
Esas No: 2016/591
Karar No: 2021/3461
Karar Tarihi: 21.10.2021
Danıştay 13. Daire 2016/591 Esas 2021/3461 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2016/591
Karar No:2021/3461
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Kurumu
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ... Petrol Hafriyat İnşaat ve Ticaret Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. ... , Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ... İdare Mahkemesi'nin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: "Antalya ili, Döşemealtı ilçesi, ... Mahallesi, ... Bulvarı, No: ... " adresinde faaliyet gösteren akaryakıt istasyonunda yapılan denetimde müdüriyet kısmının arkasında vaziyet planında mevcut olmayan 5000 litre kapasiteli bir adet plastik tank bulunduğu ve plastik tanktan alınan numunenin marker seviyesinin geçersiz olduğunun tespit edildiğinden bahisle istasyonunun mühürlenmesine ilişkin ... tarihli ... sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesi'nce verilen kararda; her ne kadar akaryakıt istasyonunda istasyon sahası içerisinde 5000 lt kapasiteli plastık tank içerisinde yaklaşık 5000 lt karışım tespit edilerek alınan numunelerde ulusal marker ölçümünün geçersiz sonuç verdiği gerekçesiyle işlem tesis edilmiş ise de, dava dosyasındaki belgelerden davacı şirketin dağıtıcı firmadan 21/02/2014 tarihinde 14.409 lt motorin alımı yaptığı ancak nakliyeyi yapan tanker şöförünün motorinin bir kısmını yanlışlıkla benzin tankına boşalttığının farkedilmesi üzerine durumun tespitinin yapılarak dağıtıcı firma ve otomasyon firmasına bildirildiği ve ürünün tanktan çekilerek temin edilen su bidonuna boşaltıldığına ilişkin servis formunun düzenlendiği, yine firma tarafından alınan numunenin ODTÜ Petrol Araştırma Merkezi'nde araştırmaya tâbi tutulması üzerine düzenlenen 15/04/2015 tarihli raporda özetle; TS EN 228 benzin standartlarına uygun benzin numunelerinde olması beklenilen ve en hafif uçlar olan C3 (propan) ve C4 (Bütan) bileşenlerinin söz konusu numunede olmadığının görüldüğü, bunun temel nedeni olarak, akaryakıtın yerüstü deposunda uzun süre kalması ve bu süreçte en uçucu bileşenlerin (C3 ve C4 gibi) uçmuş olabileceğinin düşünüldüğü, öte yandan, C5 (pentan) ve daha ağır bileşenler mevcut olup, standarda uygun benzinde bulunabilecek oranlarda mevcut olduğu, ancak standarda uygun benzinde çok miktarda olması beklenmeyen C10 ve üzeri bileşenlerin, analizi yapılan söz konusu numunede mevcut olduğu, bu bileşenlerin numunede mevcut motorinden kaynaklandığının düşünüldüğü, sonuç olarak, yapılan analizler çerçevesinde teslim edilen motorin numunesine benzin karışmış olma ihtimalinin yüksek olduğu sonucuna varıldığı görüş ve kanaatinin belirtildiği, bu hususun da, davacı şirketin, benzin ve motorinin karıştığı bu nedenle ulusal marker seviyesinin geçersiz olduğu ve bu karışımın anılan su bidonunda muhafaza edildiği beyanını doğruladığı, yapılan denetimde başka bir aykırılık veya kaçak akaryakıt satışına ilişkin herhangi bir tespit yapılmadığı görüldüğünden, davalı idarece tesis edilen mühürleme işleminde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, yasal yollardan piyasaya arz edilen benzin ve motorinin yanlışlıkla karışması durumunda dahi karşımın yeterli şart ve seviyede ulusal marker içermesi gerektiği, dava konusu mühürleme işleminin istasyon sahasında vaziyet planı harici 5000 litre kapasiteli plastik tank bulunması ve bu tanktan alınan marker sonucunun geçersiz çıkması nedeniyle tesis edildiği, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, dava konusu işleme esas fiil nedeniyle davacı hakkında adli yargı nezdinde açılan davanın beraat karar ile sonuçlandığı, söz konusu davada alınan bilirkişi görüşü ile marker seviyesinin geçersiz çıkma nedeninin bilimsel olarak ortaya konulduğu, dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
ESAS YÖNÜNDEN:
MADDİ OLAY :
"Antalya ili, Döşemealtı ilçesi, ... Mahallesi, ... Bulvarı, No: ..." adresinde faaliyet gösteren akaryakıt istasyonunda 02/04/2015 tarihinde yapılan denetimde, istasyonun müdüriyet kısmının arkasında vaziyet planında mevcut olmayan 5000 litre kapasiteli bir adet plastik tank bulunduğu görülmüş, söz konusu tankta bulunan akaryakıttan alınan numune üzerinden yapılan ölçüm sonucunda plastik tanktaki akaryakıtın marker seviyesinin geçersiz olduğu tespit edilmiştir.
Yapılan tespitlere istinaden 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu'nun 20. maddesinin 8. fıkrası uyarınca akaryakıt istasyonunun mühürlenmesi üzerine bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu'nun "İdari yaptırımlar" başlıklı 20. maddesinin 8. ve 9. fıkralarının dava konusu mühürleme işleminin tesis edildiği tarih itibarıyla yürürlükte bulunan hâlinde, "5607 sayılı Kanunda belirtilen kaçakçılık fiillerinin işlendiği tespit edilen rafineri hariç her türlü tesiste lisansa tabi tüm faaliyetler kovuşturmaya yer olmadığına dair karar veya mahkeme kararı kesinleşinceye kadar Kurum tarafından geçici olarak durdurulur ve bu süre içinde söz konusu tesis için başka bir gerçek veya tüzel kişiye de lisans verilmez. Kesinleşmiş mahkeme kararına göre lisans sahiplerinin lisansı iptal edilir. Lisans sahibine verilen idari para cezası ödenmeden lisansa konu tesis için lisans verilmez.
Kaçakçılık fiilinin sadece ulusal marker seviyesi ile ilgili olması durumunda, geçici durdurma kararı akredite laboratuvar analiz sonucuna göre verilir. Akredite laboratuvar analiz sonucunun bildirilmesine kadar kaçak akaryakıt satışını engelleyecek idari tedbirler Kurum tarafından alınır." kuralı yer almıştır.
5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nun "Kaçakçılık suçları" başlıklı 3. maddesinin 11. fıkrasında ise, "Ulusal marker uygulamasına tabi olup da, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'nun belirlediği seviyenin altında ulusal marker içeren veya hiç içermeyen akaryakıtı;
a) Ticari amaçla üreten, bulunduran veya nakleden,
b) Satışa arz eden veya satan,
c) Bu özelliğini bilerek ve ticari amaçla satın alan,
Kişi iki yıldan beş yıla kadar hapis ve yirmi bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. Ancak, marker içermeyen veya seviyesi geçersiz olan akaryakıtın kaçak olarak yurda sokulduğunun anlaşılması hâlinde, onuncu fıkra hükmüne istinaden cezaya hükmolunur."; 14. fıkrasında, "Kaçak akaryakıt veya sahte ulusal marker elde etmeye, satmaya ya da herhangi bir piyasa faaliyetine konu etmeye yarayacak şekilde lisansa esas teşkil eden belgelerde belirlenenlere aykırı olarak sabit ya da seyyar tank, düzenek veya ekipman bulunduranlar iki yıldan beş yıla kadar hapis ve yirmi bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır." kuralına yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Aktarılan kurallar uyarınca, kaçak akaryakıtı herhangi bir piyasa faaliyetine konu etmeye yarayacak şekilde lisansa esas teşkil eden belgelerde belirlenenlere aykırı olarak sabit ya da seyyar tank, düzenek veya ekipman bulundurma fiillerinin kaçakçılık suçları kapsamında değerlendirildiği, yine marker seviyesi geçersiz akaryakıtı bulundurma ve satışa arz etme fiillerinin de kaçakçılık suçu kapsamında olduğu anlaşılmaktadır.
Kaçakçılık fiilinin sadece ulusal marker seviyesi ile ilgili olması durumunda önce ulusal marker seviyesinin geçersiz çıktığı tank ve düzeneklerin mühürleneceği, alınan numunelerin analiz için akredite laboratuvarlara gönderileceği, bu numunelerin analizi sonucunda ulusal marker seviyesinin geçersiz çıkması durumunda, akaryakıt istasyonunun tamamının geçici olarak mühürleneceği; ancak kaçakçılık suçu bakımından 5607 sayılı Kanun'un 3. maddesinin 14. fıkrasındaki fiillerin varlığına ilişkin tespitlerin bulunması hâlinde, yalnızca bu tespite dayanılarak akaryakıt istasyonunun tamamının geçici olarak mühürleneceği açıktır.
Bu durumda, istasyon sınırları içerisinde vaziyet planında mevcut olmayan ve içerisinde marker seviyesi geçersiz akaryakıt bulunan 5000 litre kapasiteli bir adet plastik tank bulunduğunun tespit edilmesi nedeniyle, 5607 sayılı Kanun'un 3. maddesinin 14. fıkrası uyarınca kaçakçılık suçu kabul edilen kaçak akaryakıt satmaya ve herhangi bir piyasa faaliyetine konu etmeye yarayacak şekilde sabit tank, düzenek ve ekipman bulundurma fiiline ilişkin tespit edilen aykırılıklar üzerine 5015 sayılı Kanun'un 20. maddesi uyarınca tesis edilen istasyonun mühürlenmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık, işlemin iptali yolundaki Mahkeme kararında ise hukukî isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin kabulüne;
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca ... İdare Mahkemesi'nin ... tarih ve E: ... , K: ... sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkeme'ye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun'un Geçici 8. maddesi uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 21/10/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.