14. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/2742 Karar No: 2019/570 Karar Tarihi: 21.01.2019
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2018/2742 Esas 2019/570 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, ortaklığın giderilmesi davasıyla ilgili mahkeme kararının temyiz edildiğini belirtiyor. 7201 sayılı Tebligat Kanunu, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe girdi ve gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsendi. İlk tebligat, bilinen veya gösterilen adrese yapılacaktır. Bildirilen adrese çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre tebligat çıkarılacaktır. Tebligat Kanununun 10/2 ve 21/2. maddeleri farklı şekilde yorumlandığından, muhatabın savunma hakkı kısıtlanmamalıdır. Bu anayasaya ve Tebligat Kanununun hükümlerine aykırıdır. Kararda belirtilen kanun maddeleri şunlardır: 7201 sayılı Tebligat Kanunu, 6099 sayılı Kanunun 21. maddesi, Tebligat Kanununun 10/1, 10/2, 21/1 ve 21/2. maddeleri ve \"Tebligat Kanunu\"nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik.\"
14. Hukuk Dairesi 2018/2742 E. , 2019/570 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki ortaklığın giderilmesi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davalılardan ... kayyımı ... vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
7201 sayılı Tebligat Kanunu, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunla değiştirildikten sonra, gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsenmiştir. Bu değişikliğe göre, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresine, Kanunun 21. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca doğrudan tebligat yapılması mümkün değildir. Muhataba çıkarılan ilk tebligat, bilinen veya gösterilen adresine yapılacaktır. Buna göre, ilk defa bildirilen adresin muhatabın (davalının) adres kayıt sistemindeki adresi veya başka bir adres olması arasında fark yoktur. Her iki adres de Tebligat Kanununun 10/1. maddesi kapsamında bilinen adrestir. Bildirilen adrese çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi de nazara alınarak muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre tebligat çıkarılacaktır. Tebligat Kanununun 10/2 ve 21/2. maddeleri farklı şekilde yorumlanarak, başka adresi bilinmediği gerekçesiyle muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine doğrudan doğruya 21/2. maddesine göre tebligat çıkartılması muhatabın savunma hakkını kısıtlayacağından, Anayasanın "Hak arama hürriyeti" kenar başlıklı 36. maddesine ve Tebligat Kanununun yukarıda bahsi geçen hükümlerine aykırı olacaktır. Somut olaya gelince; her ne kadar Dairemizin, 17.01.2018 tarih, 2017/5174 Esas- 2018/429 Karar sayılı mahalline iade kararı ile dosyanın gerekçeli karar tebliği yönünden mahkemesine iade edilmesine karar verilmiş ise de davalı ...’a gerekçeli karar tebligatının önceki mahalline iade kararına ve yukarıda açıklanan ilke ve kurallara aykırı olarak yapıldığı anlaşılmıştır. Davalı ...’a gerekçeli karar tebligatı Tebligat Kanunu’nun 21/1 maddesine göre yapılmış olmasına rağmen muhatabın adresinden geçici mi yoksa sürekli mi ayrıldığı, tebligat parçasından anlaşılamadığından, mahkemece adı geçen davalıya gerekçeli kararın 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanunu"nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine göre tebliğ edildikten sonra temyiz süresi beklenerek Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 21.01.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.