9. Hukuk Dairesi 2021/480 E. , 2021/3182 K.
"İçtihat Metni"BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ : ... 6. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 23. İş Mahkemesi
Davacı vekili, yargı kararına göre davalının işçisi olduğunun tespit edildiğini, bu duruma göre ücret farkları bulunduğunu belirterek bir kısım fark alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince, istek kısmen hüküm altına almıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararına karşı taraflarca istinaf yoluna başvurulmuş ve Bölge Adliye Mahkemesince davalının istinaf başvurusunun esastan reddine, davacının istinaf başvurusunun ise kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı ortadan kaldırılarak yeni hüküm kurulmuştur.
Hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 08.06.2020 tarihli ve 2020/1733 esas, 2020/6040 karar sayılı onama ilamına karşı davalı vekili kararın maddi hataya dayandığı gerekçesiyle ortadan kaldırılması isteğinde bulunmuştur.
Maddi hatanın giderilmesi isteğini içeren dilekçe ve ekleri incelendi.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.02.1988 gün ve 1987/2-520 esas, 1988/89 sayılı kararında belirtildiği üzere Yargıtay"ca temyiz incelemesinin yapıldığı sırada dosyada bulunan bir belgenin gözden kaçırılması, maddi hata sebebi olarak açıklanmıştır. Ayrıca belirtmek gerekir ki, Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 04.02.1959 gün ve 1957/13 esas, 1959/5 karar, ve 09.05.1960 gün ve 1960/21 esas, 1960/9 sayılı kararlarında açıklandığı üzere Yargıtay’ca maddi hata sonucu verilen bir karara mahkemece uyulmasına karar verilmesi halinde dahi usulü kazanılmış hak oluşmaz ve Yargıtay’ın hatalı bozma kararından dönülmesi mümkündür.
Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin onama ilamının maddi hataya dayandığı anlaşıldığından tarih ve sayısı belirtilen kararın maddi hataya dayanması sebebiyle ortadan kaldırılmasına karar verildi. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, yargı kararı ile davalının işçisi olduğu tespit edilen müvekkilinin sendika üyesi olduğunu ve üyeliğinin davalı işverene bildirildiğini, ancak toplu iş sözleşmesinden yararlandırılmadığını belirterek bir kısım fark işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesince; toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge Adliye Mahkemesince, davalının istinaf başvurusunun reddine, davacının istinaf başvurusunun ise, 26.12.2017 havale tarihli bilirkişi raporunda talep edilen alacakların ıslah zamanaşımı da dikkate alınarak bilimsel esaslara ve yerleşik içtihatlara uygun olarak hesaplandığı, mahkemece yapılan hesaplama doğrultusunda alacakların hüküm altına alınması gerekirken davacı tarafından daha önce açılan ve muvazaanın tespitine ilişkin kesinleşen mahkeme kararı doğrultusunda davacının 31.12.2010 tarihine kadar muvazaalı çalıştırıldığı gerekçesiyle davacının sadece 07.10.2010-31.12.2010 dönemine ilişkin alacaklarının hüküm altına alınması hatalı olduğu gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne dair yeniden hüküm tesis edilmesine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 313. madde ve devamındaki hükümlere göre; Sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir. Sulh, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıkları konu alan davalarda yapılabilir. Dava konusunun dışında kalan hususlar da sulhun kapsamına dâhil edilebilir. Sulh, şarta bağlı olarak da yapılabilir. Yine 314. maddeye göre Sulh, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. Sulhun etkisi ne gelince ; Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar vermektedir.
Mahkeme dışı sulh ise, borçlar hukukunun konusu olduğundan düzenleme dışı bırakılmıştır. Madde gerekçesinde, taraflardan birinin, mahkeme dışı sulh sözleşmesi yapıldığı ve bu sözleşmeye uygun mahkemece bir karar verilmesi gerektiği yolundaki iddia ve talebinin diğer tarafın kabulüne bağlı olduğu belirtilmiştir.
Anılan Kanun"un 314 ve 315. maddelerinde, sulh hüküm kesinleşinceye kadar herzaman yapılabilir, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur, düzenlemesi yer almaktadır.
6100 sayılı Kanun"un 154/3-ç maddesinde, beyanda bulunana okunmak ve imzası alınmak kaydıyla sulh müzakereleri sonucunun tutanağa yazılmasının zorunlu olduğu belirtilmiştir.Kanunun öngördüğü bu şekil sulh için geçerlilik şartıdır.
Taraflar mahkeme dışında yaptıkları sulh sözleşmesini mahkemeye vererek buna göre davada sulh olduklarını bildirirlerse mahkemece sulh sözleşmesinin mahkemeye verildiğini tutanağa yazıp, sözleşme okunduktan sonra tutanağın taraflara veya vekillerine imza ettirilmesi gerekir, bu şekilde mahkeme dışı sulh mahkeme içi sulhe dönüşür.
Davalı tarafça dosyaya sunulan ve davacı ile sulh olduklarına dair sulh anlaşması ve protokoller 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ilgili 313-315. maddelere göre sulh sözleşmesi niteliğindedir. Bölge Adliye Mahkemesince dosyada mevcut bu belgenin araştırılması ve ilgili yasa hükümleri doğrultusunda yeniden değerlendirme yapılarak karar verilmesi gerekmektedir.
SONUÇ:Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine, karardan bir suretin İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine 02.02.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.