Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/9753 Esas 2018/2770 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/9753
Karar No: 2018/2770
Karar Tarihi: 12.04.2018

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/9753 Esas 2018/2770 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davanın konusu, davacı tarafından dava dışı borçlu aleyhine başlatılan icra takibi sonucunda borçlu adına kayıtlı taşınmazlar üzerine konulan hacizlerin satışı sonrasında, sıra cetveli tanzim edilerek bedelin tamamının davalıya ödenmesine karar verilmesi üzerine, davacı tarafından sıra cetvelinin iptali ve davalıya ayrılan payın davacı takip dosyasına ödenmesi istemiyle açılan davada mahkeme, davalı alacaklının belgelendirilemeyen alacağının, dava dışı borçlu aleyhine başlatılan takip işlemi sonrası oluştuğunu belirlemiş ve sıra cetvelinde davalıya ayrılan payın icra dosyası kapsamındaki alacağını aşmaması şartıyla davacıya ödenmesine karar vermiştir. Kararda, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmaması nedeniyle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları reddedilmiştir.
Kanun Maddeleri: İcra ve İflas Kanunu.
23. Hukuk Dairesi         2015/9753 E.  ,  2018/2770 K.

    "İçtihat Metni"

    ....

    Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, davacı tarafından dava dışı borçlu aleyhine başlatılan icra takibi neticesinde borçlu adına kayıtlı taşınmazlar üzerine haciz konulduğunu, bu taşınmazların davalı takip dosyası üzerinden satılarak paraya çevrildiklerini, ancak satış bedelinin tüm alacaklıların alacağını karşılamaması üzerine sıra cetveli tanzim edilerek bedelin tamamının davalıya ödenmesine karar verildiğini, davalı ile borçlu arasındaki alacak- verecek ilişkisinin muvazaalı olarak oluşturulduğunu aslında böyle bir alacağın bulunmadığını ileri sürerek, sıra cetvelinin iptali ile cetvelde davalıya ayrılan payın davacı takip dosyasına ödenmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davalı ile dava dışı borçlu arasında cari hesap ilişkisi bulunduğunu ve davacı alacağı henüz doğmadan davalının borçlu aleyhine takip işlemi başlattığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı alacaklının 500.000,00 TL miktarındaki bir borcu sadece senet karşılığında veremeyeceği, teminat da alması gerektiği, buna ilişkin belge ibraz edemediği, kredi ilişkisi doğduğunda davacının alacağının da doğduğu, davalının alacağının nereden kaynaklandığını açıklayamadığı, davalı ile dava dışı borçlunun bir dönem komşu ve aile dostu oldukları gerekçesiyle, davanın kabulü ile sıra cetvelinde davalıya ayrılan payın icra dosyası kapsamındaki alacağını aşmaması kaydıyla davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.