20. Ceza Dairesi 2017/7397 E. , 2018/1915 K.
"İçtihat Metni"Yüksek Adalet Bakanlığı"nın 05/12/2017 tarih ve 94660652-105-34-5368-2017 – Kyb sayılı yazısı ile, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçlarından hükümlü ... hakkında İstanbul 4. Çocuk Mahkemesi"nin 23/03/2017 tarihli 2016/455 esas ve 2017/83 karar sayılı ve İstanbul 4.Çocuk Mahkemesi"nin 23/03/2017 tarihli 2016/458 esas ve 2017/84 karar sayılı mahkûmiyet hükümlerinin kanun yararına bozulmasının istenmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 12/12/2016 tarihli ve 2017/69329 sayılı ihbar yazısı ekinde dosyaların Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosyalar incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Sanık hakkında, 10/06/2010 tarihli “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” eylemi nedeni ile Beyoğlu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 02/09/2010 tarihli ve 2010/758 sayılı iddianame ile kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonunda, İstanbul 4.Çocuk Mahkemesi’nin 23.03.2017 tarihli 2016/458 esas ve 2017/84 sayılı kararı ile, TCK’nın 191/1, 31/2, 62, 50/1-a, 52/4. maddeleri uyarınca 3.000 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın 06/04/2017 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği,
2- Sanık hakkında, 12/06/2010 tarihli “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” eylemi nedeni ile Beyoğlu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 20/07/2010 tarihli ve 2010/679 sayılı iddianame ile kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonunda, İstanbul 4.Çocuk Mahkemesi’nin 23.03.2017 tarihli 2016/455 esas ve 2017/83 sayılı kararı ile, TCK’nın 191/1, 31/2, 62, 50/1-a, 52/4.md.uyarınca 3.000 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın 06/04/2017 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B-Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında,
“Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek, bulundurmak ve kullanmak suçundan suça sürüklenen çocuk ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/1, 31/2, 62/1, 50/1-a ve 52/2. maddeleri uyarınca 3.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair İstanbul 4. Çocuk Mahkemesi’nin 23/03/2017 tarihli ve 2016/455 esas, 2017/83 sayılı ile aynı suçtan dolayı suça sürüklenen çocuğun 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/1, 31/2, 62/1, 50/1-a ve 52/2. maddeleri uyarınca 3.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin İstanbul 4. Çocuk Mahkemesinin 23/03/2017 tarihli ve 2016/458 esas, 2017/84 sayılı kararlarını kapsayan dosyalar incelendi.
Suça sürüklenen çocuğun farklı zamanlarda gerçekleştirdiği aynı eyleminden dolayı, İstanbul 4. Çocuk Mahkemesinin 23/03/2017 tarihli ve 2016/458 esas, 2017/84 karar sayılı dosyası nedeniyle yargılamasının yapılarak mahkum edildiği, bu eylemin suç tarihinin 10/06/2010, iddianame tarihinin ise 02/09/2010 olduğu, İstanbul 4. Çocuk Mahkemesinin 23/03/2017 tarihli ve 2016/455 esas sayılı kararına konu iddianame tarihinin 20/07/2010 tarihi olup tüm suç tarihlerinden sonra olduğu, suça sürüklenen çocuğun eylemlerinin aynı
mahiyette bulunduğu anlaşılmakla, bahse konu dosyaların birleştirilip, bu eylemlerin bir suç işleme kararı icrası kapsamında işlenip işlenmediği ve suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı Kanun"un 43/2. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususu tartışıldıktan sonra bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek, İstanbul 4. Çocuk Mahkemesi’nin belirtilen kararlarının kanun yararına bozulması istenmiştir.
C-Konunun Değerlendirilmesi:
Sanığın, kullanmak için bulundurduğu uyuşturucu madde 10/06/2010 tarihinde ele geçirilmiş, bu suç nedeniyle henüz dava açılmadan önce 12/06/2010 tarihinde sanıkta yine kullanmak için bulundurduğu uyuşturucu madde ele geçirilmiştir. İki suç arasında hukuki kesinti bulunmamaktadır. Sanık her iki suçu, 2 gün arayla ve bir suç işleme kararının icrası kapsamında işlemiştir. Başka bir anlatımla zincirleme suç oluşmuştur.
Zincirleme suç söz konusu olduğunda, TCK"nın 43. maddesi uyarınca, daha ağır sonuç doğuran suçtan hüküm kurulması ve diğer suç nedeniyle ise cezanın artırılması gerekir.
Somut olayda, zincirleme suç oluşturan aynı nitelikteki iki suç nedeniyle iki ayrı dava açılması üzerine, ayrı ayrı mahkûmiyet hükmü kurulması kanuna aykırıdır.
D-Karar:
Açıklanan nedenlere göre;
Sanığın, bir suç işleme kararının icrası kapsamında 10/06/2010 ve 12/06/2010 tarihlerinde iki kez "kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma" suçunu işlediği ve bunların "zincirleme suç oluşturduğu", birleştirme kararı verilerek, tek bir uyuşturucu madde kullanmak suçundan mahkumiyet kararı verilip zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde ayrı ayrı cezalandırılmasına karar verilmesi kanuna aykırı ve kanun yararına bozma talebi yerinde olduğundan;
İstanbul 4. Çocuk Mahkemesi"nin; 23/03/2017 tarihli 2016/455 esas ve 2017/83 karar sayılı mahkûmiyet hükmü ile aynı tarihli 2016/458 esas ve 2017/84 karar sayılı mahkûmiyet hükmünün CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun’un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı’na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine,
11/04/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.