7. Ceza Dairesi 2021/25346 E. , 2021/14281 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Dairemizin 17.05.2021 tarihli ve E.2021/3330-K.2021/6432 sayılı kararı ile "Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 22.03.2021 tarihli ve 2021/29044 sayılı ek tebliğnamesi ile katılan ... İdaresi vekilinin 30.10.2020 tarihli temyiz dilekçesine istinaden dosya Dairemize gönderilmiş ise de; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 30.11.2020 tarihli yazısı üzerine Gümrük İdaresine usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen temyiz talebinde bulunulmadığı gerekçesiyle dosyanın Dairemize tebliğname düzenlenmeden gönderilmesi üzerine Dairemizin 29.12.2020 tarihli ve 2020/6312 E.2020/20022 sayılı ilamı ile sanık ... müdafiinin temyiz istemine yönelik inceleme yapılarak hükmün bozulmasına karar verilmiş olduğu ve öncelikle Gümrük İdaresi vekilinin 30.10.2020 tarihli temyiz istemi hakkında inceleme yapılmadan karar verildiği de dikkate alınarak, Dairemizin 29.12.2020 tarihli ve 2020/6312 E. 2020/20022 K. sayılı ilamına yönelik CMK"nun 308. maddesi uyarınca itiraz yoluna başvurulması gerektiğinden dosyanın incelenmeksizin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİ"ne karar verilmiş, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın KD-2021/94287 Karar düzeltme sayılı itirazıyla, Dairemizin 29/12/2020 tarihli ve E.2020/6312-K.2020/20022 sayılı ilamına karşı itirazda bulunulması nedeniyle yapılan incelemede;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın itirazı yerinde görüldüğünden, 6352 sayılı Yasa ile değişik CMK"nun 308. maddesi gözetilerek itirazın kabulüne,
Dairemizin 29/12/2020 tarihli ve E.2020/6312-K.2020/20022 sayılı kararının kaldırılması ile yeniden yapılan incelemede;
Katılan ... İdaresi vekilinin sanıklar ... ve ... hakkındaki mahkumiyet hükümlerine ve sanık ... müdafiinin bu sanık hakkındaki mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
1-Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanıklar lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasanın 62.maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2- 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile 5607 sayılı Yasanın 3/5. maddesinde yapılan değişiklik öncesi anılan maddede öngörülen hapis cezası üst haddinin 2 yıl olduğu gözetilerek;
Anayasa Mahkemesi"nin 25/06/2020 tarihli, 2020/16 Esas ve 2020/33 Karar sayılı iptal kararı ile 17/10/2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesi ile yeniden düzenlenen ve 5271 sayılı CMK’nun 251/1. maddesinde hüküm altına alınan basit yargılama usulüne ilişkin aynı Yasanın geçici 5/1-d bendinde yer alan “...kovuşturma evresine geçilmiş...” ibaresinin Anayasa"ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmesi, aynı şekilde 16.03.2021 tarihli, 31425 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 14.01.2021 tarihli ve 2020/81 E., 2021/4 K. sayılı kararı ile yargılama aşamasında olup, henüz kesinleşmiş hükümle sonuçlanmamış dosyalar yönünden, ceza miktarı üzerinde fail lehine etki doğuracağı, bu nedenle belirli bir tarih itibarıyla hükme bağlanmış olan dosyalarda basit yargılama usulünün uygulanmamasının Anayasa"nın 38. maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle 7188 sayılı Yasanın 31. maddesiyle eklenen Geçici 5. maddenin (d) bendinde yer alan "...hükme bağlanmış..." ibaresinin iptal edildiği de dikkate alınmak suretiyle, TCK"nun 7. ve CMK’nun 251. maddeleri uyarınca dosyanın “Basit Yargılama Usulü” yönünden yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
3- Sanıklar hakkında takdiri indirim uygulanırken uygulama maddesi olarak TCK"nun 62/1. madde ve fıkrası yerine TCK"nun 62. maddesinin gösterilmesi suretiyle CMK"nun 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
4-Doğrudan verilen adli para cezasının günlüğü 100,00-TL"den paraya çevrilmesi sırasında uygulama maddesi olan TCK"nun 52/2. madde ve fıkrasına ve adli para cezasının taksitlendirilmesi sırasında uygulama maddesi olan TCK"nun 52/4. fıkrasına atıf yapılmaması suretiyle CMK"nun 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
5-İddianamede müsaderesi talep edilen kaçak eşya yönünden olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi,
6- Sanıkların mahkumiyetine karar verilmiş olmakla, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, kendisini vekille temsil ettiren katılan lehine vekalet ücreti hükmedilmemesi,
7-Sanık ... yönünden; 24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafii ve katılan ... İdaresi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03 /11/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.