23. Ceza Dairesi 2015/9706 E. , 2016/9402 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Özel belgede sahtecilik, dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK"nın 207/1, CMK"nın 231 maddeleri gereğince 2 yıl hapis ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına,
TCK"nın 157/1, 52/2, 51 maddeleri gereğince 2 yıl hapis ve 2.000 TL adli para cezası
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın olay tarihinde katılan şirkete ait eğitim setlerinin satış ve pazarlamasını yapmak ve müşteriler ile yapacağı her sözleşme kapsamında sözleşme bedeli üzerinden %30 prim alması konusunda katılan şirket ile anlaştığı, bu kapsamda sanığın katılan şirketten eğitim setleri aldığı ve bu setleri sözleşmeler ile ...., ..., .... ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... isimli kişilere sattığını beyan ederek katılan şirketten toplam satış bedeli üzerinden %30 satış primi aldığı, sözleşme bedellerinin tahsili aşamasında katılan şirketin adı geçen kişilere ulaşamadığı, yapılan araştırmada sözleşmelerde yazan adreslerin hayali olduğunun tespit edildiği, sanığa teslim edilen eğitim setleri ve ödenen primler karşılığında katılan şirketin 23.000 TL civarında zarara uğradığı, bu suretle sanığın özel belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarını işlediği iddia olunan somut olayda;
1- Sanık hakkında özel belgede sahtecilik suçundan verilen karara karşı yapılan temyiz isteminin incelenmesinde;
5271 sayılı CMK"nın 231. maddesine göre verilen ve davayı sonuçlandırıcı nitelikte olmayan "hükmün açıklanmasını geri bırakılmasına" ilişkin karara karşı aynı Kanun"un 231/12. maddesine göre itiraz yolu açık olup temyiz olanağı bulunmadığından, CMK"nın 264. maddesi uyarınca kabul edilebilir bir başvuruda kanun yolunda merciin belirlenmesinde yanılma, başvuran katılan vekilinin haklarını
ortadan kaldırmayacağından temyiz dilekçesinin itiraz dilekçesi olarak kabulü ile görevli ve yetkili ilk derece mahkemesince itiraz konusunda inceleme yapılması için, dosyanın incelenmeksizin iade edilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE,
2-Sanık hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanığın tevil yollu ikrarı ve tüm dosya kapsamından sanığın atılı suçu işlediği anlaşıldığından mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine,
Ancak ;
a-Sanığın, bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda katılana karşı aynı suçu birden fazla işlemesi nedeniyle TCK"nın 43/1. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
b-Sanığın adli sicil kaydında kasıtlı bir suçtan 3 aydan fazla hapis cezasına ilişkin mahkumiyeti bulunmasına rağmen, şartları oluşmadığı halde hakkında verilen cezasının TCK"nın 51. maddesine göre ertelenmesine karar verilmesi,
c-Hakkında verilen uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında TCK"nın 53/1. maddesi uyarınca belirli hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına karar verilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08/11/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.