Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2006/14010
Karar No: 2007/1712

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2006/14010 Esas 2007/1712 Karar Sayılı İlamı

2. Hukuk Dairesi         2006/14010 E.  ,  2007/1712 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ       :İzmir 1.Aile Mahkemesi
    TARİHİ        :9.5.2006
    NUMARASI             :1037-315
    DAVA TÜRÜ       :Boşanma-Katkı Payı
    TEMYİZ EDEN       :Taraflar
       
    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
    1-Davacı-davalı kocanın temyizin incelenmesinde;
    a-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacı-davalı kocanın aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
    b-Velayeti anneye verilen müşterek çocuk için takdir edilen tedbir nafakası yönünden kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmıştır.
    # Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasasının 38l/2 maddesi uyarınca kararın tefhimi en az 388.maddede belirtilen hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Bu durumda gerekçeli kararın, tefhim edilen karar yanlışta olsa, buna uygun düzenlenmesi gerekmektedir. Yanlışlık ancak temyiz yoluna başvurulması ve kararın bozulması halinde düzeltilebilir. Tefhim edilen kararla gerekçeli karardaki aykırılık diğer yönler incelenmeden tek başına bozma sebebi olur. O halde mahkemece yapılacak iş,  l0.4.l992 tarihli 7/4 sayılı içtihadı birleştirme kararı gözetilerek yeniden karar oluşturmaktan ibarettir.
    2-Davalı-davacı kadının temyizi yönünden incelemeye gelince;
              Tarafların tesbit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecesine  paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında * kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Borçlar Kanununun 42 ve  44. maddesi hükmü  dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK.md.174/1)  ve manevi (TMK .md. 174/2) tazminat taktiri gerekir.
    Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır.

          SONUÇ:Temyiz edilen karraın 1/b  ve 2"nci maddelerde açıklanan sebeplerle BOZULMASINA, bozma sebebine göre tazminatlara dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi hususunun şimdilik incelenmesine yer olmadığına, hükmün diğer bölümlerinin ise 1/a bendinde belirtilen nedenlerle ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatıranlara geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi.12.02.2007 (Pzt.)
     KARŞI OY YAZISI

    Kısa karar ile gerekçeli karar arasında * çocuk için takdir edilen tedbir nafakası konusunda çelişki yaratıldığına ilişkin değerli çoğunluk ile aramızda “görüş birliği” vardır.
    Çekişme nedir?;
    Değerli çoğunluğun kısa karar ile gerekçeli karar “çelişkisine rağmen” işin esasının “diğer yönlerden” incelenebileceğine yönelik düşüncesine katılmıyorum.
    Dairemin “formüle edilmiş” ilke kararına göre:
    “...Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasasının 38l/2 maddesi uyarınca kararın tefhimi en az 388.maddede belirtilen hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Bu durumda gerekçeli kararın, tefhim edilen karar yanlış da olsa, buna uygun düzenlenmesi gerekmektedir. Yanlışlık ancak temyiz yoluna başvurulması ve kararın bozulması halinde düzeltilebilir. Tefhim edilen kararla gerekçeli kararda aykırılık diğer yönler incelenmeden tek başına bozma sebebi olur. O halde mahkemece yapılacak iş,  l0.4.l992 tarihli 7/4 sayılı içtihadı birleştirme kararı gözetilerek yeniden karar oluşturmaktan ibarettir.”
    Dikkat edilecek olursa Dairemin “formüle edilmiş” ilke kararına göre tefhim edilen kararla gerekçeli kararda aykırılık “diğer yönler incelenmeden” ve  “tek başına” bozma sebebi olur.
    Kaldı ki kısa kararla gerekçeli kararın “çelişik” olması “mutlak bir bozma sebebi” sayılır. (l0.4.l992 tarihli 7/4 sayılı içtihadı birleştirme kararı gerekçesi) l0.4.l992 tarihli 7/4 sayılı içtihadı birleştirme kararına göre sonradan yazılan gerekçeli kararın kısa karara “uygun olması” görüşü konusunda “oybirliği” vardır.
    l0.4.l992 tarihli 7/4 sayılı içtihadı birleştirme kararına göre yerel mahkeme “önceki kısa kararla bağlı olmaksızın” çelişkiyi kaldırmak suretiyle vicdani kanaatine göre karar verebilir. Öyle ki hâkim çelişkiyi gidererek davayı “görev yönünden” ya da “hak düşürücü süreden” bile reddedebilir! (l0.4.l992 tarihli 7/4 sayılı içtihadı birleştirme kararı gerekçesi)
    “Kısa karar ile gerekçeli kararda hükmün herhangi bir bölümü ile ilgili olarak çelişki yaratılması sonucu bozulması, hüküm maddelerinin ‘tümünü’ ortadan kaldırır. Yeniden verilecek kararda, tüm istekler hakkında yeniden ayrı ayrı karar verilmesini gerektirir. Açıklanan yasal nedenlerle ‘yok hükmünde’ olan önceki kararın temyiz edilmeyen bölümlerinin kesinleştiğine ilişkin görüş anılan inançları birleştirme kararına aykırıdır.” (Y2HD, 28.4.1999, 1986-4284, Ömer Uğur GENÇCAN, Öğreti ve Uygulamada Boşanma, Tazminat, Nafaka, Yetkin Yayınevi; I. Cilt, Ankara 2000 ,  II. Cilt,  Ankara 2000, Kısaltma: GENÇCAN-Boşanma, s. 1509)
    Çelişik kararın gerek “tamamının” gerekse “bir bölümünün” temyiz incelenmesine konu yapılması bu sebeple olanaksızdır. O halde mahkemece yapılacak iş,  l0.4.l992 tarihli 7/4 sayılı içtihadı birleştirme kararı gözetilerek “yeniden karar” oluşturmaktan ibarettir
    Bu sebeplerle değerli çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi