10. Hukuk Dairesi 2021/474 E. , 2021/11886 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Diyarbakır 3. İş Mahkemesi
Dava, hizmet cetvelinde yer alan hizmetlerin davacıya ait olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi
I-İSTEM
Davacı, 01/09/1973 tarihinde sigortalı olarak çalışmaya başladığını, ilk işe giriş bildirgesinde soyadının "..." olmasına rağmen annesinin soyadı olan " ..." soyadının yazıldığı ve 1956 olan doğum tarihinin 1955 olarak kayıtlara geçtiğini, sonrasında 1976 yılında verilen işe giriş bildirgelerinde de soyadının yanlış yazıldığını, 1974 yılında ise ... soyadı ile Kuruma bildirim yapıldığı, 1976 ve sonrasında da yine ... ismi ile bildirimlerinin yapıldığını, bildirimlerin aynı sicil numarası altında ... ve ... olarak gözüktüğü, bu kişilerin aynı kişiler olduğunu, davalı Kuruma yaşlılık aylığı bağlanması için başvurduğunu ancak soyadı ve doğum tarihindeki farklılıklardan ötürü bir kısım sigortalılığın müvekkiline mal edilemediğini, sigorta kayıtlarındaki hatalı kaydın düzeltilmesini talep etmiştir.
II-CEVAP
Davalı Kurum vekili, Yargıtay içtihatları uyarınca öncelikle farklı kimlik bilgilerine göre nüfus kayıtlarının ilgili nüfus müdürlüklerinden celbi ile savcılık aracılığı ile aynı şahıslar olup olmadığının araştırılması gerektiğini, yine davacının imzasını havi Kurumda mevcut belgelerin celbi ile imza ve fotoğraf karşılaştırması yapılması gerektiğini ve tüm bu araştırmalar sonucu kuruma bildirilen hizmetlerin davacıya ait olup olmadığı hususunun, hiçbir duraksamaya yer verilmeyecek şekilde belirlenmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk derece mahkemesi, davanın kabulüne, ... sigorta sicil numaralı 1955 doğumlu ... adına verilen 01.09.1973 tarihli işe giriş bildirgesinin davacı ...’a ait olduğunun ve bu işe giriş bildirgesinde yazılı sigorta sicil numarasıyla bildirilen günlerin, davacı ... adına maledilmesi gerektiğinin tespitine karar verilmiştir.
B- BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi, usul ve esas açısından ilk derece mahkemesi kararını yerinde bulmak suretiyle; taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı Kurum vekili, yeterli araştırma yapılmadan hüküm kurulduğunu beyanla kararın bozulmasını istemiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
İnceleme konusu dosyada;; davacının 10/03/1956 doğumlu, ... ve ... oğlu ... olduğu, 01/09/1973 tarihli ilk işe giriş bildirgesinin 4658 sicil numaralı işyerinden "..." adına verildiği, doğum tarihinin 1955 olarak yazıldığı, sonrasında kuruma müracaatı üzerine işe giriş bildirgesindeki soyadının üzeri kalemle çizilerek "...", doğum tarihi ise "10/03/1956" olarak düzeltildiği, bu kayıttan ötürü ... sicil numarasındaki hizmetlerin 1955 doğumlu ..."a ait olarak gözüktüğü, davacının Kurumdan kaydın düzeltilmesini talep ettiği ancak talebinin reddedildiği anlaşılmaktadır.
Ayrıca, davacının 01/04/2004 tarihinde başlayan 2926 sayılı Yasa"ya tabi sigortalılığının 1956 doğumlu, ... adına ... sicil numarası ile tescilinin yapıldığı, akabinde 01/04/2013 tarihinde başlayan 5510 sayılı Yasa"nın 4/1-a kapsamındaki çalışmaları nedeni ile ... sicil numarasında kaydının yapıldığı görülmektedir.
... sicil numaralı kayıtta, davacı adına 1973/2. dönem 30 gün, 1974/3,4 dönem 165 gün, 1975 yılı 358 gün, 1976/1 50 gün, 1981/2,3,4 dönem 199 gün, 1981 yılı 336 gün, 1983/1. Dönem 60 gün olmak üzere 1198 gün hizmet bildirimi yapılmıştır. Zabıta marifetiyle yapılan araştırma ile davacının işe başladığı tarihte nüfus kaydının olmaması nedeni ile annesinin nüfus cüzdanını yanında götürdüğü ve onun kızlık soyadı ile işe başladığının tespit edildiği, davacının daha sonra nüfus müdürlüğüne başvurarak kendi kaydını yaptırdığının tespit edildiği bildirilmiştir.
Somut dosyada; davaya konu işe giriş bildirgesindeki kimlik bilgilerinin ve soyadının davacının annesine ait olup olmadığı nüfus müdürlüğünden sorulup, bu işlemlerin dayanağı vukuatlı nüfus kayıt örneği celp edilip incelenmeli, aidiyete konu işe giriş bildirgesi ve buna dayalı olarak giriş bildirgesinin düzenlendiği iş yeri sicil no gözetilip, bu iş yerine ilişkin bordrolar celp edilmeli ve tanıklar tespit olunarak çalışmanın aidiyeti konusunda beyanları alınarak sonucuna göre karar verilmelidir.
Mahkemece yukarıda belirtilen hukuki ve maddi olgular göz önünde bulundurulmaksızın eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması, usûl ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 11.10.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.