Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/3586
Karar No: 2022/1269
Karar Tarihi: 09.03.2022

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/3586 Esas 2022/1269 Karar Sayılı İlamı

6. Hukuk Dairesi         2021/3586 E.  ,  2022/1269 K.

    "İçtihat Metni"

    Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki asıl davada itirazın iptali, birleşen davada menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın essatan reddine yönelik verilen hüküm süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    K A R A R
    Asıl dava, taraflar arasındaki eser sözleşmesi nedeniyle bakiye iş bedelinden kaynaklanan alacağın tahsili için yürütülen ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali, birleşen dava ise davacı taşeron tarafından davalı yükleniciye verilen teminat senedinin kısmen icra takibine konulması nedeniyle İİK'nın 72. maddesi uyarınca menfi tespit istemine ilişkindir.
    Asıl davada davacı taşeron vekili, taraflar arasında “Irak Bölgesi Erbil Şehrindeki Mektebi Siyasi Hizmet Binasının Dış Cephe Kaplama” işine ilişkin 17.03.2011 tarihli sözleşme imzalandığını, bu sözleşmeden kaynaklanan bakiye iş bedeli alacağı 511.299,14 TL'nin ihtara rağmen ödenmediğini, bedelin tahsili için Antalya 14.İcra Müdürlüğünün 2014/12376 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, ancak takibe itiraz edilmesi sonucunda takibin durduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına ve alacağın %40’ı oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
    Birleşen Antalya 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/300 Esas sayılı dava dosyasında davacı taşeron vekili, davacılardan Ali Yiğit'in diğer davacı şirketin ortağı ve şirketin müdürü olduğunu, taraflar arasındaki 17/03/2011 tarihli sözleşmenin 29.3. maddesi gereğince, 625.000,00 USD bedelli teminat senedinin davalı tarafa her iki davacı tarafından imzalanarak verildiğini, sözleşmede kararlaştırılan işin tamamının davacı şirket tarafından yapıldığını, davalı ile aralarında sorun çıkınca verilen teminat senedinden dolayı 625.000,00 USD bono bedelinin 300.000,00 USD’sinin TL cinsinden Antalya 13.İcra Müdürlüğünün 2011/11238 Esas sayılı dosyasında takibe konu edildiğini, davalıya takip konusu bono nedeniyle herhangi bir borçları olmadığını belirterek, işbu senetten dolayı borçlu olmadıklarının tespitine ve %40 oranında kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
    Davalı vekili asıl ve birleşen davaya cevap dilekçelerinde, davacının sözleşme kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirmediğini, davacının inşaatı zamanında teslim etmemesi nedeniyle takip tarihi itibariyle tahakkuk eden 511.299,14TL alacağın Antalya 13.İcra Müdürlülüğünün 2011/11238 Esas sayılı dosyasında takibe konu edilerek takibin kesinleştiğini ve davacının bakiye hak edişinden kalan 255.533,17 TL’nin bu dosya alacağına mahsup edildiğini, sonuç olarak davacının bakiye alacağı bulunmadığını belirterek asıl ve birleşen davaların reddini savunmuştur.
    İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda asıl davaya ilişkin olarak; davacı taşeron tarafından yapılan imalat bedelinin, ek süreyle işin bitim tarihi olarak kararlaştırılan 15/09/2011 tarihindeki Merkez Bankası döviz efektif satış kuru üzerinden yapılan hesaplamaya göre (625.000 x 1.7847) 1.115.437,50 TL olduğu, davacının aleyhine delil teşkil eden ticari defter ve kayıtlarındaki tahsilat tutarı 1.549.862,00 TL göz önüne alındığında davacının icra takip tarihi itibariyle talep edebileceği bir alacağının bulunmadığı, davalının gerek asıl davaya gerekse de birleşen davaya vermiş olduğu cevap dilekçesinde belirtmiş olduğu,sözleşmede işin zamanında teslim edilmeme hali için gecikilen her gün için 6.500,00 USD ceza-i şart alacağının doğduğu ve bir kısmının Antalya 13. İcra Müdürlüğünün 2011/11238 Esas sayılı dosyasında takibe konulduğu yönündeki beyanları göz önünde bulundurulduğunda, asıl dava yönünden bu hususun mahsup itirazı niteliğinde olduğu, asıl davada davacının davalıdan talep edebileceği alacağının olmadığının anlaşıldığı, birleşen dava yönünden yapılan değerlendirmeye gelince; birleşen davada davacı yüklenici tarafından davalı iş sahibi aleyhine Antalya 13. İcra Müdürlüğünün 2011/11238 Esas sayılı takip dosyasından dolayı borçlu bulunmadığının tespiti istemiyle dava açıldığı, ilgili icra takip dosyasında 17/07/2011 vade tarihli 625.000,00 USD bedelli keşidecisi davacı yüklenici şirket, lehtarı davalı iş sahibi şirket olan 1 adet bonodan dolayı 300.000,00 USD'sinin TL cinsinden takibe konu edildiği, söz konusu 625.000,00 USD bedelli senedin taraflar arasındaki 17/03/2011 tarihli sözleşmenin 29.3 maddesi iade koşulları değerlendirildiğinde vergi borcunun bu işten kaynaklanıp kaynaklanmadığının tespitinin mümkün bulunmadığı belirtilerek, birleşen davaya konu edilen icra takibindeki teminat senedinin bedelsiz kaldığı, dolayısıyla sözleşme hükümleri uyarınca teminat senedinin iadesi koşullarının oluştuğu değerlendirilerek ve asıl dava ile ilgili değerlendirme kısmında bahsedildiği üzere davalı iş sahibi tarafından mahsup itirazı niteliğinde ceza-i şart alacağına hak kazandığının ispat edilemeyişi de göz önünde bulundurularak; asıl davanın reddine, birleşen davada davacının davalıya borçlu bulunmadığının tespitine, ayrıca asıl davada davalı tarafın icra inkar tazminatı talebi ve birleşen davada da davacı tarafın tazminat taleplerinin her iki tarafça girişilen icra takibinin çeşitli hukuki nedenlerle var olduğu, her iki tarafça girişilen icra takiplerinin de kötü niyetli olmadığı sonucuna varıldığı, asıl davada ve birleşen davada tarafların kötü niyet tazminatı taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
    İlk derece mahkemesince verilen kararın, taraf vekillerince istinaf edilmesi sonucunda Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi tarafından başvuruların ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    1-Asıl davada taraf vekillerinin temyiz itirazların yönünden,
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve HMK 355. maddedeki kamu düzenine aykırılık halleri resen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp karar verilmiş ve verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiş olmasına göre asıl davada kurulan hükme yönelik taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
    2- Birleşen davada davalı yüklenicinin temyiz itirazlarına gelince;
    Taraflar arasında 17.03.2011 tarihli sözleşme ile davacı şirket, davalı şirketin yükümlülüğünde olan “Irak Bölgesi Erbil Şehri Mektebi Siyasi İdari Binasının Dış Cephe Kaplaması” işini yüklenmiştir.
    Yanlar arasındaki sözleşmenin 29.maddesi gereği sözleşmenin imzalanması anında sözleşme bedelinin %100’ü oranında 625.000,00 USD bedelli teminat senedi davacı taşerondan alınmıştır. Birleşen davada davacı şirket, sözleşme ile yüklenmiş olduğu edimini ifa ettiğini ve teminat senedinin bedelsiz kaldığını ve iadesi gerektiğini ileri sürmekte, davalı ise işin davacı şirket tarafından geç teslim olunması sebebiyle sözleşmedeki cezai şartın tahsili amacıyla teminat senedinin kısmen takibe konulduğunu ve davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Sözleşmenin “İşin Süresi ve İşe Başlama” başlıklı 7/1. maddesinde; “Yüklenici bütün işi işletmeye hazır halde, projeye uygun fiber cement ve cam elyaf takviyeli betondan cephe kaplama işi için gerekli malzemeyi şantiyeye indirmesinden itibaren 120 gün içinde işi tamamlayarak teslim edecektir. Sözleşmenin imzalanmasını müteakip yer teslimi yapılmış sayılacaktır. 7/4. maddesinde; “Yüklenici sözleşme konusu işi mutabık kılınan zaman ve programda belirtilen merhalelere uygun olarak yapacaktır. Aksi halde işin zamanında tamamlanmaması halinde her bir gecikme günü için 6.500.00 USD ceza kesilir.” hükümleri mevcuttur. Menfi tespit davasına konu bono vasıflı teminat senedi taraflar arasında imzalanmış sözleşme kapsamında teminat olarak verilmiş olup, sözleşmenin teminatıdır. Sözleşmenin 7.4. maddesi gereği cezai şart alacağı da bu teminatın kapsamına girer.
    Davalı yüklenici tarafından davacı taşerona hitaben düzenlenen Antalya 10. Noterliğinin 12/09/2011 tarihli ve 30895 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile sözleşme uyarınca işin teslim süresi olan 120 günlük sürenin 17/07/2011 tarihinde dolduğu ve işin teslim edilmediği, dolayısıyla bu tarihten itibaren tüm sözleşme şartlarının ihlal edildiği ve her gün için 6.500,00.USD cezanın kendisi lehine işlediğini, ek sürenin bitim tarihi olan 15/09/2011 tarihinde işin bitirilmesi ve teslim edilmesi, aksi halde sözleşmenin derhal feshedileceğinin ve yapılmış olan ödemelerden ötürü kendilerine verilen 635.000,00.USD'lik senedin icraya konulacağının, işlemiş 201.500,00.USD cezanın sözleşmenin 7 maddesi uyarınca ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren 3 gün içerisinde ödenmesinin ihtar edildiği anlaşılmıştır. Sözleşmenin 7.4. maddesinde düzenlenen cezai şart BK 158/2. maddesi uyarınca ifaya ekli cezai şart niteliğinde olup, davalı ihtarnamesinde bu hakkını saklı tuttuğundan, sözleşmeye göre işin teslim edilmesi gereken tarih ile teslim edildiği tarih arasındaki cezai şart hesaplatılarak birleşen davada dikkate alınması gerekirken, bu hususlar araştırılmaksızın sözleşmenin 29. maddesi koşulları değerlendirilerek teminatın iadesi gerektiği gerekçesiyle birleşen davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl davada taraf vekillerinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle birleşen davada davalı yüklenici vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 2019/810 Esas, 2021/170 Karar sayılı kararının kaldırılmasına, ilk derece mahkemesi kararının davalı yararına BOZULMASINA, temyiz peşin harcın asıl ve birleşen davada temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK 373. madde hükümleri gözetilerek dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin ise bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine, 09.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi