16. Ceza Dairesi Esas No: 2019/8076 Karar No: 2020/995 Karar Tarihi: 12.02.2020
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/8076 Esas 2020/995 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan TCK'nın çeşitli maddeleri gereğince mahkum edildi. Temyiz başvurusu esastan reddedilirken, müdafiinin duruşmalı inceleme talebi reddedildi. Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun yapıldığı ve delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği belirtildi. Ancak, örgüt mensubu sanığın hapis cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesi karar verilirken TCK'nın 58/6 maddesi doğru şekilde uygulanmadığından hüküm bozuldu. İlgili madde düzeltilerek hüküm onandı. Kararda geçen kanun maddeleri TCK 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK 62/1, 53/1-2-3, 58/6, 58/9, 63.
16. Ceza Dairesi 2019/8076 E. , 2020/995 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : Sanığın TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1 TCK"nın 62/1, 53/1-2-3, 58/6, 63 maddeleri gereğincemahkumiyetine ilişkin yapılan istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenlerin sıfatı, başvuruların süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre yapılan temyiz incelemesi sonunda dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin yasal şartları oluşmadığından CMK"nın 299. maddesi gereğince REDDİNE, Temyiz taleplerinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafii ve Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısının temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, ancak; Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen hapis cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak doğrudan ve yalnızca TCK"nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde 58/6 maddesinin yazılması, Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin ve Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun CMK’nın 303/1-c maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan hükmün beşinci bendindeki “TCK"nın 58/9 maddesi delaletiyle 58/6” ibaresinin çıkarılarak yerine “TCK’nın 58/9.” ibaresinin yazılması suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304/1. maddesi uyarınca dosyanın Manisa 4. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 12.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.