22. Hukuk Dairesi 2016/16531 E. , 2019/14073 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalıya ait .../...’da bulunan işyerinde aylık 2.000 USD ücretle kalıpçı olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haklı bir neden olmadan feshedildiğini, haftanın yedi günü 05.00-17.30 saatleri arasında, çoğu zaman bu saati de aşarak çalıştığıhı ileri sürerek kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının belirli süreli yurt dışı iş sözleşmesine tabi olarak çalıştığını, kişisel sebeplerden ötürü istifa etmesi sebebiyle kıdem tazminatına hak kazanmadığını, ayrıca fazla çalışma ücretlerinin ödendiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Somut olayda, davacının ‘iş sözleşmesinin karşılıklı feshi talebini içeren’ 06.11.2013 tarihli dilekçesi, taraflar arasında düzenlenen aynı tarihli tutanak, tanık anlatımları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, iş sözleşmesinin işçinin istifası (yahut haklı sebeple feshi nedeniyle) sona ermediği, aksine iş sözleşmesinin işveren tarafından feshedildiğinin anlaşılmasına göre, mahkemece sözleşmenin davacı tarafından haklı sebeple feshedildiğine karar verilmesi yerinde değil ise de, temyiz edenin sıfatı dikkate alındığında, kıdem tazminatının kabulüne dair kararın sonucu itibariyle yerinde olduğu görüldüğünden bu husus bozma sebebi yapılmamıştır. Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacının fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücretlerine hak kazanıp kazanmadığı taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Somut uyuşmazlıkta Mahkemece tanık anlatımlarına itibar edilerek düzenlenen bilirkişi raporu doğrultusunda fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı hüküm altına alınmıştır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının haftada yedi gün günde 12 saat çalıştığı, ayrıca iki hafta tatili gününde 7,5 saati aşan 3 saat çalıştığı benimsenerek haftada 23 saat fazla çalışma yaptığı sonucuna ulaşılmış ise de, davacı tanığının benzer taleplerle işveren aleyhine dava açtığı tespit edilmektedir. Fazla çalışmanın ispatı konusunda salt husumetli tanık anlatımına göre sonuca gidilemez. Hal böyle iken, davacı tanığı yerine davalı tanığının anlatımına itibar edilerek davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışıp çalışmadığı belirlenmelidir. Mahkemece bu yön gözetilmeksizin yazılı gerekçe ile karar verilmesi hatalıdır.
Kabule göre ise davalı tanığı, davacının haftada 6 gün çalıştığını, işyerinde cuma günleri çalışma yapılmadığını ifade ettiği halde, (kendisinin) ayın yirmi gününde şantiyede bulunduğuna yönelik anlatımına itibar edilerek, davacının ayda iki hafta tatili gününde çalıştığının kabulü isabetsizdir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının fazla çalışma ücreti ödemelerinin bordrolara yansıtılmadığı ancak fazla çalışma cetvellerine göre fazla çalışma ücreti ödemesi yapıldığı belirtildikten sonra, ödeme yapılan aylar ile izin kullanılan süre hariç olmak üzere fazla çalışma ücreti hesaplandığı ifade edilmiştir. Ancak hükme esas alınan (ek) rapor incelendiğinde, 02/09/2012-06/11/2013 tarihleri arasındaki yevmiye miktarının 66,66 USD , zamlı saat ücretinin 13,33 USD toplam fazla çalışma saatinin 234 saat , fazla çalışma ücreti tutarının ise 3.119,69 USD olarak belirtildiği, raporda bunun dışında bir açıklama veya hesaplama yapılmadığı görülmektedir. Hükme esas alınan rapor, bu şekliyle denetime elverişli değildir. Hal böyle iken, denetime elverişli olmayan bilirkişi raporuna itibar edilerek karar verilmesi yerinde değildir.
3-Davacı yurt dışında aylık 2000 USD net ücretle çalıştığını işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek bir kısım işçilik alacaklarının Türk Lirası olarak davalıdan tahsilini talep etmiştir. Mahkemece, bilirkişi raporuna itibar edilerek Türk Lirası olarak hesaplanan alacaklar hüküm altına alınmıştır. Ne var ki hükme esas alınan bilirkişi raporundan kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı hesabında, davacının USD cinsinden ücretinin hangi tarihteki kur dikkate alınarak Türk Lirasına çevrildiği tespit edilememektedir. Aynı şekilde diğer alacakların hesabında hangi tarihte uygulanan döviz kurunun dikkate alındığı belirsizdir. Örneğin fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları önce USD cinsinden hesaplanmış, daha sonra bu miktarlar Türk Lirasına çevrilmiş ise de, hangi tarihteki döviz kurunun dikkate alındığının raporda belirtilmemesi yerinde değildir. Denetime elverişli olmayan rapor doğrultusunda karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 25.06.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.