12. Hukuk Dairesi 2016/6788 E. , 2016/24686 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından borçlu Yüksel Yıldırım hakkında yapılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu icra takibinde, şikayetçi ...’ın icra kefili olması nedeni ile hakkında haciz işlemlerine başlandığı, bu kapsamda şikayetçinin meskeniyet iddiasına dayalı olarak haczedilemezlik şikayetiyle icra mahkemesine başvurması üzerine, mahkemece şikayetin kabulü ile dava konusu taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verildiği görülmektedir.
İİK"nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendi gereğince, borçlunun "haline münasip" evi haczedilemez. Bir meskenin borçlunun haline uygun olup olmadığı adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir. Buradaki "aile" terimi, geniş anlamda olup, borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan, bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsar. İcra mahkemesince, borçlunun sözü edilenlerle birlikte barınması için zorunlu olan haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tespit ettirildikten sonra, haczedilen yerin kıymeti bundan fazla ise satılmasına karar verilmeli ve satış bedelinden yukarıda nitelikleri belirlenen mesken için gerekli olan miktar borçluya bırakılmalı, kalanı alacaklıya ödenmelidir. Bu kıstasları aşan nitelik ve evsaftaki yerlerle, makul ölçüleri geçen oda ve salonu kapsayan ve ikamet için zorunlu öğeleri içeren bir meskenin dışındaki yerler, maddede öngörülen amaca aykırıdır. Borçlunun görev ve sıfatı, kendisinin yukarıda belirlenenden daha görkemli bir meskende ikamet etmesini gerektirmez.
Borçlunun şikayete konu evinin değeri 270.000,00 TL, haline münasip olarak alabileceği evin değeri ise 150.000,00 TL olarak tespit edildiği halde, yukarıda izah edilen ilkeye aykırı olarak ve alacaklının rapora ilişkin itirazları değerlendirilmeksizin, mahkemece dosya borcunun esas alınması sureti ile evin satılması halinde bakiye kalacak bedelin hesaplanarak sonuca gidilmesi isabetsizdir.
Ancak, somut olayda, borçlu vekili tarafından, henüz işin esasına geçilmeden evvel 12.12.2014 günü mahkemeye sunulan dilekçede, ... 1. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2014/1367 Esas sayılı dosyası ile şikayetçi adına çıkarılan icra emrinin iptaline karar verildiği belirtilmiştir. Takip dosyasının incelenmesinde, şikayete konu haczin 22.08.2014 tarihli müzekkere ile tapuya işlendiği, şikayetçi adına ise, icra mahkemesi kararı üzerine, 04.12.2014 tarihinde yeniden icra emri çıkartıldığı anlaşılmaktadır. Meskeniyet şikayetine ilişkin yargılama devam ederken icra emrinin iptal edilmiş olması halinde, icra kefili olan borçlu aleyhinde yapılmış hacizler de hükümsüz kalacağından, işin esası hakkında inceleme yapılmaksızın hacizlerin hükümsüz kaldığının tespit edilmesi gerekecektir.
O halde, mahkemece, borçlunun hacze dayanak yapılan icra emrinin iptaline ilişkin iddiasının incelenerek, oluşacak sonuca göre karar verilmesi, şayet haciz hükümsüz kalmamış ise işin esasının yukarıda yazılı ilkeler uyarınca incelenerek sonuca gidilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.