Abaküs Yazılım
20. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/7397
Karar No: 2018/1915
Karar Tarihi: 11.04.2018

Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2017/7397 Esas 2018/1915 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, sanığın 10/06/2010 ve 12/06/2010 tarihlerinde iki kez \"kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma\" suçunu işlediğini ve bu suçların zincirleme suç oluşturduğunu belirtti. Ancak ayrı ayrı mahkûmiyet hükmü kurulmasının kanuna aykırı olduğunu ve tek bir uyuşturucu madde kullanmak suçundan mahkumiyet kararı verilip zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğini açıkladı. Bu nedenle, İstanbul 4. Çocuk Mahkemesi’nin 23/03/2017 tarihli 2016/455 esas ve 2017/83 karar sayılı ve aynı tarihli 2016/458 esas ve 2017/84 karar sayılı mahkûmiyet hükümlerinin kanun yararına BOZULMASINA karar verildi. Kanun maddeleri ise şöyle açıklandı: TCK’nın 191/1, 31/2, 62, 50/1-a, 52/4, 43/2 ve CMK'nın 309. maddesi'nin 3. fıkrası ve 4. fıkrasının (a) bendi.
20. Ceza Dairesi         2017/7397 E.  ,  2018/1915 K.

    "İçtihat Metni"

    Yüksek Adalet Bakanlığı"nın 05/12/2017 tarih ve 94660652-105-34-5368-2017 – Kyb sayılı yazısı ile, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçlarından hükümlü ... hakkında İstanbul 4. Çocuk Mahkemesi"nin 23/03/2017 tarihli 2016/455 esas ve 2017/83 karar sayılı ve İstanbul 4.Çocuk Mahkemesi"nin 23/03/2017 tarihli 2016/458 esas ve 2017/84 karar sayılı mahkûmiyet hükümlerinin kanun yararına bozulmasının istenmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 12/12/2016 tarihli ve 2017/69329 sayılı ihbar yazısı ekinde dosyaların Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
    Dosyalar incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    A-Konuyla İlgili Bilgiler:
    1- Sanık hakkında, 10/06/2010 tarihli “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” eylemi nedeni ile Beyoğlu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 02/09/2010 tarihli ve 2010/758 sayılı iddianame ile kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonunda, İstanbul 4.Çocuk Mahkemesi’nin 23.03.2017 tarihli 2016/458 esas ve 2017/84 sayılı kararı ile, TCK’nın 191/1, 31/2, 62, 50/1-a, 52/4. maddeleri uyarınca 3.000 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın 06/04/2017 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği,
    2- Sanık hakkında, 12/06/2010 tarihli “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” eylemi nedeni ile Beyoğlu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 20/07/2010 tarihli ve 2010/679 sayılı iddianame ile kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonunda, İstanbul 4.Çocuk Mahkemesi’nin 23.03.2017 tarihli 2016/455 esas ve 2017/83 sayılı kararı ile, TCK’nın 191/1, 31/2, 62, 50/1-a, 52/4.md.uyarınca 3.000 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın 06/04/2017 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği,
    Anlaşılmıştır.
    B-Kanun Yararına Bozma İstemi:
    Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında,
    “Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek, bulundurmak ve kullanmak suçundan suça sürüklenen çocuk ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/1, 31/2, 62/1, 50/1-a ve 52/2. maddeleri uyarınca 3.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair İstanbul 4. Çocuk Mahkemesi’nin 23/03/2017 tarihli ve 2016/455 esas, 2017/83 sayılı ile aynı suçtan dolayı suça sürüklenen çocuğun 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/1, 31/2, 62/1, 50/1-a ve 52/2. maddeleri uyarınca 3.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin İstanbul 4. Çocuk Mahkemesinin 23/03/2017 tarihli ve 2016/458 esas, 2017/84 sayılı kararlarını kapsayan dosyalar incelendi.
    Suça sürüklenen çocuğun farklı zamanlarda gerçekleştirdiği aynı eyleminden dolayı, İstanbul 4. Çocuk Mahkemesinin 23/03/2017 tarihli ve 2016/458 esas, 2017/84 karar sayılı dosyası nedeniyle yargılamasının yapılarak mahkum edildiği, bu eylemin suç tarihinin 10/06/2010, iddianame tarihinin ise 02/09/2010 olduğu, İstanbul 4. Çocuk Mahkemesinin 23/03/2017 tarihli ve 2016/455 esas sayılı kararına konu iddianame tarihinin 20/07/2010 tarihi olup tüm suç tarihlerinden sonra olduğu, suça sürüklenen çocuğun eylemlerinin aynı
    mahiyette bulunduğu anlaşılmakla, bahse konu dosyaların birleştirilip, bu eylemlerin bir suç işleme kararı icrası kapsamında işlenip işlenmediği ve suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı Kanun"un 43/2. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususu tartışıldıktan sonra bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek, İstanbul 4. Çocuk Mahkemesi’nin belirtilen kararlarının kanun yararına bozulması istenmiştir.
    C-Konunun Değerlendirilmesi:
    Sanığın, kullanmak için bulundurduğu uyuşturucu madde 10/06/2010 tarihinde ele geçirilmiş, bu suç nedeniyle henüz dava açılmadan önce 12/06/2010 tarihinde sanıkta yine kullanmak için bulundurduğu uyuşturucu madde ele geçirilmiştir. İki suç arasında hukuki kesinti bulunmamaktadır. Sanık her iki suçu, 2 gün arayla ve bir suç işleme kararının icrası kapsamında işlemiştir. Başka bir anlatımla zincirleme suç oluşmuştur.
    Zincirleme suç söz konusu olduğunda, TCK"nın 43. maddesi uyarınca, daha ağır sonuç doğuran suçtan hüküm kurulması ve diğer suç nedeniyle ise cezanın artırılması gerekir.
    Somut olayda, zincirleme suç oluşturan aynı nitelikteki iki suç nedeniyle iki ayrı dava açılması üzerine, ayrı ayrı mahkûmiyet hükmü kurulması kanuna aykırıdır.
    D-Karar:
    Açıklanan nedenlere göre;
    Sanığın, bir suç işleme kararının icrası kapsamında 10/06/2010 ve 12/06/2010 tarihlerinde iki kez "kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma" suçunu işlediği ve bunların "zincirleme suç oluşturduğu", birleştirme kararı verilerek, tek bir uyuşturucu madde kullanmak suçundan mahkumiyet kararı verilip zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde ayrı ayrı cezalandırılmasına karar verilmesi kanuna aykırı ve kanun yararına bozma talebi yerinde olduğundan;
    İstanbul 4. Çocuk Mahkemesi"nin; 23/03/2017 tarihli 2016/455 esas ve 2017/83 karar sayılı mahkûmiyet hükmü ile aynı tarihli 2016/458 esas ve 2017/84 karar sayılı mahkûmiyet hükmünün CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun’un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı’na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine,
    11/04/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi