11. Hukuk Dairesi 2018/5060 E. , 2019/6264 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 01/11/2017 tarih ve 2017/35 E- 2017/399 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi"nce verilen 28/06/2018 tarih ve 2018/76 E- 2018/771 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin ticaret unvanının ayırt edici kısmının “GO” kelimesinden oluştuğunu, yine müvekkili adına tescilli “GO AC ÖZDEMİR COMPANY ...+ŞEKİL” ibareli, 39. sınıf hizmetleri içeren 1996/174119 sayılı ve “GO GO-LOGISTICS GLOBAL OPERATİONS LOCAL SOLUTİONS+ŞEKİL” ibareli, 35, 36, 39 ve 42. sınıf hizmetleri içeren 2002/21178 sayılı tanınmış markalarının bulunduğunu, davalı şirketin ise “mice"ngo+şekil” ibaresinin 39. sınıfta tescili için diğer davalı Kuruma başvurduğunu, 2015/37377 kod numarası verilen başvuruya müvekkilince yapılan itirazın davalı Kurum tarafından nihai olarak reddedildiğini, kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, başvurunun tescilinin müvekkilinin markası ile iltibasa sebebiyet vereceği gibi onların tanınmışlığından haksız yarar sağlayıp itibar ve ayırt edici karakterini de zedeleyeceğini, ticaret unvanı tescilinden doğan haklarına da zarar vereceğini ileri sürerek, söz konusu YİDK kararının iptaline ve davalı adına tescil edilen markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı TPMK vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet markalar arasında iltibasa yol açacak düzeyde bir benzerliğin bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili, davacının itirazına mesnet markalarla müvekkili başvurusu arasında iltibasa yol açacak düzeyde bir benzerlik bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, davacının itirazına mesnet markalarla dava konusu başvuru arasında görsel, sescil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı, zira “mice"ngo+şekil” ibareli işaretin “go” ibaresini içerse de biçim, renklendirme ve düzenleme tarzı itibariyle “mice"n” ibaresiyle ayrılamaz biçimde biraraya getirilerek oluşturulmuş anlamsız ve fantezi bir sözcük olduğu, davacı markasının taşımacılık sektöründe belli bir bilinirliğinin bulunduğu ancak davacı markası bir an için tanınmış sayılsa da sonucun değişmeyeceği, davacının ticaret unvanı tescili bakımından da yukarıdaki sonuçlara ulaşıldığı, tescilli bir marka ile iltibas yaratmayan işaretin marka tescil başvurusunda bulunmanın kötüniyetli bir yaklaşım olarak değerlendirilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava marka başvurusuna dair TPMK YİDK kararının iptali ve markanın hükümsüzlüğü istemine ilişkin olup, Mahkemece yukarıda yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş, kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Ankara Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar vermiştir. Ancak, davacının itirazına mesnet markaları "go" ibarelerinden oluşmakta olup, her ne kadar davalı başvurusuna konu marka "micengo" şeklinde yazılmış ise de; davaya konu başvuru markasında "go" ibaresinin farklı renkte ve ayrıca fark edilecek ölçüde dikkat çekilerek yazıldığı, markayı gören ortalama tüketici kitlesinin bu markayı "micen - go" olarak algılayacakları, "go" ibaresinin her iki taraf markalarında da asıl ve ayırt edici unsur olarak yer alıyor olması nedeniyle taraf marka işaretlerinin benzer olduğu, markaları arasında benzer mal ve hizmetler yönünden olaya uygulanacak mülga 556 sayılı MarkaKHK"nın 8/1-b maddesi uyarınca karıştırılma ihtimalinin meydana geleceğinin kabul edilmesi gerekirken yazılı şekilde hatalı değerlendirme sonucu İlk Derece Mahkemesi tarafından davanın reddine, bu karara yönelik istinaf başvurusunun da Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın davacı taraf yararına bozularak kaldırılması gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle, davacı vekilinin sair temyiz itirazının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenle, davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesinin 2018/76 E.-2018/771 K. sayılı kararının mümeyyiz davacı yararına BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK"nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının, İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 07/10/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.