13. Hukuk Dairesi 2015/41514 E. , 2018/5995 K.
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, davalının Tarımsal Üretim ve Geliştirme Genel Müdürlüğü"nce düzenlenen 16/06/2010 tarih 11863 sayılı kontrol belgesi ile 150 baş büyükbaş hayvan ile yine 08/08/2011 tarih 00389 sayılı kontrol belgesi ile 48 baş damızlık düveyi ABD den ithal ederek ..."da bulunan işletmesine getirdiğini, buna ilişkin davalı ile taahhütnameler imzalandığını, söz konusu hayvanların yasa ve yönetmeliğe uygun olarak İlçe Tarım Müdürlüğü teknik personeli aracılığıyla karantina altına alındığını, yapılan aşılar ve testler sonucunda karantina kaldırılarak toplamda gelen 198 baş hayvandan 179 tanesinin millileştirilmesinin tamamlandığını, millileştirme sonrasında ölümü İlçe Müdürlüğü"nce bilinen ve ölümü sebebiyle sistem üzerinde düşümü yapılan 3 adet hayvan sayısı düşüldükten sonra davalının işletmesinde 176 baş hayvan kaldığını, davalı tarafın ... 2. Noterliğinde verdiği 19/04/2010 tarih 09977 numaralı ve 20/01/2011 tarih 01985 numaralı taahhütnameler ile yurt dışından satın aldığı damızlık düveleri 5 yıl süreyle satmayacağına, başka birilerine devretmeyeceğine, amacı dışında kullanmayacağına ve bakanlığın istemleri doğrultusunda faaliyetlerine ilişkin bilgileri periyodik olarak 6 ayda bir bağlı bulunduğu Tarım İl Müdürlüğü"ne vereceğine ilişkin taahhütte bulunduğunu, davalı aynı taahhütname ile taahhütname maddelerinin ihlali halinde yurt dışından ithal edilen damızlık hayvanların ithal tarihindeki millileştirilmiş bedeli üzerinden hazineye ödeme yapacağını kabul ve taahhüt etmiş olduğunu, yapılan kontrollerde davalı işletmesinde 176 baş hayvan olması gerekirken 100 adet hayvanın bulunduğunun ve 76 baş damızlık hayvanın olmadığının tespit edildiğini, taahhüdü ihlal eden davalıdan fatura bedeli dikkate alınarak birim değeri 3.500,00 $ olarak hesap edilen 76 hayvana 266.000,00 $ alacağın TBK nun 99/3. ve TTK"nun 711.maddesi hükmünce fiili ödeme tarihindeki rayice göre TL karşılığının Maliye Hazinesine ödemesinin hüküm altına alınmasına, ayrıca davalının temerrüt tarihi olan dava tarihinden itibaren devlet bankalarının dolar üzerinden açılan 1 yıl vadeli mevduat hesaplarına uyguladığı en yüksek faiz oranı tespit olunarak hükmolunan yabancı para alacağına bu oranda faiz yürütülmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, hayvanlardan 4 tanesinin davalıya teslim edilmeden yolda öldüğünü, yine 2 tanesinin teslim alındıktan kısa bir süre sonra öldüğünü, 3 adet inekte hastalık tespit edildiğini, yine 38 inekte bulaşıcı hastalık tespit edildiğini, bunların bir kısmının kendiliğinden öldüğünü, kalanların ise zorunlu olarak topluca imha edildiğini, yine 3 adet ineğin veteriner raporuna dayanarak kesildiğini, buna ilişkin Tarım İlçe Müdürlüğü’ne bildirim yapıldığını ve tutanak tutulduğunu, tutanakların davacı tarafın elinde bulunduğunu beyan ederek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile, toplam 266.000,00 USD alacağının fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankasının efektif kuru üzerinden TL karşılığının dava tarihi olan 14/06/2013 tarihinden itibaren Devlet Bankalarının dolar üzerinden açılan bir yıllık vadeli mevduat hesaplarına uygulanan en yüksek faiz oranı ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, davalı tarafından imzalanan taahhüt gereğince getirtilen büyükbaş hayvanlardan bir kısmının taahhüde aykırı olarak eksik olmasından kaynaklanan eksik büyükbaş havyan bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, aldırılan 10.03.2014 tarihli bilirkişi raporu ve 13.01.2015 tarihli bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak davalının bilirkişi raporlarına itirazında bir takım büyükbaş hayvanların ölümüne ilişkin tutanakların eksik sunulduğunu belirttiği ve davalı tarafından bazı tutanakların dosyaya kazandırıldığı anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece, davalının 19.04.2010 ve 20.01.2011 tarihli taahhüdü ihlal edip etmediği, davacı tarafından tutulan tüm tutanaklar celbedilerek gerekirse yerinde inceleme yapmak suretiyle tüm deliller toplandıktan sonra taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak hasıl olacak sonucu göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporu ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.