11. Hukuk Dairesi 2018/4989 E. , 2019/6258 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : SAMSUN BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Samsun 2. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 22/03/2018 tarih ve 2016/517 E- 2018/139 K. sayılı kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi"nce verilen 12/07/2018 tarih ve 2018/1008 E. - 2018/1014 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, Türkiye Elektrik Kurumu Samsun Elektrik Müessesesi tarafından 27.12.1983 tarihinde Samsun Asliye Hukuk Mahkemesinden müvekkillerinin de maliklerinden olduğu taşınmaz hakkında alınmış olan kamulaştırma kararına istinaden değer tepiti yapılıp bedelin müvekkilleri adına davalı banka nezdinde açılan hesaba yatırıldığını ve durumun müvekkilleri adına çıkarılan ihtarda belirtildiğini, ancak mezkur ihtarların müvekkillerinin ikametgahlarına gönderilmemesi nedeniyle durumdan haberdar olamadıklarını, bunun üzerine kamulaştırmayı yapan idarenin malikler tarafından süresinde ferağ verilmediği iddiasıyla tapu tescili talepli açtığı davada Samsun 3. Asliye Hukuk Mahkemesince 1986/1060-1098 E.K sayılı kararı ile tescil kararı verildiğini, ancak müvekkillerine usulsüz olarak tebligat yapıldığını ve müvekkillerinin adlarına yatırılan bedellerden ilgili kurumlarla yazışma yapıp ihtarname gönderdikleri tarihlere kadar hiçbir şekilde haberdar olmadıklarını, idareye yapılan başvurudan herhangi bir kayda öulaşamadıklarına ilişkin olumsuz cevap aldıklarını, bedellerin akıbeti hakkında T.C. Merkez Bankası’na yaptıkları başvuruda ise kamulaştırma bedelinin Yapı ve Kredi Bankası tarafından mevduat gibi değerlendirilip TMSF"ye devredilmiş olabileceği cevabını almaları üzerine TMSF’ye başvurduklarını buradan da kendilerine herhangi bir aktarım olmadığı cevabını aldıklarını, Yapı Kredi Bankasına keşide edilen ihtarname ile bedelin müvekkillerine ödenmesinin ihtar edildiğini, ancak herhangi bir cevap verilmediğini, dava konusu edilen tutarların ödendiği yönünde hiçbir kanıt sunulamadığı gibi yatırılan bedelin akıbeti hakkında da davalı bankaca hiçbir gerekçe gösterilmediğini, müvekkillerinin mülkiyet haklarının da açık şekilde ihlal edildiğini, hakları olan bedelleri tahsil edemediklerini, davalının her yıl Ocak ayında ilgililere bildirim yapması gerektiğini, bu bildirimi hiçbir şekilde yapmadığını, yükümlülüğünü yerine getirmediğini ileri sürerek, müvekkilleri adına Yapı Kredi Bankası Samsun Şubesine 555/01 hesap numarası ile 14.03.1986 tarihinde yatırılan irtifak ve kamulaştırma bedelinin öncelikle günümüze uyarlanmasına ve şimdilik 500,00 TL’nin hak ediş tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. vekili, davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, davanın hukuki yarar yokluğundan reddi gerektiğini, ihtarname ve mahkeme bilgilerinin tebliğinin müvekkili banka ile alakalı olmadığından müvekkilinin sorumlu olmadığını, zamanaşımı ve husumet itirazında bulunduklarını, bankaya ödemenin yapıldığı dönemde yürürlükte bulunan kanunda yer alan hükümler doğrultusunda müvekkili bankanın her bir davacı lehine yatırılan 435,450.-TL"nin ödeme tarihi olan 14.03.1986 tarihinden itibaren 10 yıl herhangi bir işlem görmediği için usulüne uygun olarak Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına devredildiğini, bedellerin 1986 yılında ödendiği ve aradan geçen süre dikkate alındığında kayıtların bankaca saklanma yükümlülüğünün 21 yıl önce sona erdiğini, kaldı ki ticari teamüller gereği dahi bir belgenin saklanma süresinin azami 10 yıl olduğunu, ayrıca davanın TEİAŞ ve EÜAŞ"a ihbarı gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; tüm dosya kapsamına göre, davaya konu bedellerin Yapı ve Kredi Bankası Samsun Şubesindeki hesaba yatırıldığı hususunun Samsun 1. Noterliğine ait 16021, 16022, 16023 yevmiye nolu ihtarnameler ile Derebahçe Köyü/Samsun adresine bildirildiği, davacı hissedarlar tarafından tapuda rızaen ferağ işlemi yapılmadığından Samsun 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1986/1060-1098 E. - K. sayılı ilamı ile taşınmaz üzerinde 144 m2 mülkiyet, 1509 m2 irtifak kamulaştırması işlemi yapıldığı, anılan ilamda gerekli ilanların yapıldığı hususunun yazılı bulunduğu, dosya aslının imha edilmesi nedeni ile dosya aslına ulaşılamadığı, 790 parsel sayılı taşınmazın daha sonra imar uygulaması görerek davacılar hisselerinin 3284 ada 5 parsel ile 17 parsel sayılı taşınmazlara gittiğinin tespit edildiği, her ne kadar davacılar tarafından yapılan kamulaştırma işleminden usulsüz tebligatlar nedeni ile haberdar olmadıklarını bildirerek, taşınmaz üzerinde yapılan mülkiyet ve irtifak kamulaştırma işlemlerine ilişkin bedellerin günümüze uyarlanması talebi ile dava açılmış ise de; kamulaştırma işleminin yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu 13. maddesi gereğince davacılara tebligat yapılmamış olsa dahi ilanen tebligatların yapıldığı hususunun 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1986/1060-1098 E. - K. sayılı ilamı ile sabit olduğu, aksinin somut ve inandırıcı deliller ile ispat edilemediği, davacıların adlarına yatırılmış bulunan kamulaştırma bedellerini tahsil edip edemediklerinin banka kayıtlarının yasal saklama süresi sonunda imha edilmesi nedeni ile tespit edilemediği, varlığı iddia edilen alacağın tahsilinde genel zamanaşımı koşullarının gerçekleştiği gibi 5411 sayılı Bankacılık Kanunu 62. maddesindeki koşulların da gerçekleştiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Samsun Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kamulaştırma idaresince yatırılan meblağın tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece yazılı gerekçeyle davanın reddine dair verilen kararın davacılar vekilince istinaf edilmesi üzerine Samsun Bölge Adliye Mahkemesi tarafından davacılar vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
Dosya kapsamında yer alan kamulaştırma evrakları ve Samsun 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 1986/1060 E. - 1986/1058 K. sayılı kararından anlaşıldığı üzere, kamulaştırma bedeli kamulaştırma idaresince davalı banka nezdinde açılmış olan hesaba 14.03.1986 tarih, 555/01 hesap numaralı makbuzla yatırılmış olup, taraflar arasında bu yönde bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davalı bankaca aradan geçen uzun zaman dikkate alındığında hesabın aranıp sorulmaması nedeniyle TMSF"ye veya TCMB"ye devredilmiş olabileceği savunulmuş ise de; mevduatın devredildiğine dair bir belge sunulamadığı gibi hesabın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 3182 sayılı Bankalar Kanunu"nun 36. maddesi ve mevduatın devredilmiş olduğu iddia edilen dönemde yürürlükte olan 4389 sayılı Bankalar Kanunu"nun 10/4 maddesi gereğince, bankalarda bulunan mevduat ve bu cümleden sayılan emanet ve alacakların zamanaşımına uğraması, hak sahibinin en son talebi, işlemi veya herhangi bir yazılı talimatından başlamak üzere 10 yıl geçtikten sonra bankaca yapılacak ilk dereceye tebligat koşuluna bağlanmış olup, anılan şekilde hak sahibinin süreci başlatan bir işlemi olmaksızın veya bankaca 10 yıl geçtikten sonra hak sahibine tebligat yapılmaksızın banka nezdinde ki hak ve alacakların zamanaşımına uğradığından söz edilemez. Benzer uygulama dava açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 5411 sayılı Bankacılık Kanunu"nun 62. maddesinde de yer almaktadır.
Şu halde, somut olayda mahkemece, davacılar adına kamulaştırma bedelinin yatırıldığı hesabın zamanaşımına uğramış olması nedeniyle devredildiğinden davanın reddine karar verilmişse de, anılan bedellere yönelik zamanaşımı sürecini başlatan hesap sahibi işlemlerine ve bankaca hesap sahiplerine tebligat yapıldığına dair belge ibraz edilemediğinden davalı bankanın talep edilen bedeli ödemekle yükümlü olduğu kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine dair ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına yönelik davacılar vekilinin istinaf başvurusunun Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın mümeyyiz davacılar yararına bozularak kaldırılması gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan gerekçeyle, davacılar vekilinin temyiz isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK"nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacılara iadesine, 07/10/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.