9. Ceza Dairesi 2016/876 E. , 2016/4490 K.
"İçtihat Metni"İtiraz Edilen Mahkeme Kararı : Sulh Ceza Mahkemesi"nin
İtirazla İlgili Hüküm : TCK"nın 191/1, 62, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın itirazı ve ekindeki dava dosyası, 05.07.2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanunun 99. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 308. maddesine eklenen 2 ve 3. fıkralar kapsamında bir bütün olarak incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan açılan davanın yargılaması sonunda ... Sulh Ceza Mahkemesi"nin 23.05.2014 tarih ve 2014/288-2014/804 sayılı mahkûmiyet kararının temyiz edilmeksizin kesinleştiği;
... Kriminal Polis Laboratuvarı"nın 21.09.2010 tarihli raporuna göre sanığın üzerinde ele geçirilen 1 adet beyaz renkli tabletin “biperiden” aktif maddesini içeren akineton isimli ilaç olduğu, "akineton” isimli maddenin 5237 sayılı TCK’nın 188. maddesinin 4. fıkrasında, 2313 sayılı Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi Hakkında Kanunda, 3298 sayılı Uyuşturucu Maddelerle İlgili Kanunda, Uyuşturucu Maddelere Dair 1961 sayılı Tek Sözleşmesi’nin 1 ve 2 numaralı cetvellerinde, 2313 ve 3298 sayılı Kanunların verdiği yetki uyarınca çıkarılan Bakanlar Kurulu kararlarında sayılan uyuşturucu ve uyarıcı maddeler arasında yer almaması nedeniyle uyuşturucu veya uyarıcı madde olarak kabul edilmesine olanak bulunmadığı; sanığın bu hapları kullanma dışında bir amaç için bulundurduğuna ilişkin delil bulunmadığı “kullanmak amacıyla bulundurulmasının” ise suç oluşturmayacağı gözetilmeden, sanığın unsurları oluşmayan atılı suçtan beraati yerine, yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığı"nın 03.02.2016 tarih ve 94660652-105-34-39-2016 sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 24.02.2016 tarih ve 2016/58733 sayılı tebliğnamesi ile kanun yararına bozma talebinde bulunulması üzerine Dairemizin 22.03.2016 tarih ve 2016/638-2016/2636 sayılı kararı ile ... Sulh Ceza Mahkemesi"nin 23.05.2014 tarihli ve 2014/288 esas, 2014/804 karar sayılı kararının CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, oybirliğiyle karar verilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 27.04.2016 tarihli itiraz dilekçesinde; " hükümlü ... hakkında, kullanmak amacıyla uyuşturucu madde satın almak veya bulundurmak suçunun yasal unsurlarının oluşmadığından, atılı suçtan sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken, mahkumiyet kararı verilmesi nedeniyle yerel mahkeme kararı hukuka aykırıdır. Bu nedenle Özel Dairece, kanun yararına bozma isteminin kabulüne karar verilmesi yerindedir. Ancak buradaki bozma nedeni, kullanmak amacıyla uyuşturucu madde satın almak veya bulundurmak suçundan verilen cezanın tamamen kaldırılmasını gerektiren bozma nedeni olduğundan. 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunu"nun 309. maddesinin 4. fıkrasının (d) bendi kapsamında kalıp, yeniden yargılama yasağı bulunması nedeniyle belirlenen hukuki aykırılığın, bizzat Özel Dairece uygulanması gerektiği gözetilmeden, kararın bozulmasına, bozma nedenine göre müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine karar verilmesinin isabetli olmadığı kanaatine varılmıştır."bozma sebebine nazaran müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına" ibaresinin çıkartılması ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanuııu"nun 309. maddesinin 4.fıkrasının (d) bendindeki yetkiye dayanılarak Dairenizce. kanun yararına bozma doğrultusunda hükümlü ... hakkında, kullanmak amacıyla uyuşturucu madde bulundurmak suçundan verilen cezanın tamamen kaldırılarak, atılı kullanmak amacıyla uyuşturucu madde bulundurmak suçundan beraatine kararı verilmesi." düşüncesiyle Dairemiz kararına karşı itirazda bulunmuştur.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ile Dairemiz arasındaki uyuşmazlık, kanun yararına bozma isteminin kabulü halinde CMK"nın 309. maddesinin 4. fıkrasının hangi bendi gereğince uygulama yapılacağının belirlenmesine ilişkindir.
CMK"nın 309. maddesinin 4. fıkrasında, kanun yararına bozulan hüküm veya kararın türü ile bozma nedenlerine göre bir ayrım yapılarak; kanun yararına bozma sonrası yapılacak işlemler, bu işlemleri gerçekleştirecek merciler ve bozma kararının etkileri ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiştir. Kanun yararına bozulan hüküm mahkumiyete ilişkin bir hüküm ise ve bozma nedenine göre hükümlünün cezasının kaldırılmasına veya daha hafif bir cezanın verilmesini gerektiriyorsa, CMK"nın 309. maddesinin 4. fıkrasının (d) bendi gereğince söz konusu kararın Yargıtay ceza dairesi tarafından doğrudan hükmedilmesi gerekmektedir.
Somut olaya gelince; ... Kriminal Polis Laboratuvarının 21.09.2010 tarihli raporuna göre sanığın üzerinde ele geçirilen 1 adet beyaz renkli tabletin “biperiden” aktif maddesini içeren akineton isimli ilaç olduğu, "akineton” isimli maddenin 5237 sayılı TCK’nın 188. maddesinin 4. fıkrasında, 2313 sayılı Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi Hakkında Kanunda, 3298 sayılı Uyuşturucu Maddelerle İlgili Kanunda, Uyuşturucu Maddelere Dair 1961 sayılı Tek Sözleşmesi’nin 1 ve 2 numaralı cetvellerinde, 2313 ve 3298 sayılı Kanunların verdiği yetki uyarınca çıkarılan Bakanlar Kurulu kararlarında sayılan uyuşturucu ve uyarıcı maddeler arasında yer almaması nedeniyle uyuşturucu veya uyarıcı madde olarak kabul edilmesine olanak bulunmadığı; sanığın bu hapları kullanma dışında bir amaç için bulundurduğuna ilişkin delil bulunmadığı “kullanmak amacıyla bulundurulmasının” ise suç oluşturmayacağı gözetilmeden, sanığın unsurları oluşmayan atılı suçtan CMK"nın 223/2-a. maddesi uyarınca beraati yerine, yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesi kanuna aykırı olup, kanun yararına bozma talebinin yerinde olduğu, bozulan hüküm ve bozma nedeni dikkate alınarak CMK"nın 309. maddesinin 4. fıkrasının (d) bendi gereğince karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla, itiraz yerinde görülerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR
1-Dairemizin itiraz edilen kararının kaldırılmasına,
2- Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran bu gerekçelerle yerinde görüldüğünden, ... Sulh Ceza Mahkemesinin 23.05.2014 tarihli ve 2014/288 esas, 2014/804 karar sayılı kararının CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre uygulama yapılarak; sanığın unsurları oluşmayan atılı suçtan CMK"nın 223/2-a. maddesi uyarınca beraatine, hükümlünün cezasının kaldırılmasına, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 18.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.