13. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/8922 Karar No: 2020/2108 Karar Tarihi: 13.02.2020
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2017/8922 Esas 2020/2108 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2017/8922 E. , 2020/2108 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının ...Mahallesi 45080 ada 8 parseldeki 103/207 hissesini İzmir 24. Noterliğinin 25/10/2002 tarih, 28779 yevmiye sayılı satış vaadi sözleşmesi ile davacıya sattığını ve satış bedelinin ödendiğini; davalının satışa konu hissesini davacıya devretmemesi üzerine bu hissenin davacı adına tescili, kabul edilmediği takdirde tazminata hükmedilmesi için davalı aleyhine İzmir 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/595 Esas sayılı dosyasında dava açıldığını, dava neticesinde taşınmazın satışa konu hissesinin zemin değerinin 82.400,00 TL olarak bilirkişi tarafından belirlendiğini, mahkemenin taleple bağlı kalınarak 10.000,00 TL"nin davalıdan tahsiline karar verdiğini ve bu kararın kesinleştiğini beyanla İzmir 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/595 Esas sayılı dosyasında talep edilmeyen bakiye 72.400,00 TL alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı ile akdetmiş olduğu 25/10/2002 tarihli satış vaadi sözleşmesine dayanarak İzmir 7. Asliye Hukuk Mahkemesi 2010/595 Esas sayılı dosyasında tescil ve kabul edilmediği takdirde tazminat istemiyle fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak açtığı ilk davanın kesinleştiğini ileri sürerek, bakiye alacağın tahsili amacıyla eldeki davayı açmıştır. Davacı daha önce kısmi dava olarak açmış olduğu İzmir 7. Asliye Hukuk Mahkemesi 2010/595 Esas 2012/620 karar sayılı hükmüyle satış vaadi sözleşmesine konu taşınmazın bilirkişi raporlarına göre hisse değerinin 82.400,00 TL olduğunun kabulü ile taleple bağlı kalınarak 10.000,00 TL"lik kısmının davalıdan tahsiline, davacının fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına karar verildiği, bu kararın 11/10/2013 tarihinde temyizden feragat edilerek kesinleştiği anlaşılmış olup, eldeki dava yönünden kesinleşen bu davanın kesin delil niteliği taşıdığı gözetilmeksizin davanın reddi yönünden hüküm kurulması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, peşin alınan 31,40 TL harcın davacıya iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.