17. Hukuk Dairesi 2019/1990 E. , 2020/7717 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin kiracı olarak işlettiği bakkal dükkanının davalıya işyeri sigortası ile sigortalı olduğunu, 08/03/2011 tarihinde 22:00-23:00 saatleri arasında çıkan yangın neticesi dükkanın kullanılamaz hale geldiğini, yangın nedeniyle gayrimenkulün kendisinde de önemli ölçüde hasar oluştuğunu, yangın raporuna göre yangın sebebinin elektrik tesisatında meydana gelen arızadan dolayı meydana gelen kısa devre sonucu kablo izolelerinin kızışarak tutuşması (elektrik kontağı) olarak tespit edildiğini, davalının ödeme yapmaktan kaçındığını beyanla, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla gayrimenkul, emtia ve demirbaşlarda oluşan hasar nedeniyle 8.000 TL maddi tazminatın davalıdan tahsilini istemiş, ıslah dilekçesiyle talebini 39.756,49 TL’ye yükselterek ıslah edilen kısmın da temerrüt tarihinden işleyecek faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, sigorta teminatının dekorasyon için 6.000 TL, emtia için 30.000 TL, demirbaş için 32.500 TL, kiracının malike karşı sorumluluğu ile kiracının komşulara karşı mesuliyet teminatının 10.275 TL olduğunu, poliçede yer alan özel şartlar arasında açıkta ve sundurma altında bulunan her tür muhteviyatın teminat harici olduğunu, sigortalının kiracı sıfatıyla bina malikinin binasına vereceği zararlara ilişkin mali sorumluluğun muhteviyat bedelinin %15’i ile sınırlı olarak teminat altına alındığını, yangının şüpheli olduğunu, davacı hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan şikayette bulunulduğunu, talebin fahiş olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, Dairemizin ilgili bozma ilamına uyulmasından ve yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulü ile 8.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin tüm temyiz itirazları ile davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, işyeri sigorta poliçesine dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Taraflar arasında imzalı işyeri sigorta poliçesinin tanzim edildiği tarih ve riziko tarihi itibariyle yürürlükte olan 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 1268/1. maddesi ve Yangın Sigortası Genel Şartları"nın C.10. maddesi gereği, sigorta sözleşmesinden doğan davalar için 2 yıllık zamanaşımı süresi geçerlidir. Mahkeme tarafında da bu gerekçeyle, davacı yanın 13.03.2014 tarihli dilekçesine konu ettiği ıslah ile artırılan bölümün zamanaşımına uğradığı kabul edilerek hüküm tesis edilmiştir.
Davacının, taraflar arasında imzalı 15.03.2010-15.03.2011 vadeli, Tüm İşyeri Sigorta Poliçesi"ne dayalı olarak tazminat talebinde bulunduğu; davaya konu edilen rizikonun 08.03.2011 tarihinde gerçekleştiği ve ıslahın 13.03.2014 tarihinde yapıldığı dikkate alındığında, ıslah ile artırımın 2 yıllık zamanaşımı süresi içinde yapılmadığına ilişkin mahkeme kabulü doğru görünmektedir. Ne var ki; davacıya ait işyerinde gerçekleşen yangın olayının şüpheli olduğu, yangının sigortadan menfaat temin etmek saikiyle kasten çıkarılmış olabileceği iddiası ile davalı sigortacının davacı sigortalı hakkında, "sigorta bedelini almak amacıyla dolandırıcılık" iddiası ile C. Başsavcılığı"na şikayette bulunduğu; Bakırköy 8. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2012/14 Esas sayılı dosyasında davacı hakkında dava açıldığı; ceza mahkemesi tarafından, atılı suçun sanık davacı tarafından işlendiği sabit olmadığından verilen beraat kararının, 23. Ceza Dairesi"nin 05/05/2016 tarih, 2015/7404 Esas ve 2016/5858 Karar sayılı ilamı ile onandığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Davalı ... vekili, davaya konu zararın, yangının şüpheli olması nedeniyle poliçe teminatı dışında kaldığını ve bu hususa ilişkin ceza davası sonucunun beklenmesi gerektiğini savunmuş ve mahkeme tarafından da ../...
18.10.2012 tarihine kadar ceza davasının kesinleşmesi beklenmiştir. Bu tarihten sonra, zarar miktarının belirlenmesi için ilk bilirkişi raporu 15.04.2013 tarihinde alınmış, 12.07.2013 tarihli ve sonrasında alınan raporlarla zarar belirlenmiş; bilirkişi raporlarıyla yapılan hesaplamalar üzerine, davacı vekili tarafından verilen 13.03.2014 tarihli ıslah dilekçesiyle talep artırımı yapılmıştır. Davaya konu edilen zararın teminat kapsamında olup olmadığının saptanması bakımından ceza davası sonucunun beklenmesiyle geçirilen süre (özellikle bu konudaki davalı sigortacının savunma ve talepleri) ile zarar miktarının belirlenmesine ilişkin süreç dikkate alınarak ıslah edilen bölüm için zamanaşımı değerlendirmesinin yapılması, dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olacaktır.
Açıklanan vakıalar karşısında mahkemece; davalı yanın zararın teminat dışı olduğuna ilişkin savunmaları ile bu hususta yaptığı şikayet sonucu görülen ceza davasının kesinleşme tarihi, sürecin bu şekilde gerçekleşmesinde davacıya atfedilebilecek bir kusur bulunmadığı, davacının fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak açtığı kısmi davada zararın belirlenmesine ilişkin ilk bilirkişi rapor tarihinden (15.04.2013"ten) ve ceza davasının kesinleşip zararın teminat dışı kalmasına yol açacak bir durumun bulunmadığının sabit hale geldiği tarihten (05.05.2016"den) sonraki 2 yıl içinde (13.03.2014"de) ıslahı yaptığı dikkate alınarak, ıslah edilen bölüm için değerlendirme yapılıp hüküm tesisi gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı biçimde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları ile davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, aşağıda dökümü yazılı 510,58 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 26/11/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.