11. Hukuk Dairesi 2018/4589 E. , 2019/6263 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 16/03/2017 tarih ve 2015/74 E- 2017/110 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi"nce verilen 24/05/2018 tarih ve 2017/1684 E- 2018/603 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin “AYCELL” asıl unsurlu tanınmış markaların sahibi olduğunu, bu markalarına dayalı olarak davalı şirketin “ACELL” ibareli marka başvurusuna yaptığı itirazın davalı Kurum tarafından kısmen reddedildiğini, oysa söz konusu başvurunun müvekkili markalarına karıştırılacak düzeyde benzer olduğunu, zira davaya konu marka başvurusunun, müvekkilinin markasındaki harflerin neredeyse tamamını aynı sıra ile içerdiğini, başvurudaki tek farkın “Y” harfine yer verilmemesinden kaynaklandığını, dolayısıyla taraf markalarının ayniyet derecesinde benzer olduklarını, bu hususun davalı Kurumca da kabul edildiğini ve 38. sınıfta yer alan hizmetlerin başvurudan çıkartıldığını, müvekkilinin 38. sınıf hizmetler bakımından redde gerekçe gösterilen markaları kapsamında aynı zamanda 09. sınıfta yer alan mallar da yer almasına rağmen marka başvurusu kapsamından 09. sınıfta yer alan malların çıkartılmadığını, dolayısıyla davaya konu YİDK kararının eksik ve hatalı olduğunu, kaldı ki müvekkilin markalarının 09. sınıfta yer alan mallar bakımından tescilli olmasa da 09. sınıfta yer alan mallar ile 38. sınıfta yer alan hizmetlerin son derece benzer ve ilişkili bulunduklarını, dava konusu başvurunun müvekkili markaları ile ilişkilendirilebileceğini ileri sürerek, YİDK"nın 2014-M-12477 sayılı kararının, itirazın 09. sınıfta yer alan mallar bakımından reddine karar verilen kısmı bakımından kısmen iptaline, tescil edilmesi durumunda davalı markasının 09. sınıfta yer alan mallar bakımından kısmen hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.Davalı TPMK vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, başvuru kapsamında kalan malların, davacının itirazına mesnet markaların kapsamlarında bulunan mal ve hizmetlerle benzer bulunmadıklarını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili, müvekkili şirketin başvurusuna konu ibare ile davacı şirketin itirazına mesnet markalar arasında iltibasa yol açacak düzeyde bir benzerlik bulunmadığını, “AYCELL” ve/veya “CELL” ibarelerinin ayırt edici gücü düşük kelime içeren markalar olduklarını, müvekkili şirket başvurusunun kapsamındaki mallarla davacı şirket markalarının kapsamlarında yer alan mal ve hizmetlerin tamamen farklı bulunduklarını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, davaya konu 2012/26739 numaralı “ACELL” ibareli başvuru ile davacının redde mesnet göstermiş olduğu “AYCELL” asıl unsurlu markaların iltibasa sebep olabilecek ölçüde benzer oldukları, davaya konu marka başvurusu kapsamındaki 09. sınıfta yer alan “Ses ve görüntünün kaydı, nakli veya yeniden meydana getirilmesi (reprodüksiyonu) için cihazlar (veri işlem, haberleşme ve çoğaltma amaçlı cihazlar ve bilgisayar çevre donanımları dahil). Manyetik/optik kayıt taşıyıcılar ve bunlara kaydedilmiş bilgisayar programları ve yazılımları, bilgisayar ağları vasıtasıylaindirilebilen ve manyetik ve optik ortamlara kayıt edebilen elektronik yayınlar; manyetik ve optik okuyuculu kartlar.Antenler, uygu antenler, yükselticiler, ve bunların parçaları, makne ve cihazlarda kullanılan elektronik elemanlar, Elektrik enerjisini iletim, dönüştürme, depolama kontrol cihazları ve araçları ( elektrik, elektronikte kullanılan kablolar ve güç kaynakları; piller, aküler, anot ve katotlar dahil).” mallarının, davacının redde mesnet göstermiş olduğu markaların kapsamları ile aynı bulunduğu, bu emtia yönünden taraf markaları arasında 556 sayılı KHK"nın 8/1-b maddesi anlamında iltibas riskinin oluştuğu, davacı markalarının tanınmış olduklarının ispat olunamadığı, dava konusu YİDK kararının benzer görülen mal ve hizmetler yönünden kısmi iptal şartlarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, YİDK"nın 10.11.2014 tarih, 2014-M-12477 sayılı kararının, "ses ve görüntünün kaydı, nakli, veya yeniden meydana getirilmesi (repredüksiyonu) için cihazlar (veri işlem haberleşme ve çoğaltma amaçlı cihazlar ve bilgisiyar cevre donanımları dahil) manyetik optik kayıt taşıyıcılar ve bunlara kaydedilmiş bilgisayar programları ve yazılımları, bilgisayar ağları vasıtası ile indirilebilen ve manyetik optik ortamlara kayıt edilebilen elektronik yayınlar manyetik optik okuyuculu kartlar antenler, uydu antenler yükselticiler ve bunların parçaları makina ve cihazlarda kullanılan elektronik elemanlar, elektrik enerjisini iletim dönüştürme depolama kontral cihazları ve araçları (elektrik elektronikte kullanılan kaplolar ve güç kaynakları piller aküler anot ve katotlar dahil)" malları yönünden iptaline, aynı mallar yönünden davalı markasının hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden taraflardan ayrı ayrı alınmasına, 07/10/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.