Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2018/2242 Esas 2018/5756 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2242
Karar No: 2018/5756
Karar Tarihi: 01.10.2018

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2018/2242 Esas 2018/5756 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2018/2242 E.  ,  2018/5756 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 07/03/2011 gününde verilen dilekçe ile kasten öldürmeye teşebbüs eylemine dayalı maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 01/12/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabesizlik görülmemesine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
    2) Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince;
    Dava, kasten öldürmeye teşebbüs eylemine dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, maddi ve manevi tazminat istemlerinin ayrı ayrı kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosya kapsamından; davacının kendini vekil ile temsil ettirerek dava açtığı, davacı vekili Av. ..."ın 11/01/2012 tarihli dilekçeyle vekillikten istifa ettiği, daha sonra davacının vekili olarak vekaletname ibraz eden Av. ...’in de 12/10/2012 tarihli dilekçeyle vekillikten istifa ettiği, sonraki aşamalarda vekilinin istifa etmesi üzerine davacının davasını kendisinin takip ettiği görülmektedir.
    1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 164. maddesi uyarınca; avukatlık ücreti, avukatın hukuki yardımının karşılığı olan meblağı veya değeri ifade etmektedir. Aynı Kanun’un 168. maddesi uyarınca hazırlanan karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 2. maddesinin (1) numaralı fıkrasına göre; bu tarifede yazılı avukatlık ücreti, kesin hüküm elde edilinceye kadar olan dava, iş ve işlemler ücreti karşılığıdır. Aynı Tarife’nin “Ücretin Tümünü Haketme” başlıklı 5. maddesinin (1) numaralı fıkrası; “Hangi aşamada olursa olsun dava ve icra takibini kabul eden avukat, tarife hükümleri ile belirlenen ücretin tamamına hak kazanır” hükmünü içermektedir.
    Yargılama gideri olan vekalet ücretine hükmedilmesi için bir duruşmaya katılma veya bir dilekçe vermek yeterli olup, mahkemece maddi ve manevi tazminat istemlerinin kısmen kabul edilmesi nedeniyle davacı yararına Tarife hükümlerine göre belirlenen ücrete hükmedilmesi gerekir. Vekilinin istifa etmesi, davacının vekalet ücretini kazanmasına engel değildir. Ayrıca yargılama ve hüküm, ancak davanın tarafları hakkında verilebilir. 6100 sayılı HMK’nun 330. maddesine göre, dava sonunda mahkemece hükme bağlanan vekalet ücreti, lehine hüküm verilen tarafa aittir.
    O hâlde, mahkemece maddi ve manevi tazminat istemlerinin ayrı ayrı kısmen kabulüne karar verilmiş olmakla ve hüküm tarihinde istifa etmiş olsa bile başlangıçta vekili olan davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) no"lu bentte açıklanan nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, davacının diğer temyiz itirazlarının (1) no"lu bentte açıklanan nedenlerle REDDİNE ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 01/10/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.