maliklerin ve çok sayıda mirasçılarının da yine yargılama sırasında vefat ettikleri anlaşılmaktadır.
6830 sayılı İstimlak Kanununun yürürlükte olduğu dönemde açılan davanın devamı sırasında 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu yürürlüğe girmiş olup 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun Geçici 1.maddesinin 2.fıkrasının "Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce açılmış ve henüz kesin hükme bağlanmamış davalarda bu kanun hükümleri uygulanır" hükmü de dikkate alındığında, 2942 sayılı Yasanın 4650 sayılı Yasa ile değişik 14.maddesinin beşinci fıkrası hükmü uyarınca idare tarafından bu yasa hükümlerine göre tespit olunan malike ve zilyede karşı açılan davaların görülmesi sırasında taşınmaz malın gerçek malikinin başka bir şahıs olduğu anlaşıldığı takdirde davaya bu gerçek malik, tapu malikinin daha önce ya da yargılama sırasında öldüğü saptandığında mirasçılarının dahil edilmesi suretiyle davaya devam edileceği belirtilmiştir. Yasanın bu hükmü uyarınca yukarıda adı geçen ölü tapu maliklerinin mirasçıları ile bu mirasçılarının da ölü olanların tüm mirasçılarının yöntemine uygun şekilde davaya dahil edilip taraf teşkili sağlanmadan işin esası hakkında hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Ayrıca;
6100 sayılı HMK.nun 167.maddesindeki "Mahkeme, yargılamanın iyi bir şekilde yürütülmesini sağlamak için birlikte açılmış veya sonradan birleştirilmiş davaların ayrılmasına, davanın her aşamasında talep üzerine veya kendiliğinden karar verebilir. Bu durumda mahkeme, ayrılmasına karar verilen davalara bakmaya devam eder" düzenlemesi de gözetilerek dava konusu 28 parça taşınmazın maliklerinin farklı ve çoğunun dava tarihinden uzun yıllar önce ölü olup çok sayıda mirasçının bulunması nedeniyle yargılamanın iyi bir şekilde yürütülmesi ve sağlıklı inceleme yapılabilmesinin temini bakımından dava konusu her bir parsel yönünden davaların ayrılması suretiyle inceleme yapılması gerektiğinin düşünülmemesi de yerinde değildir.
Mahkemece, yukarıda açıklanan nedenlerle öncelikle dava konusu parseller hakkında birlikte açılan davaların tefrik edilerek tapu maliklerinin mirasçıları ile bunların da ölü olanların mirasçılarının ayrılan davalarda yöntemince taraf olmaları sağlanıp, 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanununun Geçici 1.maddesinin 2.fıkrası ile 4650 sayılı Yasanın Geçici 1.maddesi hükümleri de gözetilmek ve tarafların tüm delilleri toplanmak suretiyle inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davalılar yararına takdir edilen 1.350.00 TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara taraflara verilmesine, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 08.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.