Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2007/277
Karar No: 2007/1571

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2007/277 Esas 2007/1571 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, bir çift arasında açılan boşanma davasında, mahkemenin yerinde olduğuna karar verdi ve tüm temyiz isteklerini reddetti. Davacı kadın, şiddetli saldırılar nedeniyle can güvenliği tehlikesi yaşadığı için Aliağa ilçesindeki bir kadın sığınma evinde yaşamak zorunda kalmıştı. Değerli çoğunluk, kadının sığınma evinde bulunmasının yerleşim yeri olarak kabul edilemeyeceği görüşünde olsa da, karşı oy yazısında belirtildiği gibi, kadının sürekli kalma niyetiyle orada yaşadığı açıktır. Bu nedenle, mahkeme kararı onandı ve Türk Medenî Kanunu'nun 19. ve 22. maddeleri hakkında açıklamalar yapıldı.
2. Hukuk Dairesi         2007/277 E.  ,  2007/1571 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ ...A.H.(Aile) Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ :Boşanma

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine,peşin alınan harcın mahsubuna, oyçokluğuyla karar verildi. 8.02.2007 (Prş.)

    KARŞI OY YAZISI
    Dava dosyasında davacı kadın tarafından Aliağa ilçesinde davalı kocasına karşı evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma (TMK. m. 166 f. I-II) davası açıldığı ve davalı kocanın yetki itirazı üzerine davalı kocanın yerleşim yeri olan Balıkesir aile mahkemesinin yetkili olduğuna ilişkin yetkisizlik kararı verildiği konusunda değerli çoğunluk ile aramızda “görüş birliği” vardır.
    Çekişme nedir?;
    Kadın Sığınma Evi’ne sığınmış olan bir kadın o yerde boşanma davasını açabilir mi?
    Değerli çoğunluk davacı kadının Aliağa ilçesinde Kadın Sığınma Evi’nde bulunmasının bu yerin yerleşim yeri olduğuna delil teşkil etmeyeceği düşüncesindedir.
    Gerçekten öyle midir?
    Davacı kadın dava dilekçesindeki anlatımına göre davalı kocası tarafından kendine yönelik saldırılar şiddetli bir seviyeye ulaşmış olduğu için can güvenliği tehlikeye düştüğünden ortak konutu yanında 1998 doğumlu oğlu da olduğu halde terk ederek Aliağa ilçesi Kadın Sığınma Evine yerleşmek zorunda kalmıştır.
    Bu olgu yerel mahkeme hâkimi tarafından araştırılmıştır.
    Aliağa ilçesi Emniyet Müdürlüğü’nün 5.9.2005 günlü yazısına göre davacı kadının;
    -Aliağa ilçesi Kadın Sığınma Evi himayesinde kirada kaldığı,
    -İşsiz olduğu,
    -Evinin yiyeceğinin Belediye tarafından karşılandığı,
    -Çocuğu ile birlikte kaldığı anlaşılmıştır.
    4721 sayılı Türk Medenî Kanunu m. 19 f. I hükmüne göre yerleşim yeri bir kimsenin “sürekli kalma niyetiyle” oturduğu yerdir. (Ömer Uğur GENÇCAN, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu, Bilimsel Açıklama-İçtihatlar-İlgili Mevzuat, Yetkin Yayınevi, Ankara 2007 , Kısaltma: GENÇCAN-TMK-2, m. 19 açıklaması)
    4721 sayılı Türk Medenî Kanunu m. 22 hükmüne göre bir öğretim kurumuna devam etmek için bir yerde bulunma ya da eğitim, sağlık, bakım veya ceza kurumuna konulma, yeni yerleşim yeri edinme sonucunu doğurmaz. (GENÇCAN-TMK-2, m. 22 açıklaması)
    Öncelikle yerleşim yerinin 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu m. 22 çerçevesinde tartışılması gerekir. Bir kimsenin ceza kurumuna konulması onun “sürekli kalma niyetiyle” gerçekleşmemiştir. Verem hastası olan kişinin sağlık kurumuna konulması da onun “sürekli kalma niyetiyle” gerçekleşmemiştir. Bir kimsenin Fakülte okumak için eğitim dönemini kapsayan aylarda o şehirde bulunması da onun “sürekli kalma niyetiyle” gerçekleşmemiştir. Felç olan bir kimsenin bakım kurumuna konulması da onun “sürekli kalma niyetiyle” gerçekleşmemiştir. Sürekli kalma niyetinden söz edilemeyeceği için de böyle yerde bulunmanın yeni yerleşim yeri edinme sonucunu doğurmayacağı da tabiidir.
    Bir yerde oturma koşulu belirli bir süre ölçüsüne de bağlı değildir. Burada önemli olan süre değil, sürekli kalma niyetiyle oturmadır. (ZEVKLİLER/ACABEY/GÖKYAYLA, s. 376) Oturmanın ebedilik anlamına gelemeyeceğinden belirsiz süreli de olması yeterlidir.(Mustafa DURAL, Türk Medeni Hukukunda Gerçek Kişiler, İstanbul-1995, s. 191.) Yeter ki niyet objektif ve dıştan anlaşılabilir olsun. (Serap HELVACI, İstanbul-2006, s. 67)
    “Sürekli kalma niyetiyle” oturulan yere ilişkin oturma biçiminin de bir önemi yoktur. Kişi “sürekli kalma niyetiyle” kiralık bir yerde, otelde, pansiyonda, konuk evinde, güçsüzler yurdunda (ZEVKLİLER/ ACABEY/ GÖKYAYLA, Medeni Hukuk, İzmir-1995, s. 377) ya da huzur evi (HELVACI, s. 68, BUCHER, No: 374, ATAAY, s.239, DURAL/ÖĞÜZ, s. 179) gibi bir yerde kalabileceği gibi düşüncemize göre Kadın Sığınma Evi himayesinde kirada da kalabilir.
    Nitekim Federal Mahkeme de bakıma muhtaç bir kimsenin bu amaçla bir “aile yanına yerleştirilmesini” bile yerleşim yeri değişikliği olarak kabul etmiştir. (BGE 95 II 514)
    Davacı kadın Kadın Sığınma Evi himayesinde kirada kaldığı Aliağa’da 1998 doğumlu çocuğunu bir okula da kaydettirmiştir. Evinin yiyeceğinin bile Belediye tarafından karşılandığı anlaşılan davacı kadının başka yerde kalacak ekonomik özgürlüğü de gerçekleşmediğinden Aliağa’da sürekli kalma niyetiyle bulunduğu objektif ve dıştan anlaşılabilir şekilde açıktır.
    Bu sebeplerle değerli çoğunluğun “farklı görüşüne” katılmıyorum.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi