Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Sanıkla katılanın, 07.05.2013 tarihinde boşanmış olmaları karşısında, 15.02.2011 tarihinde dinlenen sanığın kayınpederi tanık ...’e, tanıklıktan ve yeminden çekinme hakkı hatırlatılmadan dinlenilmesi suretiyle CMK’nın 45/1-c maddesine, bu haliyle anlatımları hükme esas alınarak da aynı Kanunun 217/2. maddesine aykırı davranılması, 2-Sanığın, nafaka davası için adliye koridorunda bekleyen katılana tehdit ve hakaret ettiği olayda; a)Sanığın eylemini adliye koridorunda eşine karşı gerçekleştirmesi sebebiyle hakaret suçu açısından alt sınırdan uzaklaşılırken, aynı şekilde işlenen tehdit suçunda alt sınırdan ceza verilerek, b)Alt sınırdan uzaklaşılarak ceza verilen hakaret suçunda, hapis ve adli para cezası şeklindeki seçenekli yaptırımlardan adli para cezası tercih edilmesine karşın, alt sınırdan hüküm kurulan tehdit suçunda seçenek yaptırım uygulanmayarak, Takdirde çelişkiye düşülmesi, 3-Her ne kadar tanık anlatımlarına dayanılarak, sanığın, katılanın kendisine “şerefsiz yine geldi” demesi üzerine kendisinin de “sen de hırsızsın” dediği şeklindeki savunması reddedilerek haksız tahrik indirimi uygulanmamış ise de, tanıklar ..., ... ve ...’den, katılanın iddia edilen sözleri söyleyip söylemediği açıkça sorulmadan, yetersiz gerekçeyle haksız tahrik indirimi uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi, 4-Katılanın dosyada bulunan vekaletnamesinin, boşanma davası ve bu dava ile ilgili diğer dava ve takiplere münhasıran verilmiş olması karşısında, vekilinin duruşmalarda kendisini temsil etmesinde hukuki bir sakınca bulunmamakta ise de, anılan vekaletnameye istinaden vekalet ücretine hükmolunamayacağının gözetilmemesi, Kanuna aykırı ve sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri ile tehdit suçu yönünden tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle hakaret suçu yönünden kısmen tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 14/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.