Çocuğun nitelikli cinsel istismarı - kişiyi hürriyetinden yoksun kılma - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2016/5803 Esas 2019/12525 Karar Sayılı İlamı

14. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/5803
Karar No: 2019/12525
Karar Tarihi: 18.11.2019

Çocuğun nitelikli cinsel istismarı - kişiyi hürriyetinden yoksun kılma - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2016/5803 Esas 2019/12525 Karar Sayılı İlamı

Özet:

14. Ceza Dairesi tarafından verilen karar, çocuğun basit cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından mahkumiyet kararı verildiğini belirtiyor. Ancak, mahkemenin hükümlerinin Yargıtay denetimine uygun olması gerektiği ve gerekçelerinin açık ve belirtilmiş olması gerektiği vurgulanıyor. Bu nedenle, sanığın suçlu olduğu sabit görülen fiillerle ilgili hangi delillerin değerlendirildiği ve bu delillere dayanarak hüküm verildiği açıklanmadığı için karar bozuluyor. Kanuna aykırı olan kararın 5320 sayılı kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca bozulmasına karar veriliyor.
141 ve 1412 sayılı CMUK: Anayasaya aykırılık nedeniyle başvuru yapılırken uyulacak usul ve esaslara ilişkin hükümleri düzenleyen kanun ve Türk Ceza Kanunu'na göre yargılama usullerini düzenleyen kanun.

14. Ceza Dairesi 2016/5803 E. , 2019/12525 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜM : Çocuğun basit cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından mahkumiyet

İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle başvurunun muhtevası ve inceleme tarihine kadar getirilen kanuni düzenlemeler nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü:
Mahkemece kurulan hükümlerin Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde açık ve gerekçeli olmasının zorunlu olduğu, bu kapsamda gerekçe bölümünde iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin belirtilmesi, mevcut delillerin tartışılarak değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterilmesi, ulaşılan kanaat, sanığın suç oluşturduğu sabit görülen fiilleri ile bunların hukuki nitelendirmelerinin yapılması suretiyle delillerle sonuç arasında bağ kurulması gerektiği, bu kapsamda mahkemece sanığın, aracına aldığı mağduru dolaştırmasının ardından tenha bir yere getirdikten sonra külodunu indirip cinsel organını mağdurun anüsüne sürttüğü kabul edilmiş ise de, sübuta hangi deliller değerlendirilerek varıldığının gerekçede açıklanması gerektiği halde bu ilkelere uyulmaksızın yazılı şekilde gerekçesiz hükümler kurulması neticesinde Anayasanın 141 ve 1412 sayılı CMUK"nın 308/7. maddelerine muhalefet edilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden,esası incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18.11.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.