9. Hukuk Dairesi 2015/33289 E. , 2019/5504 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının eloksal işçisi olarak çalıştığını, fazla mesai ücretlerinin eksik ödendiğini, kurban bayramının 4. günü ve resmi bayramlarda zorunlu olarak çalıştırıldığını, işyerinde tuvalete gidenlere psikolojik baskı uygulandığı, ağır küfürler ve hakaretler edildiği, bu nedenlerle iş sözleşmesinin haklı nedenlerle feshedildiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ile hafta tatili,fazla çalışma,yıllık izin ve ulusal bayram ve genel tatil ücret alacaklarını istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının iş akdinin devamsızlık nedeniyle haklı feshedildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş sözleşmesini fesihte haklı olduğu, fazla mesai yaptığı, hafta tatilinde ve genel tatillerde çalışmasının olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı taraflar temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kıdeme esas ücretin belirlenmesi noktasında toplanmaktadır.
Davacı işçi dava dilekçesinde ücretini açıklamış ve iş sözleşmesini haklı nedenlerle feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı talebinde bulunmuştur.
Yargılama sırasında işyerinde servis,yemek yardımı, erzak yardımı ve başkaca ayni ve sosyal hakların işyerinde uygulandığı tespit edilmiş, ancak hükme esas alınan bilirkişi raporunda; dava dilekçesinde işyerinde uygulanan bu yardımlardan söz edilmediği gerekçesiyle taleple bağlılık ilkesi gözetildiği belirtilerek tazminata esas ücrette ücret dışındaki haklar dikkate alınmamıştır.
Kıdem tazminatının ne şekilde hesaplanacağı 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14.m. de belirtilmiş olup “...Kıdem tazminatının hesaplanması, son ücret üzerinden yapılır. Parça başı, akort, götürü veya yüzde usulü gibi ücretin sabit olmadığı hallerde son bir yıllık süre içinde ödenen ücretin o süre içinde çalışılan günlere bölünmesi suretiyle bulunacak ortalama ücret bu tazminatın hesabına esas tutulur. Ancak, son bir yıl içinde işçi ücretine zam yapıldığı takdirde, tazminata esas ücret,işçinin işten ayrılma tarihi ile zammın yapıldığı tarih arasında alınan ücretin aynı süre içinde çalışılan günlere bölünmesi suretiyle hesaplanır.
13.üncü maddesinde sözü geçen tazminat ile bu maddede yer alan kıdem tazminatına esas olacak ücretin hesabında 26 ncı maddenin birinci fıkrasında yazılı ücrete ilaveten işçiye sağlanmış olan para ve para ile ölçülmesi mümkün akdi ve kanundan doğan menfaatler de göz önünde tutulur. Kıdem tazminatının zamanında ödenmemesi sebebiyle açılacak davanın sonunda hakim gecikme süresi için, ödenmeyen süreye göre mevduata uygulanan en yüksek faizin ödenmesine hükmeder. İşçinin mevzuattan doğan diğer hakları saklıdır...”şeklindeki düzenlemeyle kıdem tazminatına esas ücrete hangi hakların ekleneceği kurala bağlanmıştır.
Dava dilekçesinde tazminata esas ücret yönünden tüm sosyal hakların açıkça belirtilmesi gerekmez. Dava dilekçesinde ücret dışında sosyal hakların bulunmadığı yönünde bağlayıcı bir açıklama bulunmadığı taktirde hesaplama, yukarıda belirtilen yasa hükmüne göre yapılmalıdır.
Dosya içindeki mevcut delil durumu, özellikle ortak tanık anlatımlarından davacıya ücret dışında ikramiye ile parasal karşılığı olan yemek yardımı, servis, erzak yardımı, yakacak yardımı ve giyecek yardımlarının yapıldığı anlaşılmakla kıdem tazminatına esas ücrete sözü edilen yardımlar eklenmek suretiyle sonuca gidilmesi gerekirken, eksik kıdem tazminatı hesabı ile hüküm kurulması hatalıdır.
3-Kabule göre de,davacı lehine vekalet ücretine hükmedilirken karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT.sinin 13 maddesinde yer alan hükümler dikkate alınmayarak eksik vekalet ücretine hükmedilmesi de ayrı bir bozma nedenidir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgiliye iadesine, 12/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.