4. Hukuk Dairesi 2016/7878 E. , 2018/5771 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 09/05/2013 gününde verilen dilekçe ile haksız haciz nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 15/03/2016 günlü kararın Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili, duruşmasız olarak da davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne ve miktar itibarıyla duruşma isteminin reddine karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, haksız haciz nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili;..."ta bulunan Kardeşler Sitesinde kat maliki olduğunu, site yöneticisi tarafından aidat borçlarının ve ortak giderlerin ödenmediği gerekçesiyle hakkında ... 1. İcra Müdürlüğünün 2007/265 esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, söz konusu takibe itiraz ettiğini, ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2008/118 esas sayılı dosyasıyla itirazın iptali davası açtığını, dava sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, aynı aidat borçlarının ve ortak giderlerin ödenmediği gerekçesiyle ... İcra Müdürlüğünün 2011/1717 esas sayılı dosyasıyla aleyhinde yeniden icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin usulsüz yapılan tebligatla kesinleştirildiğini, aracına haciz konulduğunu, evinde menkul haczi yapıldığını, usulsüz tebligat nedeniyle ... İcra Hukuk Mahkemesinin 2011/353 esas sayılı dosyasıyla şikayette bulunduğunu, mahkemece şikayetin kabulüne karar verilerek ödeme emrinin iptal edildiğini, mahkeme kararına istinaden aracına konulan haczin kaldırıldığını, ödeme emrinin usulsüz tebligatla kesinleştirilerek aracına haciz konulması ve evinde menkul haczi yapılması nedeniyle kişilik haklarına zarar verildiğini belirterek uğranılan manevi zararın giderilmesi isteminde bulunmuştur.
Davalı; davanın yetkili mahkemede açılmadığını, davacının site aidat ve ortak giderlerini zamanında ödemediği gibi sonrasında da eksik olarak ödediğini, farklı dönemlere ait farklı miktarlarda davacı aleyhine ... İcra Müdürlüğünün 2007/265 esas ve 2011/1717 esas dosyalarıyla icra takibi başlatıldığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, ... 2. İcra Müdürlüğünün 2011/1717 esas sayılı dosyası ile yapılan icra takibinde, ödeme emrine ilişkin tebliğin usulsüz olduğu, ... İcra Hukuk Mahkemesinin 2011/353 esas - 2011/265 sayılı kararı ile ödeme emrinin iptal edildiği, verilen kararın kesinleştiği, ... üzerine konulan haczin kaldırıldığı, ödeme emrinin mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle, yapılan hacizlerin haksız olduğu, meskende yapılan haciz nedeniyle, davacının kişilik haklarının zarara uğradığı gerekçesiyle manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davada husumet ehliyeti, dava şartı olup, mahkemece, yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Dava konusu hakkın esası hakkında bir karar verilebilmesi için, davada taraf olarak gösterilen kişilerin o davada gerçekten davacı ve davalı sıfatlarına sahip olmaları gerekir. Bir davada taraf olarak gösterilen kişiler, taraf ve dava ehliyetine ve davayı takip yetkisine sahip olsalar bile, taraflardan birinin o davada gerçekten davacı ve davalı sıfatı yoksa, davanın esası hakkında bir karar verilemez; dava, sıfat yokluğundan (husumetten) reddedilir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 114/d maddesinde tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları dava şartı olarak düzenlenmiş ve 115. maddesinde de mahkemenin dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracağı, noksanlığın giderilmesi mümkün değilse süre vermeye gerek olmaksızın, dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddedileceği hükme bağlanmıştır.
Dosya kapsamından; davacı aleyhine başlatılan icra takiplerini site yönetiminin yaptığı anlaşılmaktadır. Davalı site yöneticisi olup, site yönetiminden kaynaklanan zararlar nedeniyle site yöneticisine şahsen husumet yöneltilemez. Davalı yönünden husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, esasa girilerek karar verilmesi doğru değildir. Mahkeme kararının bu nedenle bozulması gerekir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda gösterilen nedenle davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 01/10/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.