4. Hukuk Dairesi 2018/1559 E. , 2018/5791 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar ... ve ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 29/06/2010 gününde verilen dilekçe ile trafik kazasına bağlı yaralama nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; maddi tazminat talebinin kabulü ile manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne dair verilen 21/01/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince,
Dava, trafik kazası sonucu yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, maddi tazminat talebinin kabulüne, manevi tazminat isteminin ise kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar vekili; davalının sevk ve idaresinde bulunan ... ile müvekkillerinden ...’in sürücüsü olduğu ... arasında 22/09/2009 tarihinde meydana gelen trafik kazasında, müvekkillerinden ...’in kısmi felce bağlı olarak yatağa bağımlı hale geldiğini, davalının taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olmak suçundan...Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/65 esas, 2011/201 karar sayılı kararıyla cezalandırıldığını, müvekkillerinden ...’in yaralanması nedeniyle bakıcıya ihtiyaç duyduğunu belirterek, müvekkillerinden ... yönünden sürekli iş göremezlik zararı ve bakıcı giderine ilişkin maddi ve manevi tazminat; müvekkillerinden ... yönünden, eşi olan ...’in yaralanması nedeniyle manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
Davalı, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece; Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulunun 10/04/2013 ve 17/12/2014 tarihli, davacılardan ...’in kısmi felce bağlı olarak %100 oranında meslekte kazanma gücünü kaybettiğine ilişkin raporları doğrultusunda düzenlenen hesap bilirkişi raporu hükme esas alınarak, bakıcı gideri ve sürekli maluliyet zararına ilişkin maddi tazminat talebinin kabulü ile manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
a-Dosya kapsamından anlaşıldığı üzere mahkemece, bakıcı gideri olarak maddi tazminat istemine ilişkin hükme esas alınan bilirkişi raporunda brüt asgari ücret esas alınarak hesaplama yapılmıştır. Zararlandırıcı olay nedeniyle hayati gereksinimlerini bir başkasının yardım ve bakımı olmadan karşılayamaz hale gelen davacının bakıcı ücretinin belirlenmesinde her koşulda kendi gelirinden bakım için bir miktar pay ayırması gerekeceği ve aile bireylerinin yardımından da yararlanacağı gözetilmelidir. Bu nedenle, brüt asgari ücret esas alınarak hesaplanan bakıcı ücretinden %50 oranında bir hakkaniyet indirimi yapılarak hüküm kurulması gerekirken yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun olmadığından kararın bozulması gerekmiştir.
b-Karar gününde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 13. maddesinde "Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin İkinci Kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. Ancak hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez."hükmü yer almakta olup, aynı Tarife’nin 10. maddesi "Manevi tazminat davalarında avukatlık ücreti, hüküm altına alınan miktar üzerinden Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. Davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez." şeklindedir.
Şu durumda, davacıların manevi tazminat talebi kısmen reddedildiğine göre karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 10. ve 13. maddeleri uyarınca, kendisini vekille temsil ettirmiş olan davalı yararına reddedilen miktar üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, hiçbir gerekçe gösterilmeksizin davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmemiş olması da bozmayı gerektirmiştir.
c-Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 26. maddesi ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 74. maddesinde düzenlenen taleple bağlılık ilkesi gereğince hâkim, tarafların iddia ve savunmaları ile bağlı olup talepten fazlasına hükmedemez. Dava dilekçesinde olay tarihi olan 22/09/2009 tarihinden itibaren yasal faiz talep edildiği, ıslah dilekçesinde ise dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi talep edildiği halde; mahkemece, ıslah ile artırılan meblağ yönünden de olay tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Şu durumda mahkemece, davacı tarafından ıslah dilekçesi ile artırılan miktar yönünden taleple bağlılık ilkesi gereğince, dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiş, kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2/a-b-c) no’lu bentlerde gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının (1) no’lu bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 02/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.