Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/2663 Esas 2021/3577 Karar Sayılı İlamı

2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/2663
Karar No: 2021/3577

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/2663 Esas 2021/3577 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı kadın ve davacı erkek arasındaki boşanma davasında bölge adliye mahkemesi hukuk dairesi, davalı kadının ağır kusurlu olması sebebiyle tarafların boşanmasına karar vermiştir. Ancak, dava sürecinde yapılan yargılamada davalı kadının beddua ettiği vakıasının kanıtlanmadığı ve tarafların gerçekleşen diğer kusurlu davranışlarına göre eşit kusurlu olduklarının kabul edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Dolayısıyla, boşanma sebepleri konusunda yanılgılı bir değerlendirme yapıldığı ve davalı kadının ağır kusurlu kabul edilmesinin yanlış olduğu sonucuna varılmıştır. Bu nedenle, bölge adliye mahkemesi kararı kaldırılmış ve ilk derece mahkemesi kararı bozulmuştur. Ayrıca, ortak çocukları için belirlenen iştirak nafakasının da daha uygun bir şekilde tespit edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuk için takdir edilen iştirak nafakasının az olduğu ifade edilerek, Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesinin de dikkate alınarak adı geçen küçük için daha uygun miktarda iştirak nafakasına hükmedilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- Türk Medeni Kanunu Madde 174/2: Eşlerden birinin ölümü halinde, onun kusuru sebebiyle diğer eşin üzüntü içinde kalması nedeniyle manevi tazminata hükmedilemez. Ancak, boşanma davalarında eşlerden biri diğerine kusurunu ispat ettiği takdirde, kusurlu olan eş, diğerinin manevi zararını tazmin etmekle yükümlüdür.
- Türk Medeni Kanunu Madde 4:

2. Hukuk Dairesi 2021/2663 E. , 2021/3577 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre kadının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yersizdir.
2-Mahkemece davalı kadın, ağır kusurlu kabul edilerek tarafların boşanmalarına karar verilmiş ise de, yapılan yargılama ve toplanan delillerden, kadına kusur olarak yüklenen beddua ettiği vakıasına davacı erkek tarafından dilekçeler aşamasında usulüne uygun olarak dayanılmadığı anlaşılmakta olup, kusur belirlemesine esas alınamaz.Tarafların gerçekleşen ve kabul edilen diğer kusurlu davranışlarına göre boşanmaya sebebiyet veren vakıalarda, eşit kusurlu olduklarının kabulü gerekir. Bu husus gözetilmeden yanılgılı değerlendirme sonucu davalı kadının ağır kusurlu olarak kabulü, doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
3-Yukarıda 2. bentte açıklandığı üzere boşanmaya sebep olan olaylarda taraflar eşit kusurludur. Eşit kusurlu eş yararına manevi tazminata (TMK m. 174/2) hükmedilemez. Türk Medeni Kanunu’nun 174/2. maddesi koşulları davacı erkek lehine oluşmamıştır. Hal böyle iken yanılgılı kusurlu belirlemesine bağlı olarak, davacı erkek lehine manevi tazminata (TMK m. 174/2) hükmedilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
4-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuk ...”in, ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanunu"nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak adı geçen küçük lehine daha uygun miktarda iştirak nafakasına hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 2, 3 ve 4. bentlerde gösterilen sebeplerle bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 28.04.2021 (Çrş.)