Abaküs Yazılım
6. Daire
Esas No: 2021/9257
Karar No: 2021/11723
Karar Tarihi: 21.10.2021

Danıştay 6. Daire 2021/9257 Esas 2021/11723 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2021/9257
Karar No : 2021/11723


DAVACILAR : 1- … 2- … 3- …4- … 5- …6- … 7- …8- …
9- …10- … 11- …
VEKİLLERİ : Av. …
DAVALILAR : 1- …- …
2- …Bakanlığı - …
3- …Başkanlığı - …

DAVANIN KONUSU : Kastamonu ve Sinop illeri sınırları içerisinde bulunan ve ekli haritalar ile listelerde ada ve parsel numaraları belirtilen taşınmazların, bu bölgelerde meydana gelen sel ve heyelan afeti nedeniyle ihtiyaç duyulan yapılaşmanın ivedilikle gerçekleştirilmesi amacıyla 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi uyarınca Toplu Konut İdaresi Başkanlığı tarafından acele kamulaştırılmasına ilişkin 25/08/2021 tarih ve 31579 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 24/08/2021 tarih ve 4415 sayılı Cumhurbaşkanı Kararının, Kastamonu İli, Bozkurt İlçesi, …ada …parsel, …ada …ve …parseller ile …ada …parsele ilişkin kısımlarının iptali ve yürütmesinin durdurulması istenilmektedir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : 2577 sayılı Kanunun 3. ve 5. maddelerine uygun olmayan dava dilekçesinin, aynı Kanunun 15. maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi uyarınca reddedilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 14. maddesi gereğince incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "İdari davaların açılması" başlıklı 3, maddesinin 2. fıkrasının (b) bendinde; dava dilekçelerinde davanın konusu ve sebepleri ile dayandığı delillerin gösterileceği; 14. maddesinin üçüncü fıkrasında, dilekçelerin sırayla a) görev ve yetki, b) idari merci tecavüzü, c) ehliyet, d) idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı, e) süre aşımı, f) husumet, g) 3. ve 5. maddelere uygun olup olmadıkları yönlerinden inceleneceği belirtilmiş; 15. maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde, dilekçelerde 14. maddenin 3/g bendine aykırılık görülmesi halinde otuz gün içinde 3 ve 5. maddelere uygun şekilde düzenlemek veya noksanları tamamlamak üzere, yahut 14. maddenin (c) bendinde yazılı hallerde, ehliyetli olan şahsın avukat olmayan vekili tarafından dava açılmış ise otuz gün içinde bizzat veya bir avukat vasıtasıyla dava açılmak üzere dilekçelerin reddedileceği hükme bağlanmıştır.
Anılan Kanunun 3. maddesinde; 1. "İdari davalar, Danıştay, idare mahkemesi ve vergi mahkemesi başkanlıklarına hitaben yazılmış imzalı dilekçelerle açılır.

2. Dilekçelerde;
a) Tarafların ve varsa vekillerinin veya temsilcilerinin ad ve soyadları veya unvanları ve adresleri ile gerçek kişilere ait Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası,
b) Davanın konu ve sebepleri ile dayandığı deliller,
c) Davaya konu olan idari işlemin yazılı bildirim tarihi,
d) Vergi, resim, harç, benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezalarına ilişkin davalarla tam yargı davalarında uyuşmazlık konusu miktar,
e) Vergi davalarında davanın ilgili bulunduğu verginin veya vergi cezasının nevi ve yılı, tebliğ edilen ihbarnamenin tarihi ve numarası ve varsa mükellef hesap numarası, gösterilir.
3. Dava konusu kararın ve belgelerin asılları veya örnekleri dava dilekçesine eklenir.
Dilekçeler ile bunlara ekli evrakın örnekleri karşı taraf sayısından bir fazla olur." kuralı yer almaktadır
Anılan Kanunun 5. maddesinin birinci fıkrasında ise, her idari işlem aleyhine ayrı ayrı dava açılacağı, ancak aralarında maddi veya hukuki yönden bağlılık ya da sebep sonuç ilişkisi bulunan birden fazla işleme karşı bir dilekçe ile de dava açılabileceği, ikinci fıkrasında da, birden fazla şahsın müşterek dilekçe ile dava açabilmesi için davacıların hak veya menfaatlerinde iştirak bulunması ve davaya yol açan maddi olay veya hukuki sebeplerin aynı olması gerektiği hükmüne yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdari yargılama usulünde geçerli olan re'sen araştırma ve yazılılık ilkeleri gereği dava dilekçelerinin, 2577 sayılı Kanun'da belirtilen şekil kurallarına uygun bir biçimde ve yargılamanın gerektirdiği bilgileri içerecek nitelikte düzenlenmesi gerekmektedir. Bunu sağlamak için, dava dilekçelerinde; dava konusu edilen işlemlerin ve dava sebeplerinin, başka bir ifadeyle, idari işlemin içerdiği iddia edilen hukuka aykırılığın dayandığı hukuk kurallarının açık ve net bir biçimde somut olarak belirtilmesi şarttır. Ayrıca birden fazla işlemin davaya konu edilmesi ya da bir işlemin birden fazla madde, fıkra veya bendinin iptalinin istenilmesi halinde söz konusu işlemler ve bu işlemlerin hangi madde veya fıkralarının iptalinin istenildiğinin tek tek sayılmak suretiyle belirtilmesi de yukarıda alıntısı yapılan düzenlemeler ile idari yargılama usulü ilkelerinin bir gereğidir.
İdari yargılama usulü ilkeleri uyarınca, idari yargı merciilerinin taleple bağlı olarak hukuka uygunluk denetimi yapmaları nedeniyle ilgililerce dava dilekçelerinde davanın konusunun hiçbir tereddüde mahal bırakmaksızın açık ve net olarak ortaya konulması gerekmektedir. Bununla birlikte, yargısal denetim amacıyla her idari işleme karşı herkes tarafından iptal davası açılmasının idari işlemlerde istikrarsızlığa neden olmaması ve idarenin işleyişinin bu yüzden olumsuz etkilenmemesi için, dava konusu edilecek işlem ile dava açacak kişi arasında belli ölçüler içinde menfaat ilişkisi bulunması koşuluna ihtiyaç olup, her olay ve davada, yargı merciine başvurarak dava açan kişinin menfaatinin, iptali istenen işlemle ne ölçüde ihlal edildiğinin takdiri yargı mercilerine bırakılmıştır.
Birbirinden farklı taşınmazlarda malik olan taşınmaz sahipleri açısından, 2577 sayılı Kanunun 5. maddesi kapsamında her bir taşınmaza ilişkin incelemenin ayrı ayrı yapılması gerekeceğinden ve bu nedenle de aralarında maddi ve hukuki anlamda bağlılık bulunmadığından, her bir taşınmaz için taşınmaz sahipleri tarafından ayrı ayrı dava dilekçesi düzenlenmesi gerekmektedir.
Bununla birlikte, uyuşmazlığa konu işlemlerin niteliği gereği, bir davacının birden fazla taşınmazı bulunması halinde, taşınmazları açısından tek bir dilekçe ile dava açması da mümkündür.

Dosyanın incelenmesinden, dava konusu acele kamulaştırmaya ilişkin 24/08/2021 tarih ve 4415 sayılı Cumhurbaşkanı Kararının ekinde acele kamulaştırmaya konu taşınmazların mahalle adı, ada ve parsel numaraları verilmek suretiyle belirlendiği; birden çok ve farklı taşınmazlar yönünden acele kamulaştırma kararınının iptali için görülmekte olan davanın açıldığı; söz konusu taşınmazlara ilişkin olarak dava dilekçesi ekinde sunulan tapu senedi fotokopilerinin ve dava konusu karar eki haritaların tetkikinden; Kastamonu İli, Bozkurt İlçesi, …ada …parsel, …ada …parsel (eski …ada …parsel olduğu belirtilen) ile …ada …parsel sayılı taşınmazlarda üç davacının hissedar olduğu, …ada …parselde (eski …ada …parsel olduğu belirtilen) ise tüm davacıların hissedar olduğu, dava konusu edilen …ada …parselin acele kamulaştırma kararı eki haritada ada parsel numarasının yazılı bulunmadığı, …ada …ve …parsellerin tapu belgelerinin dosyaya sunulmadığı (evveliyat parselleri olduğu belirtilerek …ada …ve …parsellere ait tapu senetlerinin sunulduğu), ayrıca dava konusu edilmediği halde …ada …parsele ait tapu kaydının dilekçe ekinde dosyaya sunulduğu görülmekte olup, bu haliyle dava dilekçesinin 2577 sayılı Kanunun 3. ve 5. maddelerine uygun düzenlenmediği gözlenmiştir.
Bakılan davada; tüm davacıların dava konusu edilen taşınmazların tamamında malik olmadıkları, bir kısım davacıların dava edilen üç taşınmazda aynı şekilde hissedar olduğu, dava konusu edilen iki taşınmazın evveliyat tapu kayıtları sunulmakla birlikte bu taşınmazlara ait güncel tapu kayıtlarının sunulmadığı, dava konusu edilmediği halde tapu kaydı dosyaya sunulan …ada …parsel ile acele kamulaştırma kararı eki haritada ada parsel numarası yazılı bulunmayan …ada …parselin dava konusu edilip edilmediğinin açıklığa kavuşturulmasının gerektiği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık konusu Cumhurbaşkanlığı kararı Kastamonu ve Sinop İllerinde bulunan, farklı imar adalarında ve farklı parsel sayılı taşınmazların acele kamulaştırılmasına ilişkin olup; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 5. maddesi kapsamında; bir taşınmazda hissedar olan (ya da tek taşınmaz üzerinde bağımsız bölüm sahibi olan) ya da birden çok taşınmazı olan (birden çok taşınmazda aynı şekilde hissedar olan) malikler açısından maddi ve hukuki yönden bağlılık bulunduğundan, yalnızca söz konusu durumda olan taşınmaz malikleri (hissedarları) tarafından, anılan Cumhurbaşkanı kararının maliki oldukları taşınmaza ilişkin kısmının iptali istemiyle tek bir dilekçe ile tek dava açılabileceği sonucuna varılmaktadır.
Buna karşın, birbirinden farklı taşınmazlarda malik olanlar açısından, 2577 sayılı Kanunun 5. maddesi kapsamında her bir taşınmazın incelemesinin ayrı ayrı yapılması gerekmekte olup, bu bağlamda farklı taşınmazlara malik olduğu anlaşılan davacıların hak ve menfaatlerinde iştirak bulunmadığından, her bir taşınmaz için taşınmaz sahipleri veya hissedarları tarafından ayrı ayrı dava dilekçesi düzenlenerek dava açılması gerekmektedir.
Bu durumda, 2577 sayılı Kanunun yukarıda yer verilen 5. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca aranan davacıların hak veya menfaatte iştirakinin bulunması koşulunun somut olayda gerçekleşmediği görüldüğünden, davaya konu taşınmazlardan her biri için ayrı ayrı o taşınmazda malik veya hissedar olanlar tarafından tek bir dilekçe ile veya birden fazla taşınmazın hepsinde birlikte malik veya hissedar olanlar tarafından bu taşınmazlar için tek bir dilekçe ile dava açılması mümkün olup, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi uyarınca tesis olunan 24/08/2021 tarih ve 4415 sayılı Cumhurbaşkanı Kararının hangi taşınmazlara ilişkin kısmının iptalinin istenildiğinin açıkça belirtilmesi ve Cumhurbaşkanı Kararı ile davacılar arasında bu alanda bulunan taşınmazlardan kaynaklanan menfaat ilişkisini gösterir güncel tapu belgelerinin eklenmesi suretiyle dava açmakta serbest olmak üzere yeniden yukarıda belirtildiği şekilde ayrı ayrı davaların açılması gerekmektedir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanunun 3. ve 5. maddesi hükümlerine uygun olmayan dava dilekçesinin aynı Kanunun 15. maddesinin 1/d bendi gereğince, bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren otuz (30) gün içinde yeniden dava açılmak üzere reddine,
2. Yeniden verilen dilekçelerde aynı yanlışlıklar yapıldığı takdirde davanın reddedileceği hususunun davacılara duyurulmasına,
3. Yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
4- Dava dilekçesi örneği ve eklerinin davacılara gönderilmesine,
5- Artan posta ücreti avansı ile kullanılmayan yürütmenin durdurulması harcının ise istemleri halinde davacılara iade edilmesine, 21/10/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi